Dünya Su Gününde ’’Su Elçileri İşbirliği Anlaşması’’ imzalandı

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünde, ’’Dünya Su Günü’’ dolayısıyla bir program düzenlendi. Programda bir konuşan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı, ’’Bu dönemde özellikle sulama yatırımlarında yeni finans modellerine önem vermeliyiz’’ dedi.
Her yıl 22 Mart’ta tatlı su kaynaklarının önemine dikkat çekmek amacıyla ’’Dünya Su günü’’ kutlanıyor. 1995 yılından bu yana her yıl farklı bir tema vurgusuyla kutlanan Dünya Su Gününün bu yılki teması, ’’Kimseyi Geride Bırakma’’ olarak belirlendi. Devlet Su İşlerinde (DSİ) gerçekleştirilen programa katılan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı, tüm ülkelerdeki insanların sosyo ekonomik kalkınmadan, cinsiyet, yaş, din, dil, ulusal ve sosyal köken gibi unsurlar fark etmeksizin, İnsan haklarından sağlanması hedeflendiğini belirtti. Özkaldı, ’’Günümüzde dünyada aşırı yoksul olan yüzde 20’lik kesim, toplam gelirin sadece yüzde 1’ini alabiliyorlar. Temel hizmetlerden faydalanamıyorlar’’ ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin dünyanın en çok sığınmacıya sahip ülkelerinden birisi olduğunu açıklayan Özkaldı, ’’Mevcut ve gelecek ihtiyaçlara cevap verebilmek için, gerek alt yapı projelerini sürdürmekteyiz. Afrika ve Suriye’de toplamda 591 kuyu ile yaklaşık 2,5 milyon kişiye içme suyu sağlandı. Devlet Su İşlerinin Türkiye’nin ekonomik ve sosyal refahına önemli katkılar sağladığını ve bu misyona uygun olarak kendisine yakışır şekilde hizmet etmeye devam ettiğini açıklayan Özkaldı, ’’Ayakta kalan kurumların temelinde planlama kültürü vardır. Bunu yapamayan kurumlar yok olmuştur. 2011’de Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Kuruldu. O günden bugüne çok büyük değişimler yaşandı. 25 havzada ’Havza Koruma Eylem Planı’ hazırlandı. Bu planlarda önerilen tedbirlerin uygulaması ve AB kriterlerine göre havzalarımızdan iyi su durumuna ulaşılması çok önemli. Ülkemize ekonomik, siyasi ve sosyal şartlar hızla değişebilmekte. Değişen bu şartlara uygun olarak mevut planlarımızı zamanla revize etmemiz gerekiyor. Ülke genelinde yaşadığımız sıkıntılar DSİ’yi de etkiledi. Yatırım ödeneklerimizde yüzde 45’e varan bir azalmalar oldu. Dolayısıyla var olan ödeneğimizi optimum şekilde kollamamız gerekiyor. Bu dönemde özellikle sulama yatırımlarında yeni finans modellerine önem vermeliyiz. Zoru başarmak zorundayız. Bunu da bu dönemde yapacağız. Öncelikli hedefimiz 2023 hedefleri’’ ifadelerini kullandı.
Özel sektörü dinleyerek, önündeki engelleri kamunun açacağını kaydeden Özkaldı, yeni dönemde planlama ve proje safhasına daha çok önem verilmesi gerektiğine dikkat çekti. Özkaldı, projeler zamanında bitmiyorsa bir sorgulama yapılması gerektiğini vurgulayarak, hedeflerin ve hizmetlerin gerektiği gibi yerine getirilebilmesi için, gerek merkez gerek taşra birliklerinin birlikte çalışmalarının şart olduğunu kaydetti.

’’Suya erişim toplum sağlığının temelini teşkil eder’’
Devlet Su İşleri Genel Müdürü Mevlüt Aydın da suyun insan hayatının idame ettirilmesi için vazgeçilmez olduğunun altını çizerek, ’’Su, sürdürülebilir kalkınmanın temel taşıdır. Su, enerji güvenliği, insan ve çevre sağlığı, milyarlarca insanın geçim kaynağını teşkil etmekte sosyal zenginlik ve ekonomideki büyümeye temel teşkil etmektedir. Bugün milyarlarca insan hayatta kalmak için mücadele etmekte ve güvenilir su kaynaklarına erişemeden yaşamlarını sürdürmektedir. Dünyada 768 milyon insan, iyi su kaynaklarından, 2,5 milyar insan temizlik koşullarından yoksundur. Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre, temel hijyen ihtiyaçları ve temel gıda hijyen için kişi başına 20 litre su gerekmektedir. Düşük su kalite ve uygun artıma tesislerinin olmayışı, toplum sağlığını kötüleştirmekte ve kirletilen içme suyu sebebiyle yılda 5 milyondan fazla insan ölmektedir. DSÖ’ye göre güvenilir suyun sağlanması, yılda 1,4 milyon çocuğun ishalden ölmesini önleyebilir. Kim olursa olsun, güvenilir su kaynaklarına erişim ve kullanım insan hakkıdır. Suya erişim toplum sağlığının temelini teşkil eder. Bu sebeple su, sürdürülebilir kalkınma, istikrarlı ve zengin bir dünya için hayati öneme sahiptir. Yasalar ve mevzuat düzenlemeleri ayrım yapmaksızın, tüm insanlar için su hakkını tanımalıdır’’ açıklamasında bulundu.

’’Bitkilerden hayvanlara kadar tüm canlıların suya erişim hakkı vardır’’
Suyun canlı hakkı olduğunu açıklayan Aydın, bitkilerden hayvanlara kadar tüm canlıların suya erişim hakkının olduğunu dile getirdi. Yapılan projeler sayesinde vatandaşların temiz ve güvenilir içme suyuna kavuştuğunun altını çizen Aydın, ’’Ülkemizde milyonlarca insan yaptığımız projeler sayesinde temiz, güvenilir içme suyuna kavuşmuştur. 6.59 milyon hektar alan suya kavuşturulmuştur. DSİ Genel Müdürlüğü Balkanlar’da, Afrika’da ve Ortadoğu’da mazlumların göz yaşlarını silmeye devam etmektedirler. Millet olarak kültürümüz ve inancımız gereği kimseyi geride bırakmamak ifadesinden, sadece insanların su hakkını anlamıyoruz. Bitkilerden hayvanlara kadar tüm canlıların suya erişim hakkı vardır. İnsan dışındaki canlılara da merhamet etmeliyiz. Su, canlı hakkıdır’’ dedi.
MEB Temel Eğitim Genel Müdürü Cem Gençoğlu ise, devam eden iş birliğinin çok daha güçlenerek devam edeceğini belirtti.
Konuşmaların ardından MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğü ve DSİ Genel Müdürlüğü arasında ’’Su Elçileri İşbirliği Anlaşması’’ imzalandı. Program sonunda günün anlam ve önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen resim, kompozisyon ve fotoğraf yarışmalarında ödül alanlara, hediyeleri takdim edildi.