HABER

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 5

  (geniş haber) 1- SAVCI KİRAZ'IN ŞEHİT EDİLMESİ SORUŞTURMASI: GÖZALTINA ALINAN AVUKAT TUTUKLANDI Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA  İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edimesinde kullanılan silahı temin ettiği öne sürülen avukat Murat C., "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye yardım etme" suçlarından sevk edildiği hakimlik tarafından tutuklandı.  İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın 3 yıl önce bugün şehit edilmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, eylemi gerçekleştiren teröristlerden Şafak Yayla'nın kullandığı tabancayı temin ettiği öne sürülen avukat Murat C., emniyetteki işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edildi.

(geniş haber)
1- SAVCI KİRAZ'IN ŞEHİT EDİLMESİ SORUŞTURMASI: GÖZALTINA ALINAN AVUKAT TUTUKLANDI

Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edimesinde kullanılan silahı temin ettiği öne sürülen avukat Murat C., "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye yardım etme" suçlarından sevk edildiği hakimlik tarafından tutuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın 3 yıl önce bugün şehit edilmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, eylemi gerçekleştiren teröristlerden Şafak Yayla'nın kullandığı tabancayı temin ettiği öne sürülen avukat Murat C., emniyetteki işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edildi. Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılığı'nda ifadesi alınan Murat C., "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye yardım etme" suçlarından tutuklanması talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

"SAVCININ ŞEHİT EDİLMESİNDE KULLANILAN SİLAHI TEMİN EDEN KİŞİ"
Savcılığın sevk yazısında, gizli bir tanığın ifadesinde, eylemi gerçekleştiren teröristlerden Şafak Yayla'nın savcının şehit edilmesinde kullandığı, "Fransız 10'lusu" olarak tabir edilen silahın Murat C., tarafından temin edilerek örgütün kuryeliğini yapan Mustafa K., tarafından da Şafak Yayla'ya ulaştırıldığı iddia edildi.

"ÖRGÜTÜN GİZLİ GRUBUNDA YER ALIYOR..."
Sevk yazısında avukatlık kaydı bulunan ancak bu mesleği icra etmediği belirtilen Murat C.'nin, örgütün herhangi bir toplantısına katılmadığı, örgüt güdümünde faaliyet gösteren kurumlara gitmediği ve cep telefonu kullanmamakla birlikte üzerine kayıtlı hiçbir telefon hattının da bulunmadığı kaydedildi. Sevk yazısında, "Şüphelinin, terör örgütünün sansasyonel eylemlerde planlama ve lojistik temin aşamalarında kullandığı, "Gizli Gruplar (karıncalar)" ismi verilen yapılanması içerisinde faaliyet gösterdiği" belirtildi.

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Şüpheli Murat C., hakimlikteki sorgusunda ise suçlamaları kabul etmedi. DHKP/C ile organik bir bağının olmadığını, soruşturma kapsamında daha önce tutuklanan Mustafa K.,'yı mahalleden tanıdığını, savcının şehit edilmesinde kullanılan silahı temin etmediğini, o dönemde avukatlık yaptığını, söz konusu suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini söylediği öğrenildi. Hakimlik sorgusunun ardından Murat C.'nin, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye yardım etme" suçlarından tutuklanmasına karar verildi.

OLAYIN GEÇMİŞİ
Savcı Kiraz, 31 Mart 2015'te İstanbul Adalet Sarayı'ndaki makam odasında DHKP/C'li terörisitler Bahtiyar Doğruyol ve Şafak Yayla tarafından şehit edilmişti.

Görüntü Dökümü:
--------
-olayla ilgili arşiv görüntüler

30.03.2018 - Haber Kodu : 180330030

====================

2- ŞEHİT SAVCI MEHMET KİRAZ İÇİN ADLİYEDE ANMA PROGRAMI DÜZENLENDİ

* Baba Hakkı Kiraz,
"Vallahi özlüyorum, unutmuyorum, hiçbir zaman unutamıyorum"

Haber: Gülseli KENARLI - Cansel KİRAZ - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz, makam odasında şehit edilişinin 3'üncü yıl dönümünde İstanbul Adalet Sarayı'nda anıldı. Anma programına Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Kiraz'ın babası Hakkı Kiraz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan ile savcılar, hakimler ve adliye çalışanları katıldı. Programda bir konuşma yapan Bakan Gül, "Binlerce yıl bu ülkede operasyonlar çekilmeye çalışıldı. Hala çekilmeye çalışıldığını, hala Türkiye'yi diz çöktürmeye çalışan örgütlerin olduğunu görüyoruz. Ama onların da gördüğü bir şey var; ister Afrin'de, ister bu ülkenin her bir tarafında asla Türkiye Cumhuriyeti bu terör örgütlerine boyun eğmemiştir, eğmeyecektir. Bugün ister yargı mensubu olsun, ister bürokraside olsun, ister Anadolu insanı olsun, memuruyla, siviliyle Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını, istiklalini ve istikbalini, ay yıldızlı bayrağımızı asla yere düşürmeyeceğiz. Bunların birer kukla, birer proje terör örgütü olduğunun farkındayız. Bunların hem proje sahiplerini, hem kuklacıları, hem de kuklalarını yere sermeye Türkiye Cumhuriyeti muktedirdir" dedi.

"ALLAH BİR OĞLAN VERDİ AMA YERİ, ZAMANI GELDİĞİNDE ALDI"
Baba Hakkı Kiraz ise "Üçüncü senemizde dahi bizi ilk günkü gibi yalnız bırakmadınız. Hep yanımızda oldunuz. İnanın ben mahcubiyet duyuyorum. Çok zahmetler çekiyorsunuz, bizim için çok emek serf ediyorsunuz. Ancak bu da beni çok mutlu ediyor. Size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Allah razı olsun. Her şeyin bir sonu vardır, ömrümüzün de bir sonu vardır. Biz buna iman etmişiz. Ecel tekdir, yatağında gitmişsin, trafik kazasından gitmişsin, neticede ecel tektir. Allah'ın takdir ettiği şekilde olur. Biz buna da inanmışız. Vallahi özlüyorum, unutmuyorum, hiçbir zaman unutamıyorum. Her zaman yanımda, sağıma, soluma bakıyorum, elbiselerimde, yanımda, nefesimde. Ama bir bakıyorum bazen de yanımda yok. Fakat Allah sizlerden razı olsun hepiniz yanımızdasınız, bizi yalnız bırakmadınız. Size çok teşekkür ediyorum. Herkes çok iyi bilsin ki biz evladımızı çok seviyoruz. Fakat bunda şüphe yok ki biz vatanımızı, devletimizi ve milletimizi çok çok seviyoruz, demek ki oğlumuzdan daha çok seviyoruz. Allah bir oğlan verdi ama yeri, zamanı geldiğinde aldı. Allah kimseyi vatansız bırakmasın. Bizim vatanımız çok önemli" şeklinde konuştu.

ESAT KABAKLI SAHNE ALDI
Hakkı Kiraz'ın konuşmasının ardından Savcı Kiraz için dua okundu. Daha sonra türk halk müziği sanatçı Esat Kabaklı sahne alarak türküler söyledi. Programın sonunda Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz Anaokulu öğrencileri "şehit" temalı bir gösteri düzenledi.

Görüntü Dökümü:
--------------------
- Gül'ün konuşması
- Hakkı Kiraz'ın konuşmasın
- Dua okunması
- Esat Kabaklı'nın türkü söylemesi
- Anaokulu öğrencilerinin gösterisi
- Detaylar

30.03.2018 - 17.35 Haber Kodu : 180330179

3- TAKSİM'DEKİ TECAVÜZ DEHŞETİYLE İLGİLİ YENİ GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI

Haber: Ali AKSOYER - Kamera: İdris TİFTİKCİ / İstanbul DHA
Taksim'de iki kadından birini bıçaklayan diğerini ise omuzuna alıp kaçırdıktan sonra götürdüğü evde tecavüz ettiği gerekçesiyle aylardır aranan Engin K. polis operasyonuyla yakalandı. 21 Ocak 2017'deki olayla ilgili yeni güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde şüphelinin, omuzuna alarak götürdüğü genç kadını bir ara sokakta yere bıraktığı görülüyor. Bu sırada park halindeki aracını almaya gelen bir kişi görüntülere yansıyor. Bu kişi aracını çalıştırdıktan sonra sokaktan ayrılıyor. Şüpheli ise yere bıraktığı genç kadının yanında bir süre bekliyor. Kadının yanından ayrıldıktan sonra çevreyi kontrol eden şüpheli, tekrar kadının yanına geliyor. Şüpheli kişi, genç kadının koluna girerek zorla götürüyor. Bu sırada genç kadının kendinde olmadığı ve güçlükle yürüdüğü görülüyor. Sokaktaki yaşlı bir kişi de dikkat çekiyor.

DÜN AKŞAM EVE BASKIN DÜZENLENDİ
Dün operasyon için düğmeye basıldı. Akşam saatlerinde belirlenen adrese baskın düzenlendi. Şüpheli, polisleri karşısında görünce kaçmaya çalıştı; bu sırada da bacağı kırıldı. Operasyonda Engin K. yakalanarak gözaltına alındı.

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Polisteki sorgusunda suçlamaları kabul etmediği öğrenilen Engin K. adliyeye sevk edildi. Engin K.'nın cinsel saldırı, uyuşturucu kullanmak, yaralama ve hırsızlıktan 9 suç kaydının bulunduğu öğrenildi.

Görüntü Dökümü:
---------------------------
- Olayla ilgili yeni güvenlik kamerası görüntüleri
- Şüphelinin adliyeye sevki

30.03.2018 -17.02 Haber Kodu : 180330172

====================

4- NUMAN KURTULMUŞ: TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK GÜCÜ KÜLTÜREL VE TARİHİ ZENGİNLİĞİDİR

Haber-Kamera: Enver ALAS - İSTANBUL,DHA
Restorasyonu tamamlanan Sultan 1. Ahmed Türbesi'nin açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, "Milli geliriniz çok yüksek olabilir, çok zengin bir ülke olabilirsiniz ama hiçbir ülkenin İstanbul'da sahip olduğumuz tarihi, kültürel zenginliklere sahip olmadığını da açıkça söylemek isterim. İstediğiniz kadar zengin olun, bir Sultanahmet Camiiniz olmaz, bir Süleymaniye'niz olmaz, bir Ayasofya'nız olmaz, bir Dolmabahçe'niz olmaz, bir Topkapı Sarayı'nız olmaz. Türkiye'nin en büyük gücü, bu kültürel, tarihi zenginliği ve çeşitliliğidir" dedi.
İstanbul Valiliği ile İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından restorasyonu tamamlanan Sultan 1. Ahmed Türbesi'nin açılışı Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş ile İstanbul Valisi Vasip Şahin'in katılımıyla gerçekleşti. Cuma namazı sonrası düzenlenen törende konuşan Bakan Kurtulmuş, İstanbul'un güzelliği, tarihi derinliği ve kültürel zenginliği açısından dünyada İstanbul'un eşi benzeri başka bir kent olmadığını söyledi. Kurtulmuş, "Bu şehrin sahibi olmaktan dolayı iftihar ediyoruz. Bu şehri müslümanlara açan Fatih Sultan Mehmet Han ve onun ordusuna bir kere daha hürmetlerimizi, dualarımızı bildiriyoruz" diye konuştu.

"İSTEDİĞİNİZ KADAR ZENGİN OLUN BİR SULTANAHMET CAMİİ'NİZ OLMAZ"
İstanbul'un camileriyle, türbeleriyle, su kemerleriyle, tarihi anıtlarıyla, antik yapılarıyla büyük bir çeşitliliği ve zenginliği barındırdığını kaydeden Kurtulmuş, "Hangi köşeye bakarsanız bakın mutlaka güzel bir eser görüyorsunuz. Ne yazık ki gördükleriniz kadar göremedikleriniz, yani tarih içinde kayboldukları için bizim gözümüzden kaybolmuş olanlar var. Bütün bunlar bizim kültürel hazinemizdir.
Milli geliriniz çok yüksek olabilir, çok zengin bir ülke olabilirsiniz ama hiçbir ülkenin İstanbul'da sahip olduğumuz kadar tarihi ve kültürel zenginliklere sahip olmadığını da açıkça söylemek isterim. İstediğiniz kadar zengin olun, bir Sultanahmet Camii'niz olmaz, bir Süleymaniye'niz, bir Aya Sofya'nız, bir Dolmabahçe'niz olmaz. Bunlar bizim gerçekten önemli özelliklerimiz ve gücümüzdür. Diyebilirim ki Türkiye'nin en büyük gücü bu kültürel tarihi zenginliği ve çeşitliliğidir. Bunları gün yüzüne çıkarıp sonraki nesillerle buluşturmak, bu değerlerimiz ve güzelliklerimizi önce milletimizin fertlerine ve aynı zamanda bütün insanlığın gözünün önüne sermek boynumuzun borcudur" ifadelerini kullandı.

"TÜRBELERE SAHİP ÇIKMAK BOYNUMUZUN BORCU"
Numan Kurtulmuş, Sultan Ahmed türbesinin restorasyonunda emeği olanlara teşekkür ederek şunları söyledi:
"Türbelerin tarihi ve mimari güzellikleri olduğu kadar türbelere özellikle sahip çıkmamız konusunda da büyük bir borcumuz olduğunu ifade etmek isterim. Türbede Sultan I. Ahmed, Genç Osman, IV. Murad, Kösem Sultan gibi Osmanlı Devleti'nin 36 önemli şahsiyetinin yatıyor. Onlara karşı vefa borcumuzu ödemek için bu mekanı gün yüzüne çıkarmak boynumuzun borcudur. Bizlerde kabir ziyareti bir şekilde nasihat almak, kendimizi gözden geçirmek için de önemlidir. Buradan yatan insanların iki dudakları arasında büyük bir siyasi güçleri vardı. Osmanlı Cihan Devleti'nin dünyada çok önemli güç sahibi olduğu bir dönemde yaşıyorlardı. Türbeleri ziyaret ettiğimizde hem onları hürmetle anıyoruz, yaptıkları hayırlı işleri hatırlıyoruz, hem de sultan da olsa padişah da olsa bir türbede yatıyor onu hatırlıyoruz."

SIRADA 2. BEYAZIT VE FATİH SULTAN MEHMET TÜRBELERİ VAR
Türbelerin yeniden kazandırılması, güçlendirilmesi, onarılması faaliyetlerinin bakanlığın en önemli gördüğü işlerden biri olduğunu belirten Bakan Kurtulmuş, çok sayıda türbenin yenilenmesinin tamamlanmasının en kısa sürede sağlanacağını bildirdi. Kurtulmuş, "Önümüzde 2. Beyazıt, Fatih Sultan Mehmet türbeleri var, bitti. Bunların açılışlarını Mayıs ayına kadar yapacağız. Şehzade Mehmed Türbesi'nin yapımını da en kısa zamanda sonlandıracağız. Onun açılışını da gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu.

VALİ ŞAHİN: ESERLERİN HER BİRİ O MEDENİYETİMİZİN İFADELERİ, İZLERİ VE İMZALARIDIR
İstanbul Valisi Vasip Şahin de türbenin Sultan 1. Ahmed Külliyesi'nin önemli bir parçası olduğuna değinirken, türbenin restorasyonunda emek verenlere teşekkür etti. Tarihe sahip çıkmak gerektiğini vurgulayan Şahin, "Çünkü köklerimiz ne kadar sağlam olursa, geleceğe uzanan dallarımız da o kadar sağlam ve uzun ömürlü olur. Biz, tarihi yazan birkaç milletten birisiyiz. Tarihi yazan milletler aynı zamanda medeniyetleri inşa etmişlerdir. Bizim yaşatmaya çalıştığımız eserlerin her biri o medeniyetimizin ifadeleri, izleri ve imzalarıdır. Bunlara gözümüz gibi bakmak zorundayız." diye konuştu. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz ise İstanbul'da 117 türbe bulunduğunu kaydederek, Bakan Kurtulmuş'un talimatı doğrultusunda da türbelerin ortaya çıkarılması için çalışma başlatıldığını söyledi.

DUALARLA AÇILDI
Konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş ve beraberindekiler, restorasyonu tamamlanan türbenin açılışını gerçekleştirerek, türbeyi ziyaret ettiler. Program yapılan dualarla sona erdi.

Görüntü Dökümü
--------------
-Açılışa katılanlar
-Bakan Kurtulmuş ve Vali Şahin
-Açış konuşmaları
-Numan Kurtulmuş'un konuşması
-Vasip Şahin'in konuşması
-Genel ve detaylar

=====================

5- ORTAKÖY'DE GECE KULÜBÜ ÖNÜNDE 1 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ SİLAHLI KAVGA... 7 KİŞİ GÖZALTINDA

Haber: Ali AKSOYER - Kamera: İstanbul DHA
Ortaköy'de 2 gün önce gece kulübü önünde 1 kişinin öldüğü 2 kişinin de yaralandığı silahlı kavga olayıyla ilgili 7 şüpheli gözaltına alındı.
Ortaköy'de önceki gün sabah saatlerinde Hande Yener'in oğlu DJ Çağın Kulaçoğlu'nun sahne aldığı gece kulübü önünde çıkan silahlı kavgada, Alkan Uçar Er hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili Er'e ateş açan gece kulübünün güvenlik görevlisi O.K.'nın da aralarında bulunduğu 7 şüpheli polis operasyonuyla gözaltına alındı. Baskın düzenlenen adreslerde yapılan aramalarda da 7 tabanca ele geçirildi. 7 şüphelinin Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki sorgusu sürüyor.

Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Olayın arşiv görüntüleri

30.03.2018 - 15.45 Haber Kodu : 180330153

6- EMRAH SERBES'İN ŞOFÖRÜ İFADE VERDİ: ARACI BEN KULLANMIYORDUM

Haber: Yüksel KOÇ / İstanbul DHA
İzmir-Aydın otoyolunda üç kişinin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasıyla ilgili tutuklanan yazar Emrah Serbes'in şoförü, tutuksuz sanık Kenan Doğru, İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde talimatla ifade verdi.
Tutuklu sanık Emrah Serbes ile birlikte yargılandığı İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin talimatı üzerine İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sorgusu yapılan Kenan Doğru, kaza anında aracı kendisinin değil Emrah Serbes'in kullandığını söyledi.
Mahkemedeki sorgusunda, "Daha önceki ifadelerinde suçu ben üstlenmiştim ve arabayı kullandığımı söylemiştim. Ancak arabayı aracın sahibi Emrah Serbes kullanıyordu" diyen Kenan Doğru, "Kendisi ile bir gün önce anlaşıp onun yanında şoför olarak çalışmaya başladım. Yeni başladığım için sigortam yoktu" dedi. İzmir'e gitmek üzere İstanbul'dan yola çıktıklarını söyleyen Doğru sorgusunda şunları söyledi:

'ARACI BEN KULLANMIYORDUM'
"Arabayı İzmir gişelerine kadar ben kullandım. Orada Emrah 'Sen yorulmuşsundur, direksiyona ben geçeyim' dedi. Ben de ön yolcu koltuğuna, sağına oturdum. O anda hava çok yağmıyordu, nemliydi. Gişelerden geçip bir süre gittikten sonra arabanın arka tarafı az bir şey kaydı gibi oldu. Ben o anda dalmış gibiydim. Emrah'a arabanın arkasının kaydığını söyleyip yavaş gitmesini istedim. Tekrar gözlerimi dinlendirmek için kapattım, yani yarı uyuyor gibiydim. Belli bir süre gittikten sonra aniden arabanın sarsıldığını hissettim ve gözlerimi açtım. Açtığımda önümüzdeki arabanın tam önümüzde olduğunu gördüm ve nitekim arabaya çarptık. Ondan sonra bizim araç takla atmaya başladı. Bir süre sonra takla atmalar bitti ben de aracın sunroofundan çıktım, daha sonra da Emrah'ı çıkardım. Bundan sonra diğer aracın yanına gittim. Arabanın önünde bir erkek ve bir kadın vardı. Ayrıca bir de araçtan fırlamış bir kadın olduğunu gördüm. Onların yanına yaklaşmadım ve ne yapacağımı düşündüm. Tıbbi herhangi bir bilgim olmadığından müdahale etmedim. Emrah'tan cep telefonunu isteyip 112'yi aradım. Bir süre sonra polisler geldi. Polislerden biri, 'kazayı kim yaptı' diye sorunca, gayri ihtiyari ben yaptığımı söyledim. Fakat aracı ben kullanmıyordum. Savcılıktaki son ifademde doğruyu anlattım."

'YOLDA ALKOL ALIRKEN GÖRMEDİM'
Kenan Doğru, çapraz sorgusu sırasında da şu şekilde ifade verdi:
"Suçu üstlenmek için Emrah bana herhangi bir beyan veya talepte bulunmadı. Ayrıca ben Emrah'ın, 'Ben bu suçu yüklenebilecek psikolojide değilim' şeklinde bir beyanını duymadım. Ancak kaza mahallinde kendi kendine konuşuyordu, ben de kendi kendime bu suçu üstlendim. Sırt çantalarında birinde viski olduğunu söylemişti, 'Bodrum'a gittiğimde içerim' demişti. Yolda viski veya alkol alırken görmedim. Fakat ben Susurluk'ta çorba içmeye gittiğimde kolasına viski kattıysa veya viski içtiyse bilemem. Ben saat 22.30'da Emrah'ı evinden aldığımda sarhoş değildi. Alkollü olup olmadığını bilemem fakat çok kendindeydi. Avukat beyin araçta bulunan bira şişesinde sanık Emrah Serbes'in DNA'sına rastlandığına dair beyanına karşı ben de araçta Emrah'ı bira veya başka bir içki içerken görmedim. Ben Emrah'ın çok yanına yaklaşmadım, alkol kokusunu hissetmedim. Ben arabayı kullandığım zaman 150 kilometreyi geçmedim."

OLAYIN GEÇMİŞİ
22 Eylül 2017 tarihinde Aydın-İzmir otoyolunda meydana gelen kazada İstanbul'dan İzmir'e giden ve içinde yazar Emrah Serbes ile şoförü Kenan Doğru'nun bulunduğu araç Aydın Özçelik yönetimindeki araca arkadan çarpmış, sürücü Aydın Özçelik ve kızı Zeynep Özçelik olay yerinde, ağır yaralanan Nilgün Özçelik ise kaldırıldığı Torba Devlet Hastanesi'nde 22 gün sonra yaşamını yitirmişti. Emrah Serbes'in şoförü Kenan Doğru kazadan sonra tutuklanmış, Emrah Serbes ise kazadan 6 gün sonra sosyal medya üzerinden itiraf mektubunu paylaşarak kazanın sorumlusunun kendisi olduğunu açıklamıştı. Ardından Emrah Serbes tutuklandı, Kenan Doğru da tahliye edilmişti.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Kenan Doğru için, "Suçu üstlenmek" suçundan 2 yıla kadar, Emrah Serbes için de, "Bilinçli taksirle birden çok kişinin ölümüne neden olmak" suçundan 22.5 yıla kadar hapis cezası istendi. Sanıkların davası İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürüyor.

Görüntü Dökümü:
-Olayla ilgili arşiv görüntüler

30.03.2018 - 16.32 Haber Kodu : 180330166

7- 11 YAŞINDAKİ TÜRK BALERİNDEN BÜYÜK BAŞARI

*Uluslararası Tallinn Bale Yarışması'nda üçüncü olan 11 yaşındaki Yasemin Karabay, bale dünyasının en prestijli yarışmalarından "YAGP 2018"in New York'taki finaline katılmaya hak kazandı.

Haber: Orhan SENCER - Kamera: İSTANBUL DHA
Türk balerin Yasemin Kayabay, 2018 Uluslararası Tallinn Bale Yarışması'nda üçüncü olarak, bale dünyasının en prestijli yarışmalarından "YAGP 2018"in New York'taki finaline katılmaya hak kazandı.
21-26 Mart tarihleri arasında düzenlenen 2018 Uluslararası Tallinn Bale Yarışması'na kabul edilen ve 11-14 yaş kategorisinde A grubunun en genç yarışmacısı olan 11 yaşındaki Yasemin Kayabay, klasik bale kategorisi olan 1. turda "Fairy Doll - Taş Bebek Perisi" varyasyonunu başarı ile sergileyip 2. tura yükseldi. Koreografisini Gökçe Sönmemiş'in yaptığı, müziğini Ayhan Mutlu'nun düzenlediği "Ninni" isimli modern varyasyon ile 2. turu da başarıyla geçen Kayabay, finale kaldı. Yasemin Kayabay, finalde sergilediği performansla üçüncülük ödülünü elde ederek, bale dünyasının en prestijli yarışmalarından "YAGP 2018"in New York'taki finaline katılmaya hak kazandı. Kayabay'a ayrıca Zürih Dance Academy, Berlin State Ballet okullarından kısa süreli eğitim bursu ile Kore Ballet Foundation'dan yaz okulu bursu verildi.

Görünü Dökümü:
-----------------------
-Yasemin Kayabay'ın 2018 Uluslararası Tallinn Bale Yarışması'ndaki performansları

30.03.2018 - 17.20 Haber Kodu : 180330174_

En Çok Aranan Haberler