ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kendisini Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile görüştüğü için eleştirmesine tepki göstererek, "Ben bu ülkenin başbakanıyım, tüm belediye başkanlarıyla görüşürüm" dedi. Erdoğan görüşmenin 16 Aralık 2003'te gerçekleştiğini de hatırlatarak, "Sayın Baykal'ın buralardan medet araması çok çirkin, çok ayıp" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Rusya'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını cevapladı. CHP Genel Başkanı Baykal'ın Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile görüştüğü yönündeki iddialarının hatırlatılması üzerine Erdoğan, bu tür seyahatlerden önce böyle sorulara cevap vermediğini; ancak bugün bu sorunun cevabını vermek zorunda olduğunu ifade etti. "Özellikle de üzüntüm şurada; sayın meslektaşımın kendi içerisindeki huzursuzluğu, iktidar partisi liderinin ve ülkenin başbakanının bu tür ilişkilerde yer aldığını ima edecek şekilde değerlendirmesi, adeta oralardan bir medet araması çok çirkindir. Ben ülkenin başbakanıyım, ülkemdeki bütün belediye başkanlarıyla, şu parti, bu parti mensubu olduğuna bakmaksızın görüşürüm, görüşmek zorundayım. Bu benim bulunduğum makamın gereğidir" diye konuşan Erdoğan, bu tür kabulleri yapmaması halinde, bu defa siyasi partilerin kendisini 'sadece kendi partisinin belediye başkanlarıyla görüşüyor, diğer partilerin belediye başkanlarıyla görüşmüyor, ayrımcılık yapıyor' diye suçlayacaklarını ifade etti. Erdoğan, "Zaten bunu söylemeye de çok müsaitler" şeklinde konuştu.
"BAYKAL BU GÖRÜŞMEDEN MEDET UMMASIN"
Mustafa Sarıgül ile yaptığı görüşmenin 16 Aralık 2003 tarihinde gerçekleştiğini açıklayan Erdoğan, bir akşam saatinde Sarıgül'ün kendisinden randevu talebinde bulunduğunu ve görüşmenin de resmi konutta gerçekleştiğini ifade etti. Görüşmede Sarıgül'ün Bomonti'deki bira fabrikasını talep ettiğini bildiren Erdoğan, bunu Sarıgül'ün açıklamadığını; ancak kendisinin açıklama ihtiyacı duyduğunu söyledi. Erdoğan, "Burayı bir kültür merkezi yapmayı düşündüklerini söyledi; hatta yaptıkları bazı çalışmaları da bana getirdi. Ben de kendilerine 'Biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak orada bir çalışma yapıyoruz. Bundan dolayı orayı size vermemiz söz konusu değil' dedim. Yapılan görüşme budur. Burada bazı şeyleri aramak, bir şeyler çıkarmak veya buradan medet ummak çok çirkin, çok ayıp. Dolayısıyla bunu da bu şekilde açıklığa kavuşturmuş olayım. İşin aslı budur. Her belediye başkanıyla, nerenin olursa olsun, ben görüşürüm. Burada da herhangi bir ayrıma gitmem, gidemem" değerlendirmesinde bulundu. İktidarın, hangi siyasi parti mensubu olursa olsun tüm belediye başkanları arasındaki ayrımı, devlet kaynakları noktasında bile ortadan kaldırdığını vurgulayan Erdoğan, bundan önceki dönemlerde görülmeyen 'adil dağıtım' döneminin de kendi iktidarları döneminde başladığını belirtti. Erdoğan şunları söyledi:
"Biz de partimizi kurduğumuz zaman 50 civarında belediye başkanımız vardı. Bizim belediye başkanları maalesef o dönemin iktidarı tarafından ayrımcılığa tabi tutuluyordu. Bazı belediyelerimiz İller Bankası paylarını alamıyorlardı. Borçları çok fazlaydı, onun için de tüm paralarına el konuluyordu. Şimdi ise biz dedik ki, yüzde 60'ı kesinlikle belediyeye göndereceksiniz, yüzde 40'ını borca mahsup edebilirsiniz. Mesela yaz mevsiminde 3 ay boyunca hiç borç tahsili yapmayacaksınız. Bu dönem belediyelerin hizmet dönemidir. Bu dönemde varsın çalışsınlar. Bizim derdimiz ülkemizi bir an önce yerelde modern ve çağdaş bir hale getirebilmektir. Bu ayrımcılığa müsaade etmemiz mümkün değil. İşin aslı budur. Sayın Baykal lütfen buralardan kendine medet aramasın."