ANKARA (ANKA) -Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Kyoto Protokolü'nün imzalanmaması konusunda ilginç bir itirafta bulundu. Sanayileşmekte olan ülkelerin, artan sera gazı emisyonları ile ilgili alacakları önlemlerin ekonomik büyümelerini sekteye uğratacağı endişe taşıdığını ifade eden Eroğlu, "bu durum sanayileşmekte olan ülkemiz için de geçerlidir" dedi.
-"KYOTO PROTOKOLÜ NEDEN İMZALANMADI?"-
Eroğlu, MHP Karaman Milletvekili Hasan Çalış'ın Kyoto Protokolü'nün neden imzalanmadığına ilişkin soru önergesine yanıt verdi. Türkiye'nin 24 Mayıs 2004'te Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne taraf olduğunu dile getiren Bakan Eroğlu, "Kyoto Protokolü'nün hedefi, İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin listesindeki ülkelerin sera gazı emisyonlarını 2012 yılına kadar 1990 yılı seviyesinin en az yüzde 5 altına düşürmektir" dedi. Türkiye'nin Kyoto Protokolü'ne taraf olmadığını belirten Bakan Eroğlu, Başbakan Erdoğan'ın 24 Eylül 2007 tarihinde BM tarafından New York'ta düzenlenen İklim Zirvesi'ndeki konuşmasında "Türkiye'nin İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin listesinde yer alan ülkelerden farklı kılan özel şartları çerçevesinde Protokole taraf olma konusunu olumlu karşılayacağını" söylediğini ifade etti.
-"PROTOKOL'E KARŞI DEĞİLİZ AMA ÇOK YÖNLÜ DEĞERLENDİRİLMELİ"-
Türkiye'nin Kyoto Protokolü'nün temel prensiplerine karşı olmadığını ancak taraf olma konusunun çok yönlü değerlendirilmesi gerektiği görüşünde olduğunu dile getiren Bakan Eroğlu, "bu nedenle başta İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu üyesi kurumlar olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşların, üniversitelerimizin ve sivil toplum örgütlerinin Kyoto Protokolü konusunda yapacağı ön çalışmalar büyük önem taşımaktadır" dedi.
-"EKONOMİ SEKTEYE UĞRAR ENDİŞESİ BİZİM İÇİN DE GEÇERLİ"-
Bakan Eroğlu, MHP'li Çalış'ın "Sanayileşmiş ya da sanayileşmekte olan ülkelerde, sera gazı salımları bir tehlike oluşturmakta mıdır? Ülkemizde böyle bir tehlike söz konusu mudur?" sorusuna ise şu karşılığı verdi:
"İklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonları, hem sanayileşmiş hem de sanayileşmekte olan ülkeler için bir sorun teşkil etmektedir. Buradaki temel argüman sanayileşmiş ülkelerin sera gazı emisyonları ile mücadele kapasitelerinin sanayileşmekte olan ülkelerinkinden yüksek oluşudur. Ayrıca sanayileşmekte olan ülkelerin ekonomik kalkınmalarına bağlı olarak, artan sera gazı emisyonları ile ilgili alacakları önlemlerin, ekonomik büyümelerini sekteye uğratacağı endişesidir. Bu durum sanayileşmekte olan ülkemiz için de geçerlidir."