LEFKOŞA (İHA) - Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro De Soto, İsviçre'ye giden Türk tarafı heyetinin tam yetkili olduğunu belirterek, görüşmelerde anlaşma sağlanacağı yönünde ümitli olduğunu belirtti. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın, baskı yapıldığı yönündeki açıklamalarıyla ilgili olarak da De Soto, "Hiçkimse üzerine empoze edilen bir şey yok. Bizim amacımız Kıbrıs halklarına belirlediğimiz son günde ortamı hazırlamak" dedi.
Ledra Palas'ta bir basın toplantısı düzenleyen De Soto, Kıbrıs müzakerelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. De Soto, "Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın olmaması neyi değiştirir?" şeklindeki bir soruya, "Başbakan Mehmet Ali Talat ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş tam yetkili. Bunların ötesinde bir yetki yok. Bir anlaşma olacak diye ümit ediyorum" yanıtını verdi.
"Al-ver kısmında bir aşama kaydedilemediğini söylediniz. Neden olmadı?" sorusuna ise De Soto, "Artık yolun sonuna geldik demektir. Oyunun sonu derken son aşamaya geldik. Keşke gelseydik ama artık bu sürece geçilmesi gerek" şeklinde yanıt verdi.
Özel Temsilci De Soto, "Hayır denmesi durumunda yeni bir referandum düzenlemesi ihtimali var mı?" yönündeki soruya karşılık, "Evet veya hayır denmesi iki tarafın halkına kalmış bir şey. Ancak diğer taraftan 1 Mayıs'tan önce nasıl vakit kalacak bunu bilemiyorum. 13 Şubat'ta varılacak mutabakatı dikkate alacak olursak, referandum sonuçlarının birleşmiş bir Kıbrıs'ın AB'ye üye olmasından önce olması lazım" dedi.
Derogasyonlarla ilgili olarak da açıklamalarda bulunan De Soto, "Bu bir endişe kaynağı. Güvenlik meselesi de gündeme geldi. Bu anlaşmanın yasal güvenliği nasıl koruyacağı gündeme geldi. Bu hala tartışılan bir konu, bunun ötesinde söyleyeceğim bir şey yok" dedi.
Denktaş'ın 'Dünyanın hiçbir yerinde bu tür bir baskı yapılmadı' şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Alvaro De Soto, şunları söyledi:
"Ben herhangi bir şekilde baskı yapıldığını düşünmüyorum. BM'nin görevi bu süreci başlatmak ve geçtiğimiz 99'dan bu yana yürüyen bir süreçti. Bunu başlatmaktı. Biz hala bu sürecin sonuçlandırabileceğine inancımız var. Bir son tarih var ortada. Buna uymamız gerekiyor diye düşünüyoruz. Şuna katılmıyorum; hiç kimseye direkt olarak yapılmış değil. Anlaşılmayan bir nokta vardı zannedersem. Önünüzdeki plan uzun ve gerçekten derin bir müzakere sürecinin sonunda ortaya çıkmıştır. BM burada süreçte yapılanları yazılı bir metin haline getirdi. Biz sadece katkıda bulunmak için yaptık ve hiç kimse üzerine empoze edilen bir şey yok. Bir aydır burada gerçekleşen şeyler yalnızca liderlerin değil, aynı zamanda birçok katılımcının çabası sonucunda ortaya çıkmıştır. Herhangi bir şekilde bunu bir zorlama yada baskı olarak söylemek mümkün değil. Bizim amacımız Kıbrıs halklarını bizim belirlediğimiz son günde ortamı hazırlamak iki tarafa da yardımcı olmak."