ANTALYA (İHA) - Emniyet Genel Müdürlüğü ile Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC ) koordinesinde, Antalya'nın Kemer İlçesi'nde bulunan Mirage Park Resort Hotel'de, "Orta Asya ve Kafkasya Ülkelerine Yönelik Terörizm ve Sınıraşan Suçlarla Mücadelede Uluslararası İşbirliği" konulu bölgesel çalışma toplantısı başladı. Toplantıda konuşan Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner, dış destek olmaması durumunda terörün balon gibi söneceğini söyledi.
Antalya'nın Kemer İlçesi'nde bulunan Mirage Park Resort Hotel'de düzenlenen toplantıda, Azerbeycan, Ermenistan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan'dan uzman düzeyinde ve Birleşmiş Milletler Terörle Mücadele Komitesi (CTC ), Birleşmiş Milletler Bölgelerarası Suç ve Adalet Araştırmaları Enstitüsü, Güneydoğu Avrupa İşbirliği Girişimi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT ), Avrupa Birliği, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Konseyi'nden gözlemci statüsünde katılımcılar yer aldı.
Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner, artık tehdit değerlendirilmesinde, her ülkenin terörü ön sıralarda değerlendirmesi gerektiğini belirterek, küreselleşen dünyada sadece siyasal alanda, kültür, sanat ve düşünce hayatında, ekonomi ve ticarette değil, terör olgusunda da globalleşme olduğunu dikkate almak zorunda olduğunu söyledi. 35 yıl içinde Türkiye'de yaşanan terör olgusu konusunda katılımcılara bilgi veren Aydıner, 1973 yılında başlayan birinci terör dalgası Asala, 1968'lerde başlayan ikinci terör dalgası ideolojik sağ-sol çatışmaları, üçüncü terör dalgası radikal dinci terör ve dördüncü terör dalgasını ise etnik bölücü terör başlıkları ile sıralayarak, bu terör kaynakları ile ilgili katılımcılara bilgiler verdi.
TERÖR ÖRGÜTLERİNİ CANLI TUTAN HUSUSLAR Türkiye'de yaşanan El Kaide kaynaklı terör olaylarına da değinen Aydıner, "Benim bunca yıllık deneyimimle ulaştığım sonuca göre sayacağım şu dört husus, terör örgütlerini canlı tutmaktadır. Eylemlilik, propaganda, organize suç örgütleri ile kan bağı içinde olmak ve dış destek. Bölücü terör örgütüne eğitim kampları tesis eden, yan kuruluşları dahil faaliyetine ve para toplamasına izin veren, mayın gibi son kullanıcı kaydıyla ancak devletten devlete satılması gereken patlayıcı ve diğer elektronik teçhizatı sağlayan PKK ismini önce KADEK'e daha sonra da KONGRA-GEL'e çevirmekle, onu terör örgütleri listesinden çıkaran ve her alanda siyaseten destek olan devletlerin çoğu, ne yazık ki dost görünen Avrupa'nın namlı devletleri ve komşu ülkelerimizdir. Bu destek 35 bin insanımıza mal olmuştur. Türkiye'de hilafet devleti kurduğunu ve kendisinin de halife olduğunu ilan eden kara ses ve taraftarlarının yıllarca faaliyetine izin veren ve iadesi için her türlü yasal şartın mevcudiyetine rağmen iadeden imtina eden, keza, idam cezası kaldırılmasına rağmen Fehriye Erdal gibi caniyi himayede ısrar eden Avrupa ülkelerinin teröre ve teröriste destek ve cesaret veren bu tavırlarını anlamakta zorlanmışızdır. Şunu katiyetle ifade edeyim ki, terör ve terörist için diğer şartlar ne kadar elverişli olursa olsun, dış destek yoksa terör balon gibi sönmeye mahkumdur" dedi.
Artık dünyada, teröre karşı gerçek anlamda mücadelede kararlı ve samimi olunması gerektiğini kaydeden Aydıner, "Bunun için entelijans servisleri, terör örgütlerini pis işlerinde kullanmaktan; devletler, milli çıkar adıyla çifte standart uygulamaktan vezgeçmelidir ve terörün, dini, milliyeti, coğrafyası olmadığı, insanlığın ve dünya barışının düşmanı olduğu bilinciyle ortak mücadelede yer almalıdırlar. O zaman başarı mutlaka sağlanacaktır" şeklinde konuştu.
Toplantı 26 Şubat tarihinde sona erecek.