HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA YURT BÜLTENİ - 3

  Salihli'de JES tepkisi  Manisa'nın Salihli ilçesine özel bir şirket tarafından, belediyeden kiralanan araziye 2 yıl önce kurulan Jeotermal Enerji Santrali (JES) yöre halkının tepkisine neden oluyor.

Salihli'de JES tepkisi

Manisa'nın Salihli ilçesine özel bir şirket tarafından, belediyeden kiralanan araziye 2 yıl önce kurulan Jeotermal Enerji Santrali (JES) yöre halkının tepkisine neden oluyor. Sağlığa, doğaya ve tarıma zarar verdiğini iddia ettikleri JES'in bir an önce kaldırılmasını isteyen yöre halkı, en azından söz konusu arazinin 3 yıllık sözleşmenin sona ermesinden sonra belediye tarafından tekrar kiraya verilmemesini istedi.
Salihli Belediye Başkanlığı tarafından Barış Mahallesi'ndeki 6 dönümlük arazi JES kurulmak üzere 2 yıl önce ihaleyle özel bir şirkete yıllık 16 bin lira bedelle 3 yıllığına kiraya verildi. Mahalle sakinleri JES'in kurulduğu alanın imar planında park ve çocuk oyun alanı olarak geçtiğini öne sürerek buranın bir an önce faaliyetini durdurması gerektiğini savundu. Mahalle sakinleri, sağlığa, çevreye ve tarıma zararlarına dikkat çektiğikleri JES'i yaşam alanlarında istemediklerini belirten dilekçeleri Salihli Kaymakamlığı, Manisa Valiliği ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na gönderdi. JES'in yapıldığı alanın yanında üç okulun ve bu okulların yurdu ile spor salonlarının bulunduğuna dikkat çeken mahalle sakinleri, JES'in halen faaliyetini göstermesine tepki gösterdi. JES sonrası tarım alanlarının da büyük derecede zarar gördüğünü savunan mahalle sakini Hakkı Uysal, "Biz ilk başlarda jeotermal enerjinin faydalı olduğunu düşünüyorduk ama incelemeye başladıkça, Aydın'da, Alaşehir'de, Denizli'de jeotermal santraller nedeniyle yaşananları gördükçe, faydasından çok zararı olduğunu anladık. Türkiye'de bu denetimlerinin yetersiz olduğunun farkına vardık. Mahalle sakinleri olarak gerekli yerlere başvurup davalarımızı açtık. Sonuçlarını bekliyoruz" dedi. Uysal, söz konusu arazinin jeotermal şirketine tekrar kiralanmaması için mücadelelerini sürdürdüklerini belirterek, "Bu JES kapatılsın. Biz temiz bir hava istiyoruz. İçme sularımız kirlenmesin istiyoruz. Rahat huzurlu bir şekilde yaşamak istiyoruz" diye konuştu.
'TARIMIN DOĞASI BOZULDU'
Barış Mahallesi Muhtarı Saadettin Ekşi de jeotermal alanda kuyuların açılmasıyla birlikte tarımın doğası bozulduğuna dikkat çekerek, "Arseniğin, asitin, buharın yayılması sonucu üzümlerimiz, meyvelerimiz, bahçelerde üretilen her şey bozulmaya başladı. Buna engel olmak için yasal bir süreç başlatıldı ama kanunları umursayan da yok. İmar Yasası çok açık. Park oyun alanı amacı dışında kullanılamaz. Başka yere kiraya versen de kullanılamaz. Çocuklarımızın iyi bir hava alabilmesi için, çocuklarımızın daha sağlıklı yiyecekleri yiyebilmeleri için, çocuklarımıza daha güzel bir hava sahası bırakmak için JES'in buradan kaldırılmasını istiyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
----------
-JES alanından görüntü
-Mahalle sakinlerinden görüntü
-Mahalle sakini Hakkı Uysal ile röp.
-Barış Mahallesi Muhtarı Saadettin Ekşi ile röp.
-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Cemil SEVAL / SALİHLİ (Manisa), (DHA)

==================

Cirit müsabakasında çarpışan atlar korkuttu

Geleneksel Spor Dalları Federasyonu tarafından Erzurum'da düzenlenen cirit il birinciliği maçlarına çıkan 12 kulübün sporcuları, tribünleri doldurun izleyicilere heyecanlı dakikalar yaşatıyor. Müsabakada atlarını dört nala sürerek tüm hünerlerini sergileyen ciritciler bazen de yürekleri ağıza getiren kazalara neden oluyor. Müsabaka anında kontrölden çıkan atların çarpışması korkuttu.
Hafta sonları merkez Yakutiye içesindeki cirit sahasında oynanan maçlara vatandaşlar büyük ilgi gösteriyor. Ailece gelenlerin sayısıda her geçen gün artıyor. Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya getirdikleri, asırlardan beri sürdürdükleri gelenekler arasında 'savaş oyunu' olarak yer alan atlı cirit, Erzurum'da özellikle köylerde yaşayanların vazgeçemediği en önemli spor dallarından biri. 'Yaz-kış' demeden her mevsim oynanması nedeniyle Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tarafından Türkiye'nin ilk cirit stadyumu da 1986 yılında Erzurum'a yaptırıldı. Müsabakalarını artık diğer spor dallarında olduğu gibi tribünde oturarak izleyen ciritsevreler, sporcuların elindeki ciriti rakibine vurması ya da atılan ciriti havada yakalaması gibi 'Artistik hareketleri' İspanyollar gibi 'oley' diyerek alkışlıyor. Ata sporu atlı cirit oyunu bölgede özellikle Erzurum ve Kars'ta büyük ilgi görüyor. Köyde yaşayanlar, ata binmeyi ve cirit atmayı ise çocuk yaşlarda öğreniyor.
Dadaşkent Atlı Spor Kulübü ile Haydarhan Atlı Spor Kulübü'nün kıran kırana geçen maçında ise korkunç bir kaza yaşandı. Dadaşkent Atlı Spor Kulübü'nün sporcusu Kurbani Koçak, Haydarhan Atlı Spor Kulübü'nün sahasına giderek elindeki ciriti fırlattı. Rakip takımın ciritcisi Ömer Karcıoğlu, Koçak'ı yakalamak için sahasından atıyla birlikte aniden çıkınca atları hızla çarpıştı. Yürekleri ağıza getiren kazada sporcular atların üzerinde kalmayı başardı. Maçı durduran orta hakem yaptığı anonsla sporculardan sağlık durumlarını hakkında bilgi aldı. Kısa sürede kendilerini toparlayan her iki oyuncu müsabaka devam edeceğini belirterek maç kaldığı yeden başladı.
Eşi ve 2 çocuğu ile birlikte cirit müsabakasını izleyeme gelen İsmail Yeken, "Biz Adıyamanlıyız. Cirit, bizim kültürümüze biraz uzak, bu tatil fırsatını değerlerdirmek isterdik" dedi.

Görüntü Dökümü
------------
-Cirit takımlarının sahada yerlerini almaları
-Oyunculardan genel ve detay
-Tribünleri dolduran seyirciler
-Adıyamanlı Yeken ailesinin tribüne gelmesi
-İsmail Yeken ile röp
-Cirit müsabakasının başlaması
-Müsabaka anında atların çarpışması
-Müsabakaya mola verilmesi
-Hakemin atı çarpışan sporcuya sorular sorması
-Cirit müsabakasından genel ve detaylar

(Süre: 4 dk 41 sn, Boyut: 524 MB)

Haber: Turgay İPEK - Kamera: Salih TEKİN / ERZURUM, (DHA)

====================

Doğa harikası Arapapıştı Kanyonu hayran bırakıyor

AYDIN'ın Bozdoğan ilçesindeki Arapapıştı Kanyonu yerli ve yabancı turistlerin vazgeçilmezi oldu. Her gün yakyaşık 2 bin ziyaretçiyi ağırlayan kanyon, doğa güzellikleriyle gelenleri adeta büyülüyor. Tekne turu yapan ziyaretçiler İzmir Marşı ile karşılanıyor.
Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafında 2017 Nisan ayında turizme açılarak tekne turları başlayan Kemer Barajı içerisinde kalan Arapapıştı Kanyonu doğa güzelliğiyle, gelen ziyaretçileri büyülüyor. İzmir, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere yurdun çeşitli illerinden gelen ziyaretçiler önce onlarca kuş ve balık türünü görme imkanı sağlayan 14 kilometrelik tekne turu yapıyor. Yemyeşil sularda yapılan 2 saatlik tekne turlarında ziyaretçilere, içerisinde dönemin kralı ve ünlü savaşçıları için yapılmış 5 bin yıllık antik kaya mezarları ile Roma ve Bizans dönemine ait Xyatis Antik Kenti kalıntıları ve M.S. 1200 yılına ait yaklaşık 300 kişinin barınabileceği ve kayaların içine gizlenmiş tapınak bulunan kanyonun tarihi, tekne kaptanları tarafından anlatılıyor. Tekne turunda ziyaretçiler eğlenirken, fotoğraf çektirerek o anları ölümsüzleştiriyor. Tur sonrası tekneden inen ziyaretçileri Aydın Büyükşehir Belediyesi Kadın Mehteran Takımı İzmir Marşı ile karşılıyor. Seyir Tepesi'ne çıkan ziyaretçiler, doğa güzelliğe hayran kalıyor. Aydın, Denizli ve Muğla illeri arasında kalan kanyon dünyanın 8'inci Harikası olarak adlandırılıyor.
GÖREN HAYRAN KALIYOR
İzmir'den grup olarak Arapapıştı Kanyonu'na gelen Özlem Polat, "Şirkette genelde bu tür organizasyonları ben düzenliyorum. Son zamanlarda internetteki tur şirketlerinde buranın çok favori olduğunu gördüm. Gerekli araştırmaları yaptıktan sonra bu fikrimi arkadaşlarıma da sundum. Mayıs ayında suların daha yüksek olduğunu öğrendik ama gelmek bugüne nasip oldu. Hepimiz çok beğendik ve çok güzel eğleniyoruz. Buradan döndüğümde iş ve aile çevreme kesinlikle buraya gelip görmelerini tavsiye edeceğim" dedi. Üşler Kutlu ise, "İzmir'den grup halinde burayı görmeye geldik. Kanyonu internetten öğrendik. Eşim de böyle yerleri gezmeyi seviyor. Antalya'da da böyle bir kanyon vardı. Buraya ilk kez geldik. Çok güzel bir kanyon ancak daha da ilave şeyler yapılarak buradaki hizmet kalitesi arttırılabilir" dedi. Ankara'dan eşi ile birlikte gelen 91 yaşındaki Faruk Kayserilioğlu da "Burası tarih boyunca okuduğumuz dinlediğimiz ve görmek istediğimiz bir yerdi. Dostlarımızın tavsiyesi ile bugün gelmek nasip oldu. Burada olmaktan mutuyuz" dedi. 85 yaşındaki eşi Nebahat Kayserilioğlu da cenneten bir köşe olan Arapapıştı Kanyonu'nda olmaktan büyük keyif aldığını söyledi. Afyonkarahisar'dan gelen Adem İçöz de "Buranın sürekli adını duyuyoruz. Özellikle bu güzellikleri görebilmek için eşim Hanım İçöz ile birlikte geldim. Arapıştı Kanyonu, doğanın insanoğluna bahşettiği, en güzel yerlerden biri. Burayı herkesin görmesi lazım. Bu güzelliklere sahip çıkmamız gerekiyor. İlk kez gördüğüm bu doğal güzelliğe hayran kaldım" dedi.
Kanyondaki tekne turlarına katılmak isteyen yetişkinler 40 lira, öğrenciler ise 30 TL ödüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------
- Arapapıştı Kanyonu'ndaki tekne turlarından görüntü
-Tekne turuna katılanların eğlenmesi
-Mehteran Takımı'nın tekne turu yapanları İzmir Marşı'yla karşılamasından görüntü
-Seyir Tepesi'nden görüntü
-Arapapıştı Kanyonu'ndan genel görüntü
-Ziyaretçilerden Özlem Polat, Üşler Kutlu,Faruk Kayserilioğlu, Nebahat Kayserilioğlu ve Adem İçöz ile röp.
-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Burhan CEYHAN / BOZDOĞAN (Aydın), (DHA)

===================

Şen Şeftali Şenliği'nde üretici kasa ile satış yaptı

İzmir'in Selçuk ilçesinde düzenlenen 'Şen Şeftali Şenliği'nde belevi şeftalisinin hasadı yapıldı. İç piyasanın yanı sıra Rusya ve Orta Doğu'ya da ihraç edilen şeftali, üreticinin yüzünü güldürdü. Kilogramını 2,5 ile 4 TL arasında satan üreticilerden her biri, bir saat içinde ortalama 80 kasa şeftali sattı. Maharetli kadınların elinden çıkan şeftaliden yapılan tatlı ve yemekler de büyük ilgi gördü.
İzmir'in Selçuk ilçesi Belevi Mahallesi'nde bu yıl 10'uncu kez 'Şen Şeftali Şenliği' düzenlendi. Belevi şeftalisinin, Artemis'in bereketli topraklarından toplanarak tezgahlarda sergilendiği şenlikte, el emeği hediyeliklerden yöresel lezzetlere, reçellerden, yöre kadınlarının hamaratlı elleriyle hazırladığı yiyeceklere kadar birçok ürün satışa sunuldu. Türkiye'nin en lezzetli şeftalileri arasında yer alan ve dünyanın birçok ülkesine ihracatı yapılan Belevi şeftalisinin tanıtımının yapıldığı şenlikte, üreticinin de bereketli geçen sezon sebebiyle yüzü güldü. Şenlikte şeftali marmeladından, reçeline, şeftali suyundan tatlılarına kadar şeftaliye dair her şey yer aldı. Selçuk Belediyesi Hizmet Binası önünden 'Şeftaliye Pedalla' bisiklet turu etkinliğiyle başlayan şenlik kapsamında, ziyaretçilerin de katılımıyla şeftali hasadı gerçekleştirildi. Şeftali fidanı dağıtımının da yapıldığı etkinlikte, en iyi şeftali, en iyi şeftalili yemek ve tatlı yarışması düzenlendi. Ziyaretçiler ise kavurucu sıcağa aldırmadan şenliğin tadını çıkardı. Bu yıl şenliğin çok farklı bir konseptte olduğunu ifade eden Selçuk Belediye Başkanı CHP'li Filiz Ceritoğlu Sengel, "Bu yıl festivalin 10'uncusu yapılıyor ama bence bugün bir tarih yazılıyor. Toplum tüketim haline geldi ve üretimden uzaklaştı. Bizim tarıma, çiftçimize, üretime emek katan insanlara sahip çıkmamız gerekiyor. Bu şenlikte bunun bir kanıtı. Şeftali aynı zamanda baharın müjdecisidir. Şuanda da biz baharı getirdik ve 'Şen Şeftali' ile baharı kutluyoruz. Bütün çiftçilerimize hayırlı sezonlar diliyorum" dedi.
'BÖLGEDE 70 FARKLI ŞEFTALİ TÜRÜ YETİŞİYOR'
Şenlik için bir ton şeftali getirdiğini ifade eden şeftali üreticisi Şaban Ok, "Şeftali sezonu oldukça güzeldi. Bölge olarak ihracat kapasitemiz yüksek.
Bölgede 70 farklı şeftali çeşidi yetişiyor. Mayıs ayının 15'inden Ağustos'un 20'sine kadar şeftali sezonumuz devam ediyor. İç piyasanın yanı sıra Rusya ve Orta Doğu'ya da ihracat yapıyoruz. Kaliteli ve taze şeftalilerimiz tüm dünya tarafından tercih ediliyor. Türkiye'nin kalite bakımından en iyi şeftalileri Selçuk'ta yetişiyor. Bu sezon oldukça verimli bir sezondu. Güzel sonuçlar aldık. İhracat talebi yoğundu. Şuan bizim standımızda şeftalinin kilosu cinsine göre 2,5 ile
4 TL arasında satılıyor. Festivallerde şeftali çok ilgi görüyor ama bu sezon çalışmalar çok daha kapsamlı yapılmış. Bu şenliği düzenleyen herkese teşekkür ediyoruz. Yoğun bir talep ve ilgi söz konusu" dedi.
'BELEVİ ŞEFTALİSİ DÜNYADA BİR NUMARADIR'
Şenliğe ilk defa katıldığını ifade eden Yaşar Yaman, "Ben 20 yıldır Avrupa'da yaşıyorum ancak burada arazim var ve şeftali üreticiliği yapıyorum. Böyle organizasyonların her yıl devam etmesini istiyoruz. Üreticiler olarak para kazanıyoruz ve mutluyuz. Bu sezon çok verimli bir sezondu. Satışlar ve ihracat oldukça iyiydi. Dış pazar ve iç pazar çok iyiydi. Ben yıllardır Avrupa'da yaşıyorum ve orada küçücük bir şeftaliyi 2 eurodan satın alıyoruz. Ancak Belevi şeftalisi dünyada bir numaradır. Fiyatı da oldukça uygun. Şuan ben şeftalinin kilosunu 3 TL'den satıyorum. Bugün şenlikte satmak üzere 150 kasa şeftali getirdim ve bir saat içinde 80 kasanın satışını yaptım" diye konuştu.
ŞEFTALİNİN KURABİYESİ 'YOK' SATTI
Şenlikte el emeği lezzetleri sergileyen Ayşe Kimsesiz, "Standımızda şeftalili kurabiye, baklava, börek çeşitleri, kalburabastı, sarma ve keşkek sergiliyoruz. Bütün festivallere katılıyorum ve evlere sipariş yapıyorum. Yöremizde şeftali aromasıyla ve bütün çeşitleriyle çok güzel yetişiyor ve festivallerde de yoğun ilgi görüyor. Dün bütün gece bu ürünleri hazırladım ve kısa süre içinde hepsi tükendi bu yüzden çok mutluyum" dedi. Şenlik ziyaretçilerinden İlkay Kızılkan, "Biz şenliğe Seferihisar'dan katıldık. Bugün hem buradaki etkinliklerle hem de satın aldığımız taze yöresel ürünlerle güzel bir gün geçiriyoruz. Ben buranın şeftalisiyle ünlü olduğunu duydum ve bir kasa şeftali satın aldım. Şeftaliyi denedim ve gerçekten dedikleri kadar varmış" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Şenlikten genel detay görüntüler
-Şeftalilerden görüntüler
-Üreticilerle röp.
-Vatandaşlarla röp.

Haber- Kamera: Hande NAYMAN / İZMİR, (DHA)

====================

Engelli ve engelsiz gençlerin kamp deneyimi

İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Yasin Börü Gençlik Merkezi'nin Seferihisar'daki Sekader Kamp Alanı'nda organize ettiği "Denge İletişim Çadır Kampı" ile engelli ve engelsiz gençler üç gün boyunca bir arada yaşayarak hem birbirlerine destek oldu hem de doyasıya eğlendi. İlk kez gerçekleştirilen etkinlikte birbirlerini tanımayan engelli ve engelsiz katılımcılar aynı çadırlarda kalarak hayatlarını paylaştı. Engellilerin gündelik yaşamlarına dair önemli tecrübeler kazanan üniversiteli ve liseli gençler, birlikte vakit geçirerek empati duygularını geliştirip artık daha bilinçli bireyler olduklarını söyledi.
Serebral Palsi, Spina Bifida, Çocuk Felci, ortopedik, görme ve işitme gibi farklı engelleri bulunan katılımcılar ile engelsiz gençler kampta denge oyunu, matrak oyunu, mandala oyunu, kelime oyunu, jenga, satranç ve tenis oynadı. Akşam sahil kenarında ve kamp alanında çadırlarının başında ateş yakan katılımcılar, gitar ve bağlama eşliğinde türküler söyleyerek keyifli dakikalar geçirdi. Ahşap yakma sanatını öğrenen gençler, açık havada film seyretmenin keyfini yaşadı. İlerleyen süreçte Denge İletişim Çadır Kampı'nın yurtdışında gerçekleşerek organizasyonun uluslararası düzeyde devam etmesinin planlandığı açıklandı. Yasin Börü Gençlik Merkezi Müdürü İlhan Göksu, kampa 15'i engelli, 15'i engelsiz olmak üzere 30 kişinin katıldığını belirterek, "Başta bu kampın sıkıntıları olabileceğini düşündük fakat projenin amacını düşündüğümüzde, toplumsal farkındalık yaratmak, empati duygusunun yayılması ve gelişmesi adına önemli bir etkinlik olduğuna inandık. Burada temel amaç engelli-engelsiz kavramının tamamen bilinçten yok olması ve katılımcıların aynı çadırlarda birbirlerinin yaşamlarını, gündelik faaliyetlerini tam olarak öğrenmeleriydi. Amaç, gençlerin, bir çadırda engelli bir bireyin sabah kalktığında nasıl giyindiğini, neler yaptığını, yaşadığı zorlukları birebir öğrenmesiydi. Bu farkındalığın tüm topluma yayılmasını umuyoruz" dedi.
Göksu, İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Nüammer Uslu'ya ve Sekader ile İnsan-Der'e destekleri için teşekkür etti.
KATILIMCILAR MUTLU
Üniversite öğrencisi Aytekin Akdeniz, kamptan önce engellilerin yaşadığı zorlukların bu derece farkında olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Buraya gelene kadar etrafımızda engelliler adına olup biten zorlukları görmedik, beraber yaşadığımız için birçok şeyi burada fark ettim. Engellilerin bir rampa olmadığında, merdivenle karşılaştıklarında çektikleri zorlukları gördüm. Bizim gibi gençler için bu bilinç çok önemli. Çünkü biz yeni nesiliz. İleride belli yerlere geldiğimizde onlar adına bir şeyler yapmaya çalışmazsak, çektikleri zorluklar devam etmiş olur. Bizler bilinçlendikçe engelli arkadaşlarımızın hayatları daha da kolaylaşır. Çevreme bu bilinci yaymak için elimden geleni yapacağım" dedi.
Yürüme engelli Selim Sezginalp, etkinlikten büyük keyif aldığını ifade ederken, Gençlik ve Spor Bakanlığı Sportif Eğitim Uzmanı Haktan Özünver de katılımcıların kampta hayatı paylaşarak birbirlerine destek olduklarını dile getirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------
- Sahilde kamp ateşi
- Kamp alanında Türkü söylenmesi
- Yasin Börü Gençlik Merkezi Müdürü İlhan Göksu röp
- Engelli ve engelsiz gençler röp
- Engelli gencin çadırdan çıkışı
- Denge, matrak, mangala oyunları
- Gitar ve bağlama ile Türkü söylenmesi
- Rap şarkı eşliğinde ahşap yakma sanatı

Haber- Kamera: Mustafa KÖPRÜLÜ / İZMİR, (DHA)

=================

Ağaç oyarak yaptığı dekoratif ürünleri dünyaya satıyor

Muğla'nın Bodrum ilçesinde dalış eğitmeni iken 4 yıl önce İzmir'in Bornova ilçesine yerleşen Şamil Demirel (36), sadece internette video izleyerek öğrendiği ağaç oymacılığı ile hayatını kazanıyor. Ihlamur ve zeytin ağaçlarını oyarak yaptığı süs eşyalarını, sıvı epoksi (reçine) ile birleştiren ve içine ampul koyarak onlara aydınlık veren Demirel, bu dekoratif ürünleri internet üzerinden yurt dışına tanesi 1000- 2500 TL arasında değişen fiyatlara satıyor.
Dalış eğitmenliğini bırakarak Muğla'nın Bodrum ilçesinden 4 yıl önce İzmir'in Bornova ilçesine yerleşen, çeşitli işlerde çalıştıktan sonra hayalini kurduğu ahşap oymacılığını internetten video izleyerek öğrenen Şamil Demirel, 2,5 yıl önce evinin bir odasında kurduğu atölyesinden dünyanın farklı ülkelerine süs eşyası satıyor. Uzun masasında oymacılık yapan Demirel, önce ağacı, beton ve camla birleştirdi. Son zamanlarda ise ABD'li sanatçı Ben Young'dan etkilenerek, epoksi denilen kimyasal reçine ile ahşabı birleştirdi. Sıvı bir madde olup, kuruyunca katılaşan ve zımpara ile şeffaflaşan epoksinin içine kendi oyduğu küçük ahşap hayvan objelerini yerleştiren ve sıvıyı renklendiren Demirel, farklı görünümlerde süs eşyaları yaptı. Okyanusun içindeki balıklar, anne karnındaki bebek, suyun altındaki fil gibi birçok farklı tasarımı hayata geçiren Demirel, sosyal medya hepsaplarından yaptığı paylaşımla takipçilerinden büyük beğeni aldı. Süs objelerinin içine küçük ampuller ekleyerek onları lambaya da dönüştüren Demirel, eserlerinin karanlıkta da hoş bir görüntü sunmalarını sağladı. Oymada ıhlamur, zeytin ağaçları ile akçaağacı tercih eden Demirel, "Gövdelerde dokusu çok güzel olduğu için zeytin ağacını tercih ediyorum. Aynı zamanda da çok kolay bulunabiliyor. Malzemeler yurt dışından geliyor. Süreç uzunluğu ve emeğin olması da maliyeti yükseltiyor. Yaptıklarımı 1000- 2500 TL arasında değişen fiyatlara satıyorum. Türkiye'dekiler bu fiyatı çok fazla karşılayamıyor, fakat dolar üzerinden satış yaptığım için yurt dışındakiler daha çok alışveriş yapıyor" dedi.

Görüntü Dökümü
--------
-Şamil Demirel'in atölyesinde çalışırken genel ve detay görüntüleri
-Eserin yapım aşamalarından görüntüler
-Eserlerin bitmiş hallerinden görüntüler
-Şamil Demirel ile röp.

Haber: Melis KARAKUZULU, Kamera: Hande NAYMAN/İZMİR, (DHA)

=============

Marmaris'te turistler Barlar Sokağı'nda eğleniyor

Muğla'nın Marmaris ilçesinde eğlencenin adresi bu yıl da değişmedi. Barlar Sokağı'ndaki disko, bar ve gece kulüpleri düzenledikleri gösterilerle ilgi odağı oluyor.
Marmaris'te gündüz plaj ve havuz başlarını dolduran yerli ve yabancı turistler, akşamları 300 metre uzunluğundaki, kapasitesi 200 ile 3 bin 500 arasında değişen 95 disko, bar ve gece kulübünün sıralandığı Barlar Sokağı'nda soluğu alıyor. 'İğne atsan yere düşmez' dedirten görüntülerin yaşandığı sokaktaki mekanlar, çılgın eğlencelerle konuklarını coşturuyor. Barlar Sokağı'nda eğlence işletmelerin saat 23.00'ten itibaren kapılarını açmasıyla başlıyor. Kısa sürede doluluk sınırlarını aşan disko ve gece kulüpleri, kapılarını kapatarak turistlere keyifli gösteriler sunuyor. Eğlence mekanlarına giremeyenler ise sokakta bulunan müzisyenler eşliğinde eğleniyor. Mekanlar, Türkçe ve yabancı müziklerle saat 01.00'de şovlarına başlıyor. DJ'lerin çaldıkları hareketli müzikler eşliğinde dans eden turistler, gönüllerince eğleniyor. Gece kulübü ve diskolardaki dansçı kadınların şovları da büyük ilgi görüyor. Dansçı kadınların gösterileriyle coşanlar, gece boyunca pistten inmiyor. Her işletmenin farklı konsepte eğlence sunduğu sokakta, müzik yayını saat 03.30'da sona eriyor.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Barlar Sokağı girişinden görüntü
-Sokak içinde dans edenlerden görüntü
-Disko, bar ve gece kulüplerinde eğlenenlerden görüntü
-Disko, bar ve gece kulüplerindeki dansçı kadınlardan görüntü
-Dans eden turistlerden görüntü

Haber - Kamera: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS (Muğla), (DHA)

============

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler