HABER

DHA YURT BÜLTENİ - 1

  DEPREMDE YALOVA İÇİN HEYELAN RİSKİ MARMARA'da yaşanabilecek 7 ve üzerindeki büyüklükte  bir depremden Yalova'nın da oldukça fazla etkileneceği bildirildi.

DEPREMDE YALOVA İÇİN HEYELAN RİSKİ

MARMARA'da yaşanabilecek 7 ve üzerindeki büyüklükte bir depremden Yalova'nın da oldukça fazla etkileneceği bildirildi. Yalova Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Osman Kendir, olası büyük depremde Yalova için heyelan riskine dikkat çekti. Kendi, "6.5 ve üstündeki depremler Yalova'da binaları yıkmaya başlar" dedi.
Yalova Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Osman Kendir, Silivri açıklarında meydana gelen depremi yorumladı. Olası depremin ve meydana gelen depremlerin "İstanbul Depremiö olarak anıldığını söyleyen Kendir, "Aslında İstanbul Depremi denmesinin tek bir sebebi var oda nüfus yoğunluğu. 2 milyon kişi olması. İstanbul'da bir fay yok. Fay Yalova'nın önünde ve Marmara Denizi'nin içerisinde. Yalova'da nereler depremden etkilenebilir. Yalova'da topografik yapı itibariyle kuzey-güney uzanımlı dereler, bu kuzey-güney uzanımlarının oluşturduğu düzlük sahalar var. Sahil bölgelerindeki alüvyon bölgeler var. Yapı stokumuzun çoğu eski. Yenilenme durumu şu anda pat diye hemen olabilecek bir şey değil. Bunlara yönelmeliyiz" dedi.
"7 ÜZERİNDEKİ DEPREMLER CİDDİ HASARLAR BIRAKIRLAR"
Öncelikle riskli alanlardan iyileştirmelere bakılması gerektiğini kaydeden Kendir, "Haritada gördüğümüz üzere dağlık alanlarımız var. Köylerimiz genellikle daha güvenli. Çınarcık tarafında doğru ilerledikçe burada heyelan problemleriyle karşı karşıya kalacağız. Depremler aynı zamanda heyelanları da tetikliyor. Bununla ilgili de önlemler almamız gerekiyor. Çınarcık'ın içerisinde de eski ve yıkılmayı bekleyen yüksek ve bugünkü yönetmeliklerle hiçbir alakası olmayan yapılar bulunmakta. Bu yapılan Yalova'mız için de geçerli. Biz yapılarımızla 7 ve üzerindeki depremde yıkıldık. Marmara yıkıldı. 7 üzerindeki depremdeler ciddi hasarlar bırakırlar. Yani 6.5 üzerindeki depremler burada yıkmaya başlar. 7 ve üzerindekiler ciddi anlamda şiddetli deprem olarak karşımıza çıkar" diye konuştu.
Yalova'nın coğrafi konumu hakkında da bilgiler veren Kendir, "Yalova olarak güzel bir coğrafyada yaşıyoruz ancak düzlük alanlarda alüvyon çökerlerden oluşuyor. Yamaçlarımız ise ayrışmaya çok müsait zemin alanlarından oluşuyor. Bunlar da lokal olarak heyelanlar meydana getiriyor. Yağışlı dönemlerde zeminler suya doygunken meydana gelen heyelanlar bir deprem olduğunda bu depremin tetiklemesiyle birlikte daha büyük heyelanlar meydana gelebilir. Bu heyelanlar sonucu evler yıkılabilirö ifadelerini kullandı.
"BİR TELSİZİMİZ BİLE YOK"
Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği Başkanı Sabri Karaçam (Mag-Der) ise iletişim kanallarının kesilmesi durumunda olası afetlerde iletişim için gerekli olan alternatif iletişim teçhizatlarından mahrum olduklarını söyledi. "Bir telsizimiz bile yokö diyen Başkan Karaçam, "İstanbul için depremde 30 bin binanın yıkılacağı söyleniyor. 30 bin bina için yüzbinlerce arma kurtarma ekibi gerekiyor. Yalova'ya belki arama kurtarma ekibi gelmeyecek. Dolayısıyla biz Yalova olarak kendi yağımızla kavrulmak zorundayız. Biz hep bunu söylemeye çalışıyoruz. Biz yıllarca eğitimler veriyoruz ancak yeterli araç gerecimiz yok. Alternatif iletişim için telsizimiz bile yok. Malzeme noktasında eksikliklerimiz var. Daha modern malzemelerle de değiştirilmeleri gerekiyorö şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------
-Jeoloji Mühendisleri Odası Osman Kendir ile röportaj
-Mahalle Afet Gönülleri Başkanı Sabri Karaçam ile röportaj
-Yalova'nın drone görüntüsü

Haber-Kamera: İsmail ÖZTÜRK - Süheyla GÖZDERELİLER / YALOVA,(DHA)

===============================================

KOCAELİ AFAD MÜDÜRÜ TEKOĞUL: MÜDAHALE, EKİPMAN VE İNSAN GÜCÜ KAPASİTEMİZ YETERLİ
PROF. DR. SERTÇELİK'TEN DEPREM AÇIKLAMASI

Kocaeli İl Afet ve Acil Durum Müdürü Salim Tekoğul olası Marmara depreminde AFAD olarak Kocaeli'nde hazır olduklarını belirterek, "Olası Marmara depremine Kocaeli hazır mı? sorusuna cevap vermek çok zor. AFAD olarak bize bu soru sürekli sorulduğu için biz de başka bir soruyla cevap veriyoruz. Türkiye hazır olmadıkça, Kocaeli'nin tüm fertleri hazır olmadıkça, STK'ları, kamu kurumları, özel şirketleri hazır olmadıkça tam manasıyla bir hazırlıktan söz etmek mümkün değil. Bir afetle baş edilmesi bir kurumun inisiyatifiyle ve gücüyle mümkün görünmüyor. Bireysel anlamda, toplumsal anlamda toplumun bütün kesimleri mutlaka hazır olmalı. Kendine düşenler bakımından yerine getirmesi lazım. Başka türlü mümkün değil. Biz AFAD olarak hazır olma noktasında kapasitemizi çok artırdık. Bütün AFAD'lar olarak 1999 yılıyla kıyaslanamayacak kadar bir kapasitemiz var ama biz daha çok hazırlıklar bağlamında çalışmalar yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. Kapasiteyi artırmış durumda olabiliriz, müdahale kapasitemiz, ekipman kapasitemiz, insan gücü kapasitemiz çok olabilir ama müdahaleyi azaltacak çalışmalara herkesin odaklanması lazım. Özellikle vatandaşlarımızın bu depremin olacağı bilinciyle hareket etmesi gerekiyor. Önce zeminden başlayarak binanın mukavemetinin mutlaka kontrol edilmesi gerekiyor. İnsanlar bir küçük araç alırken bile paraya kıyabiliyor, onu baktırabiliyor ustasına ama bina alırken bu titizliği pek göstermiyoruz diye düşünüyorum. Onun için mutlaka binalarımızın teknik anlamda sağlam olup olmadığını sorgulamak gerekiyor." dedi.
'İLETİŞİM ANLAMINDA SORUNUMUZ VAR'
İstanbul'da yaşanan depremin ardından iletişim sorunu yaşandığını açıklayan Tekoğul, "Aile olarak depremden sonra nerede toplanacağız, neler yapacağız konusunda planlama yapılmalıdır. Panik oluşturmadan bu soruların her birinin aile planı olarak düşünmemiz ve tasarlamamız lazım. Bizim iletişim anlamında sorunumuz var. Bunu İstanbul'da yaşanan depremden sonra da yaşadık. Depremden hemen sonra hemen haber almak gibi bir iştiyak oluşuyor. Bu durum da bütün iletişim hatlarının yoğunlaşmasından dolayı bir sıkıntı oluşturuyor, bu çok yanlış bir durum. Mesajla iletişim kurmanın çok önemi var. Mesaj bir şekilde yolunu bulup istenen yerden bilgi alma ihtiyacını karşılayabiliyor. Bu anlamda trafik yoğunluğu kapasiteye bağlı bir durum. Örneğin Boğaz Köprüsü'nden geçebilecek araç sayısı belli, o sayının 5 katına ya da 10 katına çıkardığınızda oranın kilitleneceği çok açık. Bizler acil müdahale yetkililer olarak birbirleriyle iletişimde sorunlar yaşıyoruz böyle ortamlarda. Bizim alternatif çözümlerimiz var. Telsiz gibi, uydu gibi iletişim tekniklerimiz var ama hızlı iletişimde de GSM'lerin yerini hiçbir şey tutmuyor şu anda. Daha hızlı iletişim kurulabiliyor. Bu yoğunluğu yaşatmamak lazım, vatandaşlarımızın da bu anlamda bilinçlenmesi lazım.ö diye konuştu.
'DEPREM OLURSA NE YAPACAĞIMIZI BİLMİYORUZ'
Vatandaş olarak deprem olduğunda ne yapacağını bilmediğini belirten Sait Şahin, "Ben İstanbul depremini iş yerimde yaşadım. İçeride tezgahımın başındaydım birden bir sarsıntı oldu. Heyecanlandık, panikledik, ne yapacağımızı şaşırdık. Ondan sonra kendimizi dışarıya attık aktık ki avizeler falan sallanıyor baya bir korku yaşadık. Normalde depremde ne yapacağımızı biliyoruz. Deprem olacağı zaman yatacağımı, oturacağımı, çömeleceğimi, kafamı saklayacağımı ya da birden dışarıya kaçmamaya çalışacağımı biliyorum ama korkudan deprem anında ne yapacağımızı unuttuk. O anda heyecandan ve korkudan ne yapacağımızı bilemedik. Bu da bize tecrübe oldu bir daha deprem olursa ne yapacağımızı biliyoruz."
'EVİMDE DEPREM ÇANTAM VAR'
Büyük depremler yaşadığı için evinde deprem çantasının hazır olduğunu ifade eden esnaf Kemal Çelik, şöyle konuştu:
"Ben daha önce iki büyük deprem yaşadım. Gölcük ve Düzce depremlerini yaşadım. Dün de bir deprem oldu o depremi de hissettim. Buna rağmen hala depreme hazırlıklı değiliz. Bir tedirginlik, bir korku var herkesin üzerinde. Panikliyoruz deprem anında çünkü bilinçli değiliz. Bu kadar büyük depremleri yaşamış bir halk olarak hala hazırlıklı olmadığımızı düşünüyorum deprem anında panikliyoruz. Deprem çantam var evimde. El fenerim, çakmağım, pillerim ve giysilerimiz sürekli hazır bulunuyor. Olası bir depremde açık alana kaçmaya çalışacağız. Bizim bulunduğumu bölgede en yüksek binamız 3 katlı bizim çok fazla bir hasarımız olmaz diye düşünüyorum ama İstanbul'un durumu daha vahim galiba. Orada toplanma alanları falan da yokmuş galiba bizim buralarda açık alan çok dışarıya çıkarsan kolayca kurtulma şansın var. İstanbul'da bulunan halk nereye kaçacak nasıl kurtulacak tahmin edemiyorum bile."
PROF. DR. SERTÇELİK'TEN DEPREM AÇIKLAMASI
Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Sismoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fadime Sertçelik, "Biz Kocaeli'de depremi yaşarken İstanbul ne kadar etkilendiyse, İstanbul'da olacak depremi Kocaeli'de o kadar hissedeceğiz" dedi.
İstanbul Silivri’de yaşanan 5.8 büyüklüğündeki deprem Kocaeli'de de hissedilirken, 17 Ağustos 1999 depremini yaşayanlar büyük panik yaşadı. Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Sismoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fadime Sertçelik, olası Marmara depreminin Kocaeli’ne etkisini açıkladı. 17 Ağustos depreminin Kocaeli’ye etkisinin ağır olduğunu belirten Prof. Dr. Sertçelik, "1999 yılında yaşadığımız iki büyük deprem olan Gölcük ve Düzce depremlerinde Kocaeli'deki binalar hasar gördü. Genel anlamıyla baktığımızda bu depremlerin Kocaeli'ye olan etkileri oldukça ağır oldu. O dönemde binalarımız elden geçirildi. Hafif, orta, yüksek hasarlı binalar sonradan analiz edilerek hafif ve orta hasarlı binalar güçlendirildi. Ağır hasarlı olanların birçoğu yıkıldı. Birçoğu diyorum çünkü hala o dönemden hasarlı olan binalardan bazılarında insanların yaşadığını biliyorum. O durumda olan ve hala kullanılmakta olan binalar, olası bir Marmara depreminden maalesef çok daha hasar alacaklar, belki de yıkılacaklar. Tabii 20 yıl geçmesine rağmen bu binaların duruyor olması, bu işlerin ne kadar zor olduğunu da bizlere gösteriyor. Yargı süreçlerinin devam etmesi, yönetimleri zor durumda bırakıyor" dedi.
İstanbul’da yaşanan depremin insanları düşünmeye sevk etmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Sertçelik, açıklamasına şöyle devam etti:
"İstanbul’da olan bir deprem çok da büyük olmamasına rağmen insanları biraz düşünmeye sevk ediyor. Çünkü yaşadığımız evimizin sağlam olması gerekiyor. Depreme nerede yakalanacağımız belli değil. Kimimiz alışveriş merkezinde, kimimiz evde uyurken, kimimiz çalışırken ya da yolda yürürken farklı yerlerde yakalanacak. Bu duruma baktığınızda sadece evimizi ve iş yerimizi sağlamlaştırmak yetmiyor. Şehir olarak, ülke olarak, toplum olarak her konusuyla depremlere hazırlıkla olmak zorundayız."
"Olası bir Marmara depreminde Kocaeli’de normal şartlarda ölümcül bir olay olmaması lazım" diyen Prof. Dr. Sertçelik, şöyle devam etti:
"Dün de yaşadık depremi, sallandık ve çok kısa bir süre içerisinde normal yaşantımıza devam ettik. Ama ağır hasarlı olup ya da güçlendirilmiş olan binalar gerçek anlamda güçlendirilmediyse o binalarda yaşayanları bir tehdit bekliyor. Bir olumsuzlukla karşılaşabilir burada yaşayan insanlar. Onun dışında Kocaeli'ye baktığımızda, biz Kocaeli'de depremi yaşarken İstanbul ne kadar etkilendiyse, İstanbul’da olacak bir depremi de Kocaeli'de o kadar hissedeceğiz. Yani normal şartlarda yıkım oluşturacak bir büyüklük değil, aslında orada 7 büyüklüğünde bir deprem olması Kocaeli’nin konumu itibariyle yıkım oluşturmaması gerekir. Eğer binamıza güvenmiyorsak, bir önlem almazsak bunlar maalesef ölümcül sonuçlar oluşturabilir. Dediğim gibi o riskli binalar tehlike altında ama onun dışında yeni yapılan ve yeni deprem yönetmeliğine uygun olan binalar tehlike arz etmiyor."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-AFAD Kocaeli il müdürü röp
-Vatandaşlar röp

Haber-Kamera: Ergün AYAZ - Alişan KOYUNCU / İZMİT(Kocaeli),(DHA)

=================================

'Tekirdağ'ın depremden korunması için kentsel dönüşüme ihtiyacı var'

İSTANBUL'un Silivri ilçesi açıklarında dün meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depreme en yakın bölge olan Tekirdağ'da depreme hazırlık yeniden gözden geçiriliyor. Marmara Ereğlisi ilçesinde daha önce oturulamaz raporu verilen ve dünkü depremde giriş katında hasan meydana gelen kaymakamlık binasından taşınma kararı alındı. Merkez Süleymanpaşa ilçesi Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel, kentsel dönüşüme ihtiyaçları bulunduğunu söyledi.
KAYMAKAMLIK BİNASI TAŞINIYOR
Silivri açıklarında meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depreme İstanbul'dan sonra en yakın bölge olan ve 244 toplanma alanı bulunan Tekirdağ'da deprem şiddetli hissedilirken, halk arasında panik yarattı. Silivri'ye komşu Tekirdağ'ın Marmara Ereğlisi ilçesinde ise yaşanan deprem yeniden hazırlıkların gözden geçirilmesine neden oldu. Marmara Ereğlisi Kaymakamlığı'nın bulunduğu binada yaklaşık 1.5 yıl önce bakanlık tarafından yapılan incelemede bina hakkında 'çürük' raporu verildi. Dünkü depremde ise binanın giriş katında hasar meydana geldi. Hasarın ardından kaymakamlık binasının ilçede başka bir binaya taşınması için çalışmalara başlandı.
Marmara Ereğlisi Belediye Başkanı DSP'li Hikmet Ata, belediye olarak toplanma alanlarını belirlediklerini ve gerekli önlemleri aldıklarını söyledi. Ata, "Marmara Ereğlisi bilindiği üzere deprem bölgesi. Bu nedenle toplanma alanlarımızı belirledik. Tedbirlerimizi ona göre aldık. Tabi ki vatandaşlarımız da depreme hazırlıkla olmak durumunda. İnşallah hafif atlatırız. Ama tabi ki hazır olmak durumundayız. Bölgemizde depremden sonra ağır hasarlı konut veya iş yeri yoktur. Bir kaç binada hafif hasar görünmüştür. Şuana kadar 10 toplanma bölgemizi oldu. Deprem sonrası zabıta ve diğer birimleri de hemen dışarıya çıkartıp bölgeyi kontrol ettirdik" diye konuştu.
ÇORLU'DA 70 TONLANMA ALANI VAR
Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt, deprem sonrasında ilçede 70 toplanma merkezinin olduğunu belirterek, Deprem sonrasında ve öncesinde belediye olarak bizim bir çalışmamamız vardı. Deprem ve afet toplanma merkezi sayımız 70. Bu sayıyı daha da çok çoğaltmayı planlıyoruz" dedi.
'FAY HATTI ÜZERİNDEYİZ'

Tekirdağ'ın merkez Süleymanpaşa Belediye Başkanı AK Partili Cüneyt Yüksel, dünkü depremin şiddetli hissedildiğini ve canl ve mal kaybı yaşanmadığını söyledi. Depremin Tekirdağlılar arasında korku yarattığını söyleyen Yüksel, "Özellikle deprem kuşağında var olan bir bölge, fay hattı üzerindeyiz ilçe olarak. Tekirdağ olarak dolayısıyla bu konuda ciddi anlamda o panik havası hissedildi. Ama hamt olsun herhangi bir sorunla karşı karşıya kalmadık. Süleymanpaşa'da bu konuyla ilgili belediye anlamında söylüyorum göreve gelir gelmez ilk işimiz Çevre bakanlığımız ile irtibata geçmek oldu. Süleymanpaşa ilçesinin kentsel dönüşümü ile ilgili ihtiyaçlarını bakanlığımıza arz ettik. Hem tarihsel anlamda hem yapı itibarı ile binalarımız hem eski hem dar sokaklarımız var, yerleşim çok eski olduğu için alan sıkıntımız var. Deprem ile karşı karşıya kaldığımızda bu eski yerleşim yerlerinde problem yaşayabilme ihtimalimiz çok yüksek, bu nedenle bir kentsel dönüşüme ihtiyacımız var" dedi.
Başkan Yüksel, dünkü depremin bazı şeylere daha sıkı sahip çıkılması gerektiğini hissettirdiğini belirterek, "Göreve geldiğimizde gördüğümüz tablo şuydu; Bir depremle karşı karşıya kaldığınızda vatandaşımızın nelerle karşı karşıya kalacağını iyi bilmesi gerekiyor. Belediyenin en önemli görevlerinden biri de deprem anında ve sonrasında vatandaşların ne yapması gerektiği ile ilgili bilgilendirmeler yapmak. İlimizde bunu AFAD müdürlüğümüz yürütüyor. Merkez mahallelerimizde, kırsal mahallelerimizde toplanma alanları ile ilgili bir sıkıntımız yok, hepsi hazır. Sadece şu var; depremden sonra bu alanlarda hem vatandaşlarımızın iaşesini hem barınmalarını sağlayabilecek alt yapının hazırlanması gerekiyor. Bu şehirde yaşayan 200 bin insanın böyle bir şeyle Allah korusun karşı karşıya kaldığında bir an önce bunu atlatmak ile alakalı alt yapıyı kurmamız gerekiyor. Bunun farkındayız Yaklaşık 2,5- 3 aydır da bu doğrultuda çalışıyoruz" dedi.
'14 MERKEZ MAHALLEDE TOPLANMA ALANI VAR'
Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel, her merkez mahallede toplanma alanları bulunduğunu belirterek, "Bazı mahallelerimizde 2 tane var, bunları daha aktif hale getirebilecek alanlar. Depremde toplanma alanından ziyade birde orada anlık ihtiyaçların karşılanabileceği konuşlandırmalar yapmamız gerekiyor. Arkadaşlarımız bunla ilgili çalışıyorlar şuanda" dedi.

Görüntü Dökümü
-----------
MARMARA EĞRELİSİ
Marmara Ereğlisi'nden detaylar
Belediye Başkanı Hikmet Ata ile röp.
Taşınması gündeme gelen kaymakamlık binası
Muhabir Mehmet Yirun anons
Toplanma alanlarından görüntü
Genel ve detaylar
***TEKİRDAĞ***
Tekirdağ sahilinden detaylar
Tekirdağ'da binalar
Tekirdağ'da yürüyen insanlar
Tekirdağlılarla röp.
Süleymanpaşa Bld. Başkanı Yüksel ile röp.
Detaylar

Haber-Kamera: Mehmet YİRUN-Ruhan YALÇIN-Şafak TAŞOYAR/TEKİRDAĞ,(DHA)

====================

TERÖRDEN TEMİZLENEN KATO DAĞI'NDA FESTİVAL

Şırnak'ın Uludere ilçesinde bir dönem terör örgütü PKK'lıların faaliyet gösterdiği Kato Dağı, teröristlerden temizlenmesiyle festival alanı haline geldi.
Uludere ilçesindeki Kato Dağı, PKK'lı teröristlerden temizlenmesiyle artık festival etkinliklerine ev sahipliği yapıyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Şırnak Valiliği ve Uludere Belediyesince bu yıl ikincisi düzenlenen 'Gençlik, Huzur ve Bal Festivali', Kato Dağı ve Bestler Dereler'in kesiştiği Irak sınırın sıfır noktasındaki İnceler Köyü'nde düzenlendi. Sanatçılar Manuş Baba, Yusuf Güney ve Cengiz Ateş'in katılacakları festivalde konser etkinliklerinin yanı sıra 3 gün süreyle çeşitli etkinlikler düzenleyecek.
'HUZURU BU FESTİVALLE TAÇLANDIRIYORUZ'
Uludere Belediye Başkanı AK Parti'li Sait Ürek, bölgede sağlanan huzur ortamının bu festivalle taçlandırma amacında olduklarını söyledi. Huzurun devamını dilediklerini ifade eden Ürek, "Göreve geldiğimizden bugüne kadar amacımız ilçemizi daha huzur, refah içinde vatandaşlarımızın belediye hizmetlerinden en iyi şekilde yararlandırmaktır. Festivali düzenlememizdeki amaçlardan birisi de Türkiye'nin birçok yerinden gelen gençleri, tanıştırmak, kaynaştırmak, kültürümüzü güzelliklerimizi göstermektir. Huzur olmasaydı biz şimdi burada olmazdık. Huzurun olduğu yerde yatırım olur. 3 gün sürecek festivalde gençlerimiz kamp kurarak burada kalabileceklerdir" dedi.

Görüntü Dökümü
----------------
Festival alanından detay
Etkinliklerden detay.
Genel ve detay görüntüler
-Konserden görüntü

Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN / ŞIRNAK,(DHA)

======================

19 YAŞINDAKİ GENÇ KADIN, NİKAHSIZ EŞİ TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ

ADANA'nın Kozan ilçesinde tartıştığı nikahsız eşi Sezer Ç. (24) tarafından 4 bıçak darbesiyle yaralanan 1 çocuk annesi Melike Demirci (19), kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Olay, dün saat 18.00 sıralarında ilçenin Tufanpaşa Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, 15 yaşındayken kendinden 6 yaş büyük Sezer Ç. ile kaçarak birlikte yaşamaya başlayan Melike Demirci, bu beraberlikten bir de kız çocuğu dünyaya getirdi. Çocukları olmasına rağmen nikahsız yaşayı sürdüren çiftin bir süredir şiddetli geçimsizlik sebebiyle aralarında tartışmalar çıkmaya başladı. Bunun üzerine Melike Demirci 3 yaşındaki kızını da alarak baba evine döndü. Barışmak istediğini belirten Sezer Ç., Melike Demirci'yi konuşmak için eve çağırdı. Evlerinin önünde konuşmaya başlayan çift, tekrar tartışmaya başladı. Ç., bu sırada üzerinde bulunan bıçağı çıkartarak talihsiz kadını 4 yerinden bıçaklayarak kaçtı.
Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve 112 ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, ilk müdahalesini olay yerinde yaptığı ağır yaralı Melike Demirci'yi ambulansla Kozan Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Melike Demirci, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Demirci'nin cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, acı haberi alan yakınları hastane önünde sinir krizi geçirdi.
CİNAYET ZANLISI NİKAHSIZ EŞ YAKALANDI
Adana'nın Kozan ilçesinde tartıştığı nikahsız eşi Melike Demirci'yi (19) 4 bıçak darbesiyle öldürüp kaçan Sezer Ç. (24), polis ekiplerinin çalışması sonucu kısa sürede yakalandı. Gözaltına alınan cinayet zanlısı Sezer Ç.'nin emniyetteki sorgusunun devam ettiği öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------------
- Melike Demirci'nin hastanede ağıt yakan yakınları

Haber-Kamera: Ali GÖKDAL / KOZAN(Adana),(DHA)

=========================

30 YILLIK ÖĞRETMENE OKULDA SALDIRI

MERSİN'de sınıf öğretmeni 30 yıllık eğitimci Nigar Özçelik (50), öğrenci velisinin saldırısı sonucu darbedildi. Hastanede tedavisi tamamlanan Özçelik'in şikayeti üzerine saldırıyı gerçekleştiren veli gözaltına alındı.
Olay, merkez Mezitli ilçesindeki Vali Şenol Engin İlkokulu'nda meydana geldi. Sınıf öğretmeni Nigar Özçelik, önceki gün koridor bir öğrenciyi sınıfa girmesi konusunda uyardı. Ertesi gün okula gelen öğrencinin anne ve babası çocuklarını ittiğini öne sürdükleri Özçelik ile tartıştı. Öğrencinin babası tartışma sırasında Özçelik'i saldırdı. Diğer öğretmenlerin müdahalesi ile saldırgan veli uzaklaştırılırken, aldığı darbelerle yaralanan öğretmen Özçelik, okula çağrılan ambulansla Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Özçelik, tedavisi tamamlandıktan sonra Mezitli İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giderek şikayetçi oldu.

ÖĞRENCİLERİN GÖZÜ ÖNÜNDE DARBEDİLDİ
Olayın sınıfta derse girdiği sırada meydana geldiğini belirten Özçelik,, "Bir kadın sınıfın kapısını açtı. Ben de yardımcı olmak amacıyla buyurun dedim. Kadın birden bana hakaret etmeye başladı, 'Sen benim oğlumu nasıl tutarsın. Sınıfına itersin' diye. Ben de olayı açıklamaya çalıştım, bana kötü cümleler kullandı. 'Birazdan eşim gelecek görürsün sen' dedi. Daha sonra eşi geldi, ona da açıklamaya çalıştım. Saçımı tutup çekti. Bunun üzerine ben kaçtım. Yeniden saçımdan yakalayarak sınıfın kapısına sıkıştırdı, vurdu. Kapı da açık, çocuklar da gördüler. Öğretmen arkadaşlar beni kurtarmaya çalıştılar. Bunun üzerine çocuklar ağladı, ben de kendimden geçtim" dedi.
Olayın duyulmasının ardından Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Serbülent Sevdi de, hastanede Özçelik'i ziyaret etti. Sevdi, hem bir kadına hem de bir öğretmene yönelik şiddetin kabul edilemez olduğunu belirterek, Özçelik'e geçmiş olsun dileklerini iletti.
Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, şüpheli Mezitli İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Nigar Özçelik ile röp.
Hastane bina görüntüsü
Hastane tabelası
Bekleyen ambulans

Haber-Kamera: MERSİN,(DHA)

========================

ÇANAKKALE'DE 213 KAÇAK GÖÇMEN YAKALANDI

ÇANAKKALE'nin Ayvacık ilçesinden yasadışı yollarla Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmek isteyen 213 kaçak göçmen sahil güvenlik tarafından yakalandı.
Kuzey Ege Denizi'nde devriye görevinde bulunan Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı ekipler, yasa dışı geçişlere karşı mücadeleye devam ediyor. Ekipler, Ayvacık ilçesi Ahmetçe köyü, Sivrice Burnu, Küçükkuyu beldesi açıkları, Dut Burnu ve Kadırga Burnu mevkiinde düzenledikleri 5 ayrı operasyonda 208'i Afganistan, 5'i İran uyruklu olmak üzere 213 kaçak göçmen yakaladı.
Kaçak göçmenler, botlarla Küçükkuyu beldesindeki Sahil Güvenlik Karakoluna getirildi. İşlemlerinin ardından Ayvacık ilçesindeki Yabancıları Geri Gönder Merkezi'ne teslim edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Kaçaklardan görüntü

Haber-Kamera: Dilara ERDİNÇ / AYVACIK(Çanakkale),(DHA)

=======================

ALİ BEBEĞİN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ

DENİZLİ'nin Pamukkale ilçesinde, evinde hareketsiz halde bulunan 53 günlük Ali Baran Oslun'un kaldırıldığı hastanede öldüğü anlaşıldı. Ölümü şüpheli bulunan Oslun'un cesedi, otopsiye gönderilirken, annesi N.U. ise, ifadesine başvurulmak üzere karakola götürüldü.
Topraklık Mahallesi'nde yaşayan N.U. adlı kadın, iddiaya göre, dün saat 15.00 sıralarında, 53 günlük bebeği Ali Baran Oslun'u yatağında hareketsiz yatarken bulunca komşularından yardım istedi. Komşuların yardımıyla, otomobille, Denizli Devlet Hastanesi'ne götürülen Oslun'un, yapılan kontrolde yaşamını yitirmiş olduğu belirlendi. Vücudunda morluklar bulunduğu belirtilen bebeğin ölümü şüpheli bulunurken, cesedi otopsiye gönderildi. N.U. ise, ifadesine başvurulmak üzere karakola götürüldü. N.U.'nun bir süre önce eşinden boşandığı öğrenildi. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Olayın yaşandığı apartmandan görüntü
-Polis ekiplerinden görüntü
-Olay yeri inceleme ekiplerinden görüntü

Haber-Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ,(DHA)

KESTİĞİ AĞACIN ALTINDA KALARAK ÖLDÜ

KÜTAHYA'nın Emet ilçesine bağlı Aydıncık köyünde Ali Korkmaz (65), tarlasında kestiği kavak ağacının üzerine düşmesi sonucu hayatını kaybetti.
Aydıncık köyünde oturan Ali Korkmaz, arkadaşları ile birlikte gittiği tarlasında kavak ağaçlarını kesti. Kesilen ağaçlardan biri Korkmaz'ın üzerine düştü. Arkadaşlarının ihbarıyla gelen sağlık ekipleri, Korkmaz'ın hayatını kaybettiğini belirledi. Savcılık ve jandarma ekiplerinin incelemesinin ardından Ali Korkmaz'ın cesedi otopsi için Emet Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Kesilen kavak ağaçları
-Köyden gelen kalabalık
-Yakınlarının ağlamaları
-Ölen Ali Korkmaz'ın cesedinin kaldırılması
-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Ercan KOLKU / EMET(Kütahya),(DHA)

TIR'A ARKADAN ÇARPAN KAMYON SÜRÜCÜSÜ ÖLDÜ

RİZE'de, emniyet şeridinde park halindeki TIR'a arkadan çarpıp devrilen kamyonun sürücüsü Ufuk Topsakal (43) hayatını kaybetti.
Kaza, dün saat 17.30 sıralarında Gündoğdu Mahallesi Karadeniz Sahil Yolu'nda meydana geldi. Rize yönüne giden Ali Durmuş (40) yönetimindeki BS NL 53 Hollanda plakalı TIR, emniyet şeridine park etti. Bu sırada arkadan gelen Ufuk Topsakal'ın kullandığı 06 FS 4701 plakalı kamyon, park halindeki TIR'a arkadan çarpıp devrildi. İhbar üzerine kaza yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri kamyon sürücüsü Topsakal'ın hayatını kaybettiğini belirledi. Topsakal'ın cansız bedeni hastane morguna kaldırıldı. Polisin kazayla ilgili soruşturması sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Kaza yeri detayları
Detaylar

Haber-Kamera: Mehmet Can PEÇE / RİZE,(DHA)

İZMİR'DE KAZA: 1'İ AĞIR 5 YARALI

İZMİR'de, TIR'ın traktöre arkadan çarptığı trafik kazasında 1'i ağır, 5 kişi yaralandı.
Kaza, dün akşam saatlerinde, Kemalpaşa-Torbalı karayolu üzerinde meydana geldi. Torbalı yönüne giden Şakir G. yönetimindeki 35 Y 0304 plakalı TIR, Ergün U. yönetimideki 35 TST 15 plakalı, far sisteminde arıza olduğu iddia edilen traktöre arkadan çarptı. Çarpışmanın etkisiyle, traktör sürücüsü Ergün U. ile araçta bulunan eşi Nilüfer U., Berat U. ve Mehmet Ali U. yola savrularak yaralandı. TIR şoförü Şakir G. de hafif yaralandı. Kazayı gören diğer sürücüler durumu sağlık ve jandarma ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen ekipler, traktördeki 4 kişi ile TIR şoförü Şakir G.'yi, ambulanslarla Torbalı Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Tedaviye alınan yaralılardan durumu ağır olan Mehmet Ali U., Ege Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi.
Kaza nedeniyle, Kemalpaşa-Torbalı yolundaki araç trafiğinde yoğunluk yaşandı. Kazaya karışan araçların vinç tarafından kaldırılmasıyla trafik akışı normale döndü.
Jandarma kazaya ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Olay yerinden cep telefonu görüntüsü

Haber: Davut CAN / İZMİR,(DHA)

ÇORUM'DA İŞ YERİNDE TABANCAYLA VURULAN 2 KARDEŞ YARALANDI

ÇORUM'da bir pide salonunda çıkan tartışmada Ahmet Salman (49) işletmeci Fatih (41) ve kardeşi Ercan Şişli'yi (36) tabanca ile ateş ederek bacaklarından yaraladı. Şüpheli, polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı.
Olay, dün saat 16.00 sıralarında Gülalibey Mahallesi'nde meydana geldi. İddialara göre, Ahmet Salman geldiği pide salonunda işletmeci Fatih ve Ercan Şişli ile tartıştı. Kısa sürede büyüyen tartışma kavgaya dönüştü. Bu sırada Ahmet Salman tabanca ile kardeşlere ateş etti. İki kardeş bacaklarına isabet eden kurşunlarla yere yığıldı. Şüpheli kaçarken, vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar ilk müdahalelerinin ardından ambulansla Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Polis kaçan şüpheliyi kısa sürede yakalayarak gözaltına aldı. Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Yaralılara sağlık ekipleri müdahale ederken
-Yaralıların ambulansa taşınması
-Vatandaşlar (kalabalık)
- Olay yeri inceleme çalışma
-Detaylar

Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR / ÇORUM,(DHA)

SİLAHLI VE MASKELİ SOYGUNCU ÖNCE KAMERAYA, SONRA POLİSE YAKALANDI
PTT ŞUBESİ SOYGUNU KAMERADA

GAZİANTEP'te, kar maskesi ve tabanca ile girdiği PTT şubesini soyan B.C., polis tarafından yakalandı. Hastanede sağlık kontrolünden geçirilen B.C., "Pişmanım" dedi.
Olay, önceki gün Alleben Mahallesi'nde meydana geldi. Yüzü kar maskeli, elinde tabanca olan kişi, girdiği PTT şubesinde, silahını görevliye doğrultup, veznedeki paraları alarak kaçtı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis, incelediği güvenlik kamerası görüntüleri ve görgü tanıklarının ifadesi doğrultusunda şüphelinin B.C. olduğunu belirledi. Polis, B.C.'yi, adresine yaptığı operasyon ile yakalayarak gözaltına aldı.
Emniyetteki işlemlerinin ardından Şehitkamil Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen B.C., kendisini görüntüleyen basın mensuplarına, "Pişmanım" dedi. B.C., adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- GÜVENLİK KAMERASI OLAY ANI
- Şüphelinin hastaneden çıkışı
- Hastane
- PTT dış görüntüsü
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mustafa KANLI - Kadir GÜNEŞ / GAZİANTEP,(DHA)

=====================================

FINDIK HIRSIZLARI GÜVENLİK KAMERASINDAN KAÇAMADI

ZONGULDAK'ın Ereğli ilçesinde 70 kilogram ağırlığındaki iki çuval fındığı çaldıkları iddiasıyla gözaltına alınan O.D.(20) ve Y.D.(16), tutuklandı.
Olay, önceki gün sabah saatlerinde ilçeye bağlı Süleymanbeyler Köyü'nde meydana geldi. Motosiklet ile Ahmet Uslu'ya ait eve gelen 2 kişi, 70 kilogram ağırlığındaki iki çuval fındığı çalarak kaçtı. Jandarma ekipleri, evin güvenlik kamerasına yansıyan olayın ardından kaçan şüphelileri kısa sürede yakaladı. Jandarmadaki işlemleri tamamlanan O.D. ve Y.D., adliyeye sevk edildi. Savcılıktaki işlemlerinin ardından nöbetçi mahkemeye çıkarılan O.D. ve Y.D., tutuklandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-ÇUVALLARIN ÇALINMA ANI
-Çuvalların taşınması
-Motosikletli zanlının gözetleme yapması
-Motosikletli zanlının uzaklaşması
-Şüphelilerin adliyeye çıkması

Haber-Kamera: Sinan KABATEPE / EREĞLİ(Zonguldak),(DHA)

Bakan Gül: Dumanla bile haberleşseler onları bulup çıkaracağız (2)
YENİ ADLİ YILIN YOL HARİTASI

İZTO eylül ayı olağan meclis toplantısı Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu'nun katılımıyla gerçekleştirildi. İzmir Valisi Erol Ayyıldız'ın da bulunduğu toplantıda çeşitli oda ve birlik başkanları ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi hazır bulundu. Toplantıda yaptığı konuşmada hukuk devletini olmanın temel şartının, 82 milyon vatandaşın kendisini emin ve güvende hissetmesini sağlamak olduğuna dikkat çeken Bakan Gül, bağımsız ve tarafsız yargının hukuk devleti niteliğinin ayrılmaz parçası olduğunu dile getirdi.
Adaletin mülkün temeli olduğunu vurgulayan Gül, iyi işleyen bir adalet sistemini oluşturmak için gayret ettiklerini söyledi. Gül, "Adliyenin kapısı adaletin kapısıdır. Bu kapıya gelen her vatandaşımız hakkına erişeceğini bilmeli ve memnuniyetle ayrılmalıdır. Birlikte yeni adli, yeni bir döneme girdik. Bu dönemi yargı reformu belgesinde yer alan reform adımlarımızın birer birer hayata geçirmenin başlangıcı olarak görüyoruz. Bu noktada, 30 Mayıs 2019?da Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuna açıklanan 'Yargı Reformu Strateji Belgesi' yeni adli yılın ve önümüzdeki dönemin temel ajandası ve yol haritası niteliğini taşımaktadır. Strateji Belgesi aynı zamanda AB ile müzakere sürecinin de parçası olan bir belgedir" dedi.
Hukukun kolaylaştırıcı imkanlarını harekete geçirerek toplumun, iş dünyası ve yatırımcıların beklentilerine cevap vermek istediklerini kaydeden Gül, "Ekonomik refahın temeli, üretimdir, istihdamdır, ticari faaliyetlerdir. Hukuk ise bu faaliyetleri kısıtlayan veya kolaylaştıran bir işlev görmektedir. Biz tercihimizi kolaylaştırmaktan yana koyuyoruz. Yatırımı, ticareti, büyümeyi teşvik ediyoruz. Ülkemizde iş yapmayı kolaylaştıran iklimi kurmak ve korumak için bundan sonra da aynı dikkat ve heyecanla çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. İş dünyasını ilgilendiren konulardan birinin de ihtisas mahkemeleri olduğunu anlatan Bakan Gül şöyle devam etti:
"Yargıda uzmanlaşmayı geliştirilerek makul sürede yargılama ve isabetli karar oranını artırma temel hedefimizdir. Bu amaç Strateji Belgemizde yer almaktadır. Asıl önemli yenilik ise hakimlerin meslek hayatlarının başında ceza ve hukuk hakimi olarak ayrışması ve ihtisaslaşması olacak. Ayrıca, iş mahkemeleri, ticaret mahkemeleri, marka ve patent mahkemelerinde çalışmak üzere uzman hakimler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Her vatandaşımız bizim için kıymetlidir. İnsan onurunu korumak adalet sistemimizin temel ilkelerinden biridir.2017?de yaptığımız değişiklikle mesnetsiz ihbar ve şikâyete maruz kalan vatandaşlarımıza şüpheli sıfatı verilmesi uygulamasına son verdik. 2017 yılı Eylül ayından 1 Eylül 2019 tarihine kadar açılan toplam 203 bin 488 ihbar dosyasının 111 bin 697?si sonuçlandırılmıştır" dedi.

UYUŞMAZLIĞIN TARAFLARI ÇÖZÜMDE SÖZ SAHİBİ OLACAK
Bakan Gül, hukukta alternatif çözüm yöntemlerine dikkat çekerek, Türkiye'nin Singapur Konvansiyonu'nu imzaladığını açıkladı. Uluslararası ticaretteki arabuluculuk uygulamalarının hukuki güvence olarak görüldüğünü dile getiren Gül, şunları söyledi:
"Artık uyuşmazlığın tarafları çözümde söz sahibi olacak. Anlaşmazlıkların daha kısa sürede çözülmesini sağlayacak olan uluslararası arabuluculuk iş insanlarının yabancı ülkelerdeki yatırımlarında hukuken kendini güvende hissetmesine yardımcı olacaktır. Yine yabancı yatırımların ülkemize gelmesi açısından da ayrı bir güvence oluşturmaktadır. Singapur Konvansiyonu ile arabuluculuk sisteminin hukuki güvencesi altında yatırımcı- devlet uyuşmazlıklarının halli sürecinde de kullanılması ile ülkemizde yatırım ortamının gelişmesine de katkı sağlayacaktır. Makul sürede yargılanma hakkının temini, yargısal prosedürlerin tüm yönleriyle ele alınmasını gerektirmektedir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin geliştirilmesi buna hizmet eden politikalardan biridir."

DURUŞMASIZ YARGILAMA
Ocak 2018 tarihinden başlamak üzere iş uyuşmazlıklarında bugün itibariyle 383 bin 728 dosyada anlaşmaya varıldığını ifade eden Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, "Seri muhakeme usulü 13 suç için, verilecek cezada Cumhuriyet savcısı ile şüphelinin anlaşması usulü getirilmektedir. Gürültüye neden olma, genel güvenliğin tehlikeye sokulması, trafik güvenliğin tehlikeye sokulması gibi kamuya karşı işlenen suçlarda savcı ile şüphelinin anlaşması suretiyle ceza verilip uyuşmazlık hakim onayından sonra sistemden çıkarılacaktır.Duruşmasız yargılama usulünde hakim, sanık ve mağdurun yazılı beyanını aldıktan sonra dosya üzerinden duruşmasız karar verebilecek, taraflardan biri itiraz ederse duruşma açarak karar verebilecektir" dedi.

SIFIR HATAYLA YARGILAMA
Yargı reformu belgesinin sadece bir zümre için değil, 82 milyon vatandaş için geniş bir katılımla hazırlandığını söyleyen Bakan Gül, bu belgenin 30 Mayıs'ta Türkiye ve dünya kamuoyuna açıklandığını ifade etti. Gül, "Bu bir yol haritasıdır. Daha önce de uygulandı. Reform kararlılığını vurgulayan bir belgedir. Türkiye'nin dünyadaki en saygın ülkesi olması için önemli bir yol haritasıdır. Eleştirileri ve önerileri masaya yatırdık. Gelişmiş ekonomi ve adil paylaşım için bu reformun başarıya ulaşması için çalışıyoruz. Strateji belgesi paydaşlarla hazırlandı. Demokratik ortamı ve erişilebilir adalet sistemini aynı zamanda ekonomik kalkınmanın ve sosyal gelişmenin olmazsa olmazı olarak görüyoruz" diye konuştu. Bakan Gül konuşmasında ihtisas mahkemeleri ile sıfır hatayla yargılamayı hedeflediklerini ifade ederek "Bir insanın itibarını yargıyı kullanarak lekelemesine izin vermeyiz. 2017'de mevzuat değişikliği yaparak yeni bir düzenleme yaptık. Ticari rekabette yargıyı kullanarak biri hakkında suç duyurusunda bulunuluyor. Şüphelinin fabrikasına yada evine polis gidriyor. O kişi aklansa bile iş dünyasında mahallesinde devlet dairesinde lekeleniyor. Bu düzenlemeyle savcılarımız şikayet geldiğinde bakıyor. Hakkında soruşturma dosyası açmıyor. Bu durumda olan Eylül 2017'den bu yana 111 bin 697 kişi hakkında soruşturma açılmama kararı verildi" diye konuştu.

ÖZGENER'DEN AB ÜYELİĞİ VURGUSU
Açılış konuşmasını yapan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise, yargı reformu stratejisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi?nde görüşülmeye başlanmasından hemen önce, son bilgilendirme ve değerlendirme toplantısının İzmir?de gerçekleştiriliyor olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yargı Reformu Stratejisi?nin ilk kez hazırlandığı 2009 yılından itibaren, plana dayalı reform dönemine geçildiğini anlatan Özgener, bu dönemin ikinci reform belgesinin de 2015 yılında hazırlandığını kaydetti. İzmir halkı ve iş insanları olarak 'Güven veren ve erişilebilir adalet' sloganıyla hazırlanan, 9 amaç, 63 hedef ve 256 faaliyetin bulunduğu Yargı Reformu Strateji Belgesi ile ilgili yapılan çalışmaları yakından takip ettiklerini belirten Özgener, "Avrupa Birliği?ne girmek Türkiye açısından stratejik bir hedeftir. Ve Türkiye, katılım sürecine bağlılığını sürekli korumuştur. Türkiye?nin üyeliği, aslında AB açısından çok önemlidir. Türkiye?siz bir Avrupa Birliği her zaman eksik olacaktır, AB?nin bölgesel bir güçten küresel bir güce dönüşmesi için Türkiye?nin tam üyeliği elzemdir.Türkiye, her zaman Kopenhag kriterleri doğrultusunda, reform ve uyum çalışmalarıyla kendisine düşen görevi hakkıyla yerine getirmiş, katılımcı ve özgürlükçü demokrasiye verdiği değeri güçlü biçimde defaeten ortaya koymuştur. Şüphesiz, AB İlerleme sürecinde yargı reformu büyük önem taşımaktadır. Belgeyi incelediğimizde AB?ye katılım süreci ile ilgili hedeflerin de ötesinde toplumsal taleplerin de içeriğinde yer aldığını görmekteyiz. Belgenin hazırlanma sürecinde tüm paydaşlarla yaklaşık bir yılı aşkın süredir devam eden şeffaf ve katılımcı süreci ve bu görüşmeler kapsamında, iş dünyasının da değerlendirmesinin alınmasını çok önemli görüyoruz" dedi.
Özgener, sonuçları öngörülebilir, şeffaf, kaliteli, etkin ve hızlı çalışan bir yargı sisteminin, ekonomik faaliyetlerin en önemli güvencesi olduğuna dikkat çekerek belgede yargı ve ekonomi ilişkisinin ön planda tutulduğunu kaydetti.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu da, toplantıda şunları söyledi:
"Odalarımızda, arabuluculuk ve tahkimin merkezleri kuruyoruz Bu noktada sayın Bakanımıza iki önerimiz olacak bu yöntemin daha da etkin kullanılmasını sağlamak için, ticari uyuşmazlıklarda, arabulucuların hukukçu olma şartını kaldıralım. İki tarafı tacir olan uyuşmazlıklarda, Odalarımız da arabulucu olabilsin. Tahkimin yaygınlaşması için, zorunlu tahkim içeren sözleşmelerin damga vergisi kaldırılmalı. Kararların icrasında alınan damga vergileri de yarıya indirilmeli. Böylece firmalarımız, yaptıkları sözleşmelere, tahkim maddesi ekleme konusunda daha istekli olacaklar. Arabuluculuk ve tahkim ne kadar yaygınlaşır ve daha fazla kullanılırsa, bu hem iş dünyamızın, hem de yargı camiamızın lehine olacaktır."
Konuşmaların ardından Bakan Gül'e, İzmir Adliyesi'nin 1886 yılında çekilmiş fotoğrafı hediye edildi. Toplantının soru cevap kısmı basına kapalı olarak devam etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Toplantı salonundan genel ve detay görüntü
- Mahmut Özgener'in konuşmasından görüntü
- Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun konuşmasından görüntü
- Abdülhamit Gül'ün konuşmasından görüntü
- Hediye verilmesinden görüntü.

Haber-Kamera: Nevra UÇKAÇ - Mücahit BEKTAŞ / İZMİR,(DHA)

3 KATLI EV ALEV ALEV YANDI

DÜZCE'de, altı kereste atölyesi olan 3 katlı ev alev alev yandı.
Yangın, dün saat 21.30 sıralarında Konuralp Mahallesi Osmanca mevkiinde meydana geldi. Konuralp eski Belediye Başkanı Yusuf Ercan'a ait olan ve alt katı kereste atölyesi olan 3 katlı evde bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Alevler kısa sürede tüm binayı sardı. Vatandaşların haber vermesi ile olay yerine itfaiye ekipleri geldi. Uzun uğraşlar sonrası yangın kontrol altına alındı. Yangında ev kullanılmaz hale gelirken, soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Yanan binadan görüntü
İtfaiye ekiplerinin görüntüsü
Polis anonsları
Söndürme çalışmaları ve detaylar

Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ / DÜZCE,(DHA)

ALMANYA'DAN DÖNDÜ, EVİNİN KURŞUN YAĞMURUNA TUTTULDUĞUNU GÖRDÜ

KOCAELİ'nin Darıca ilçesinde, Almanya'dan evine dönen Sevim Keleş (50) evinin camlarına 15 kurşun sıkıldığını görerek, polise şikayette bulundu. Sevim Keleş, oturduğu dairesinde hak iddia eden akrabalarının evini kurşunladığını iddia etti.
Olay, Darıca Fevzi Çakmak Mahallesi Doktor Zeki Acar Caddesi'nde meydana geldi. Apartmanın 2'nci katında oturan Sevim Keleş, iki gün önce yaşadığı Almanya'dan tatil için Darıca'da bulunan evine gelmek istedi. Sevim Keleş, Darıca'ya gelmeden önce evinin temizliğini yapan kadını temizlik için aradı. Dün eve gelen kadın Sevim Keleş'i arayarak evde kurşun izlerinin olduğunu söyledi. Bugün evine gelen Sevim Keleş, polisi arayarak şikayette bulundu. Eve gelen polis incelemelerde bulunurken, evin odalarının camlarında 15 kurşun izi tespit edildi. Polis olayla ilgili inceleme başlattı.
Sevim Keleş şikayetçi olduğunu belirterek, "Saydığımda bütün camlarda 15 adet kurşun izine rastladım. Üzerimdeki şoku atlattıktan sonra polise haber verdim. Bu evimin üzerinde hak iddia eden husumetli akrabalarım dışında kimseyle bir alıp veremediğim olmadığı gibi düşmanım da yok. Polise isimlerini verdiğim akrabalarımdan şikayetçiyim." dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Evin camlarına isabet eden kurşun izlerinin içeriden görüntüsü
Sevim Keleş ile röportaj
Kurşunlanan evin bulunduğu apartman
Evin camlarına isabet eden kurşun izlerinin dışarıdan görüntüsü

Haber-Kamera: Erol POLAT / DARICA(Kocaeli),(DHA)

TEKİRDAĞ'DA OKUL YAKINLARINDA UYUŞTURUCU SATANLARA OPERASYONDA 11 TUTUKLAMA

TEKİRDAĞ'ın Çerkezköy ilçesinde okul çevrelerinde uyuşturucu sattıkları belirlenen şüphelilere yönelik düzenlenen operasyonda yakalanan 4'ü kadın 11 kişi tutuklandı. Tutuklular, adliye çıkışında araçlara binip cezaevine gitmemek için polis ekiplerine güçlük çıkardı.
İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Şube Müdürlüğü'ne bağlı Çorlu Narkotik Suçlarlarla Mücadele Grup Amirliği ekipleri, Çerkezköy ilçesinde uyuşturucu şebekesinin özellikle okul yakınlarında uyuşturucu sattığını belirledi. Savcılığın izniyle polis şüphelileri takibe aldı. Yapılan çalışmada şüphelilerin uyuşturucuyu hurdacı arabasında sattıkları, çocukları kurye, kadınları da sokak satıcısı olarak kullandıkları belirlendi. Şebekenin polis takibinden kurtulmak için de sürekli yer değiştirdiği tespit edildi. Ayrıca şebeke üyelerinin telefonla kendilerini arayanlara esrarı 'kına', bonzaiyi 'barbi' ve uyuşturucu hapları da, 'şeker' diye tabir ederek satmaya çalıştıkları belirlendi.
Yaklaşık üç ay süren fiziki ve teknik takibin ardından şebeke liderliğini A.K.'nin yaptığı 6'sı aynı aileden şüphelilere yönelik salı günü Bağlık Mahallesi Kümeevler Mevkii'nde 8 ayrı adreste eşzamanlı operasyon düzenlenerek 4'ü kadın 11 kişi gözaltına alındı. Yapılan aramalarda 500 gram bonzai, 100 gram eroin, 100 adet uyuşturucu hap ele geçirildi.
Emniyette soruşturmaları tamamlanan 11 şüpheli dün geniş güvenlik önlemleri altında Çerkezköy Adliyesi'ne sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan 11 kişi tutuklandı. Tutuklular, adliye çıkışında araçlara binmemek için polis ekiplerini güçlük çıkarıp direnmeye çalıştı. Polis ve gazetecilere de hakaret eden tutuklular, zorla bindirildikleri polis araçlarıyla cezaevine götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Çerkezköy adliyesi
Tutukluların adliyeden çıkarılması
Tutuklulukların polise zorluk çıkarması
Yaşanan kargaşadan detaylar
Tutukluların bağırmaları
Güçlükle polis araçlarına bindirilmeleri
Detaylar

Haber-Kamera: Şaban KARDEŞ - Onur KAYA / ÇERKEZKÖY(Tekirdağ),(DHA)

===================================

SİVAS'TA YANAN ORMANLIK ALANA 'AY YILDIZLI' PROJE

SİVAS'ın Koyulhisar ilçesinde, geçen yıl çıkan yangında zarar gören ormanlık alanda, "ay-yıldız" şeklinde hazırlanan yeni projeyle, 60 bin fidan toprakla buluşturulacak.
Koyulhisar ilçesine bağlı Ortaseki köyü Koçali Mahallesi'nde, geçen yıl 25 Ağustos'ta çıkan yangında, yaklaşık 7 hektarlık kızılçam ormanı zarar gördü. Yangında zarar gören alan için Giresun Orman Bölge Koyulhisar Orman İşletme Müdürlüğü Karaçam İşletme Şefliği çalışma başlattı. Bölgenin yeniden ağaçlandırması için yaklaşık 4,5 hektar alanda iş makineleri yardımıyla ay-yıldız şekli oluşturuldu. Projeyle birlikte alanda 60 bin fidan toprakla buluşturulacak.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Alanın drone görüntüsü

Haber-Kamera: Uğur YİĞİT / SİVAS,(DHA)

TURİSTLERİN ARASINDA DENİZE İNDİ

MUĞLA'nın Ula ilçesinin dünyaca ünlü turistlik mahallesi Akyaka'nın Çınar Plajı'nda yerli ve yabancı turistlerin arasında denize inen bir uçak şaşkınlık yarattı. Muğla Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri ise uçağın su almak için denize indiği açıklandı.
Ula'nın 'Sakin Şehir' unvanlı Akyaka Mahallesi'nde dün akşam saatlerinde ilginç bir olay yaşandı. Hava sıcaklığının 26, deniz suyu sıcaklığının 25 derece olduğunu fırsat bilen yerli ve yabancı turistler, denize girdi. Güneş ve denizin keyfini çıkartan tatilciler, gökyüzünden denizin ortasına alçalmaya başlayan uçağı görünce heyecan yaşadı. Suya indikten belli bir süre sonra tekrar havalanan uçağı görenler, o anın görüntüsünü saniye saniye cep telefonu kameralarına çektiler.
Uçağın modeli ve neden denize iniş yaptığı ise merak konusu oldu. Muğla Orman Bölge Müdürlüğü'nden bir yetkili, "O uçak müdürlüğümüz bünyesinde yangın söndürmede kullanılıyor. Denizde su aldıktan sonra tekrar havalandı" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Uçağın denize inme anı

Haber: Cavit AKGÜN / MUĞLA,(DHA)

============================

İMECE USULÜ KIŞLIK ERİŞTE YAPTILAR

BALIKESİR'in Burhaniye ilçesinde sonbaharın gelmesiyle kışlık yiyecek hazırlıkları da başladı. Ören Mahallesi'nde bir araya gelen aileler imece usulü erişte yaptı.
Soğuyan havalarla beraber kış erzakları da hazırlanmaya başladı. Burhaniye Ören Mahallesi'nde bir araya gelen komşular da kışlık eriştelerini hazırladı. Mustafa Devrim'in evinin balkonunda düzenlenen erişte imecesine, erkekler de katıldı. Önce yoğrulan hamurlar oklavalarla açıldı pişirildi sonra da kesilerek kurumaya bırakıldı. Kışlık hazırlıklarının başladığını anlatan Fatma Bilecen, “Bu gün erişte imecesi yapıyoruz. Erkekler de bize destek oldu. Kışlık eriştemizi hazırlıyoruzö dedi.
Hüseyin Bilecen de "Biz de kadınlara yardımcı oluyoruz. Ben bu işi 20 yıldan beri yaptığım için biliyorum. Allah, yemek kısmet etsin" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Erişte hazırlanmasından genel ve detay görüntüler
-Hüseyin Bilecen röp
Haber-Kamera: Sefer TALAY/BURHANİYE(Balıkesir), (DHA)

=======================
DOWN SENDROMLU YUSUF'A SÜRPRİZ DOĞUM GÜNÜ

KİLİS'te, daha önce hiç doğum günü kutlaması yapılmayan down sendromlu Yusuf Bozkır (6) için belediye çalışanlarınca sürpriz doğum günü partisi düzenlendi. Yusuf etkinlikte pastasını üfleyip, doyasıya eğlendi.
Down sendromlu Yusuf Bozkır'ın hiç doğum günü kutlanmadığını öğrenen belediye çalışanları sürpriz bir etkinlik düzenlendi. Sosyal medya üzerinden yapılan çağrıya çok sayıda kişi düzenlenen sürpriz doğum günü kutlamasına destek verdi. Gıda Bankası'nda düzenlenen doğum günü partisine hediyelerle gelen çok sayıda kişi kapıdan giren Yusuf'u karşılayıp sevgi gösterisinde bulundu.
Sürpriz doğum günü için öncülük yapan Burcu Gülocak, "Yusuf'un, hiç doğum günü kutlamadığını öğrendik. Bunun üzerine doğum günü düzenlemeye karar verdik. Bugün Yusuf adına doğum günü organizasyonu yaptık. Yusuf'un daha önce hiç doğum günü olmamış, daha önce bu heyecanı hiç yaşamamış, ona unutamayacağı bir gün yaşatmak istedik. Bu konuda sosyal medyadan duyuru yaptıktan ve Kilis halkı büyük destek verdi" diye konuştu.
Yusuf'un annesi Gülandam Bozkır ise, "Yusuf'a hiç doğum günü kutlamadığımızı söyleyince, biz doğum günü yaparız dediler ve şu andaki güzellikler yaşandı" dedi.
İlk defa doğum günü kutlanan Yusuf Bozkır ise kendisi için hazırlanan pastadaki mumları üfleyip düzenlenen eğlenceye katıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Yusuf Bozkır'ın görüntüsü
- Doğum günü etkinliğinden görüntüler
- Yusuf'un pastadaki mumları söndürmesi
- Burcu Gülocak'ın konuşması
- Yusuf'un annesi Gülendam Bozkır'ın konuşması
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU / KİLİS,(DHA)

=======================================

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler