HABER

Erdoğan projelerini açıkladı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, "Diyarbakır için ilk projemiz, Suriçi yenileme projesi" dedi.

İSTANBUL (A.A) - 5 kilometre uzunluğundaki Diyarbakır'ın tarihi surları iki yerden yıkılmış durumda. Bu iki yerde onarım yapacak, Suriçi'ne, o eski zamanlarda olduğu gibi bugün de yine kapılardan girilmesini sağlayacağız. Suriçi'ndeki 500 civarında sivil mimari örneği yapıyı aslına uygun şekilde yeniden inşa edeceğiz. Suriçi'ni, burada yaşayan hiç kimseyi mağdur etmeden, kimsenin hakkına halel getirmeden, çirkin yapılaşmadan ve çirkin görüntüden kurtarıyoruz'' dedi.

Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen ''Türkiye Hazır Hedef 2023'' proje tanıtım toplantısında, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır projelerini açıkladı.

Türkiye için hizmet, eser ürettiklerini ve aynı şekilde yollarına devam ettiklerini ifade eden Erdoğan, bugüne kadar açıkladıkları ve bugün açıklayacakları projelerin yerel projeler olmadığını, başta ''Kanal İstanbul'' olmak üzere, belirledikleri her projenin, öncelikle bulundukları şehre katkı sağlayacak, ama genel anlamda tüm Türkiye'ye fayda sağlayan projeler olacağını kaydetti.

Erdoğan, ''Kazanan, sadece İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır değil, bölgedeki tüm iller olacak, tüm Türkiye olacaktır. İstihdam, bütün projelerimizin odak noktasını oluşturuyor. 12 Haziran seçimleri sonrasında başlatacağımız tüm bu projelerle, yüz binlerce kişiye iş imkanı sağlamayı hedefliyoruz. Projelerin inşası sırasında çalışanlara ek olarak, projeler tamamlandığında da on binlerce, yüz binlerce kişi iş ve ekmek imkanına kavuşmuş olacak. GAP, DAP, KOP gibi projeleri de eklediğimizde, önümüzdeki dönemde Türkiye'de işsizliğin çok büyük oranda düşeceğine biz artık kesin gözüyle bakıyoruz'' dedi.

Diyarbakır'ın çehresini değiştireceğini ifade ettiği projeleri açıklayan Erdoğan, bu toplantının hemen ardından Diyarbakır'a gidecek ve orada partisince düzenlenen mitingi gerçekleştireceklerini söyledi.

Tüm Güneydoğu ve Doğu Anadolu illerinde olduğu gibi, Diyarbakır'da da terör örgütü ve onun uzantıları başta olmak üzere çeşitli kesimler tarafından, yatırımlarının engellenmek istendiğini ifade eden Erdoğan, ''Terör örgütü ve ona sırtını dayayan BDP, adeta bölgeye yatırım gelmemesi, okul, hastane gelmemesi, yol yapılmaması için yoğun bir gayret içindeler. Biz bu engellemelere rağmen, demokrasi-güvenlik dengesini sarsmadan, sabırla, kararlılıkla, bölgeye yatırım yapmaya, bölgenin sorunlarını çözmek için samimiyetle çaba harcamaya devam ediyoruz'' dedi.

-HAVAALANI PROJESİ-

Başbakan Erdoğan, Diyarbakır için ikinci projelerinin de Diyarbakır Havaalanı Projesi olduğunu belirterek, ''Askeri ve Sivil havaalanını birbirinden ayırıyoruz. Yeni ve modern bir terminal binası ile Diyarbakır'a yaraşan sivil bir havaalanını Diyarbakır'a kazandırıyoruz'' diye konuştu.

-İZMİR PROJELERİ-

Türkiye'nin üçüncü büyük kenti olan İzmir'in, Ege'nin ve Akdeniz'in incisi; bulunulan coğrafyanın en önemli liman kentlerinden biri olduğunu belirten Erdoğan, İzmir'in ticaret, sanayi, turizm noktasında çok büyük bir potansiyel barındırdığını söyledi.

İzmir'in bu potansiyelini açığa çıkarmak, İzmir'in ihmal edilen bu yanını ortaya koyabilmek, uluslararası bir marka şehir haline dönüştürmek için 12 Haziran'ın hemen ardından çok yoğun bir planlamanın içine gireceklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

''İzmir için ilk projemiz, Körfez geçişi projesi, diğer adıyla, İZKARAY. Bu projeyle, İzmir Körfezi'nin iki ucunu birbirine bağlıyoruz. Bostanlı ile İnciraltı'nı, 4,5 kilometre köprü ve 1,5 kilometre batırma tüp tünelle birbirine kavuşturuyoruz.

İzmir için ikinci projemiz Konak tüneli. İzmir'in uzun yıllardır kent içi trafiğinin can damarlarından olan, çok yoğun bir trafik taşıyan Mürselpaşa Bulvarı üstünden sahil yoluna kadar trafiği yer altına alıyoruz. Çift tüp delme tünel olarak inşa edeceğimiz bu yolun toplam uzunluğu yaklaşık 2,5 kilometre. Bu tünelle, İzmir'in kent içi trafiğini rahatlatacak, gürültü ve çevre kirliliğini azaltacak, seyahat sürelerini kısaltacağız. İstanbul'da Kadir Bey bunları yaptı. Ondan sonra diyorlar ki; ayrım mayrım, buyrun. İstanbul'da bütün metroları büyükşehir belediyesi yaptı. İzmir'de Egeray Ulaştırma Bakanlığı devreye girmeseydi yarıda kalacaktı.''

Başbakan Erdoğan, İzmir için üçüncü projenin İzmir-Ankara ve İzmir-Bursa-İstanbul yüksek hızlı tren projesi olduğunu bildirerek, şöyle devam etti:

''Türkiye'nin AK Parti döneminde başlattığı demiryolu ve yüksek hızlı tren hatları projelerinin Ege'deki kalbi İzmir olacak. Ege ve İç Anadolu Bölgesi'ni birbirine bağlayacak bu hat, Ankara'dan devam eden diğer hızlı tren hatları ile tüm Türkiye'ye açılan bir kapı olacaktır. Ankara-Afyonkarahisar-Uşak-Manisa-İzmir güzergahında 583 kilometre uzunluğunda çift hatlı yüksek hızlı tren hattını iki etap halinde inşa edeceğiz. Bu hattın tamamlanmasıyla İzmir-Ankara arası seyahat süresi 3,5 saate inecek. Bu hatla, Ankara-Afyonkarahisar-Uşak-Manisa ve İzmir birbirine kapı komşusu kadar yakın hale gelecek.''

-"NEYİN RÜZGARINI EKTİK Kİ FIRTINA BİÇECEĞİZ?"-

Dün Hopa'da önce Sarp Sınır Kapısı'nın Gürcistan Cumhurbaşkanı ile açılışını yaptığını ardından Trabzon ve Ordu mitinglerine yetişebilmek için Artvin mitingini Hopa'da gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, ''Bir gün önceden CHP, CHP yanlıları ve müşterek hareket ettikleri Halk Evleri gibi illegal legal tüm örgütlerin orada, kendilerine göre bize pres yapma veya bizi Hopa'ya adeta sokmama gibi bir gayretin cüretin içine girdiler'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, bu ülkenin 74 milyon olduğunu ifade ederek, ''Eğer düşüncene inanıyorsan düşünce özgürlüğünden korkmayacaksın, ama bunlar düşüncelerine inanmıyorlar, çünkü bunlarda düşünce yok, bunlarda fikir yok. Bunlar eli sopalı taşlı, maalesef şehir eşkıyaları'' şeklinde konuştu.

Emniyet teşkilatına bütün tedbirleri almalarını ve geleceklerini söylediklerini anlatan Erdoğan ve sonuçta geldiklerini ve meydanda binlerce insanın toplanmış vaziyette olduğunu on bini aşkın vatandaşın orada bulunduğunu belirtti.

Erdoğan, sabahtan itibaren bunların sokaklarda Emniyet Teşkilatı ile jandarma karşı taşlarla adeta mücadele içinde olduklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Biz konuşmamızı yaptıktan sonra artık döneceğiz. Dönüş esnasında sokaklarda çıkıyorlar taş atıyorlar. Bu arada bir bölümde 100-150 kişilik grup bizim araçlarımıza yönelik taşlarını atmaya başladılar. Önümüzdeki araçlar olsun, otobüsümüz olsun ciddi isabetler aldı. Bu arada bizim otobüsümüzdeki bir koruma polisimiz aldığı isabetle otobüsten düşerek maalesef şu anda yoğun bakımda. Allah kendisine şifalar versin. Rize'de beyin ameliyatını geçirdi. Yoğun bakımda şu anda. 72 saat uyutulması gerekiyor. Bu arada bir tanesi de kalp krizi geçirerek, şu anda kimliğini bilmiyorum üzerinde de fazla durmak istemiyorum, kalp krizi neticesinde öldüğü söyleniyor. Tabii bu bize karşı yapılmış ilk saldırı değil. Çok enteresan CHP'nin büyük bir pankartı büyük bir inşatta asılı.''

Buradan CHP'yi gönül vermiş olanlara da seslendiğini dile getiren Erdoğan, iyi bir muhasebe yapmalarını istedi.

Erdoğan, MHP, BDP'ye gönül vermiş olanlara da aynı şekilde seslendiğini kaydetti.

Terör örgütü yandaşları tarafından sadece İstanbul'da ne kadar seçim bürosuna, seçim araçlarına saldırılarda bulunulduğunun ortada olduğunu, bu saldırıların taşlı molotoflu saldırılar olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, ''Biz bütün bunlara karşı sadece düşüncemizle, sabırla demokratik olarak sandıkta gereken cevabı vereceğimizi söyledik'' dedi.

CHP Genel Başkanı'nın dün yaptığı açıklamada ölen kişiyi ziyaret edeceğini ailesine başsağlığı dileyeceğini söylediğini, bunun yanı sıra kendisiyle alakalı çok önemli bir şey daha söylediğini anlatan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

''CHP Genel Başkanı'nın söylediği şu: 'Rüzgar eken fırtına biçer'. Ya böyle bir siyasetçi olur mu, böyle bir genel başkan olur mu? Neyin rüzgarını ektik ki fırtına biçeceğiz? Yani sen şu anda miting yapmaya giderken, yani birileri sana bunu yaptığı zaman kalkıp aynı şeyi ben mi söyleyeceğim? Ama ben bu bu kadar edepsiz bu kadar ahlaksız değilim. Siyasette bu zat çırak bile olamadı ve insanlıktan da nasibini almış değil. Utanmadan, sıkılmadan hala gerilimin faturasını bize çekmeye gayret eden bazı medya grupları var. Biz mi geriyoruz ortalığı, yoksa beraber olduğunuz yandaşlarınız mı geriyor?' Hakkari'daki tablo ortada. Hakkarı'de BDP'nin eline CHP'nin bayrağını tutuşturan kim? Sensin. Niye eline bir tane Türk bayrağı koyamıyorsun? Çünkü anlaşmayı öyle yaptı. Yoksa benim CHP'li vatandaşım eline Türk bayrağını alır ama BDP'linin eline Türk bayrağını veremezsin. Onun için orada bu tuzağa düştü. Çünkü beraber çalışıyorsunuz.''

En Çok Aranan Haberler