HABER

İstanbul Esnaf ve Sanatkarları İftar Programı

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2) - "Eğer 31 Mart'ta gerçekten hakkıyla seçimi kazanmışsanız 23 Haziran'da yine kazanırsınız. Ortada yargı kararıyla da kesinleşmiş olan vahim şüpheler varken, seçimin yenilenmesine böylesine şiddetli bir şekilde karşı çıkılmasını, doğrusu manidar görüyoruz" - "Sandıklara yeteri kadar sahip çıkamadığımız için bizim eksiğimizin, hatamızın, yanlışımızın da bir nebze payı var. Peki hırsızın hiç mi suçu yok?" - "Milletin AK Parti'ye verdiği oyları gasbedenlerin hiç mi kabahati yok? Çünkü Yüksek Seçim Kurulu'na ve AK Parti'ye saldıranların hiçbirinin dönüp de sandıklardaki oyların, şaibeli hale gelmesine yol açanlara tek kelime ettiklerini duymadık. Üstelik Yüksek Seçim Kurulu mazbatayı bir adaydan alıp ötekine vermemiş, çözümün yeniden sandıkta aranmasına hükmetmiştir. Demokrasiye inanan, milli iradeye güvenen, sandığı sağlam gören herkesin bu karara saygı duyması gerekir" - "Unutmayın, milletle inatlaşılmaz. Millete tabi olunur, hizmet edilir. Siz iyi hizmet verirseniz, millet de size karşılığını ödemekten imtina etmez. Bunun için taksi tarifeleri her yıl haziran ayı sonunda periyodik olarak inşallah düzenlenecektir"

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eğer 31 Mart'ta gerçekten hakkıyla seçimi kazanmışsanız 23 Haziran'da yine kazanırsınız. Ortada yargı kararıyla da kesinleşmiş olan vahim şüpheler varken, seçimin yenilenmesine böylesine şiddetli bir şekilde karşı çıkılmasını, doğrusu manidar görüyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen İstanbul Esnaf ve Sanatkarları İftar Programı'nda katılımcılara hitap etti.

"Madem insanlarımız taksiler konusunda daha yüksek standartlar istiyor öyleyse hep birlikte bunları, taksici kardeşlerim karşılamanın yollarını arayacaklar." diyen Erdoğan, geçenlerde İstanbul Taksiciler Odası ile havalimanında bir araya geldiklerini ve onlara da bunları söylediklerini aktardı.

Erdoğan, taksilerin gerekirse yenileneceğini, kendilerine düşen neyse gerekli desteği de vereceklerini ilettiğini belirterek, "Taksicilerimiz de taksi içerisinde sakın sigara içmeyecek, içirtmeyecek. Taksilerimiz de tabii pırıl pırıl olacak. Çünkü İstanbulluya pırıl pırıl taksiler yakışır. Hatta belki inşallah Sayın Başkanımız seçimlerden sonra bir araya gelecek, biz de onlarla bir araya geleceğiz ve burada İstanbul'a yönelik belki modeller de bile değişime de gidilebilir. Olur mu? Olur. Dünyanın bazı ülkelerinde farklılık arz eden şeylerdir. Bu adımı da atarız." ifadelerini kullandı.

İstanbul'a belediye başkanı olduğu zaman kentte İkarus marka otobüslerin olduğunu, mazot kokusundan otobüsün içine girilemediğini, koltukların mazotlu bezlerle temizlendiğini anlatan Erdoğan, "Rezillik. Geldim dedim ki 'Benim halkıma bunlar yakışmıyor.' Tuttuk dedik ki 'Biz İstanbul'a Mercedes otobüs alacağız.' Mercedes otobüsleri İstanbul'a öyle girdi. Man otobüslerini, BMC'yi öyle aldık. Hatta hatta Kore'den o zaman Hyundai otobüslerini de halk otobüsleri olarak aldık. 'Biz en üst seviyeye İstanbul halkını, en kaliteye inşallah ulaştıracağız.' dedik ve ulaştırdık. Şimdi aynı şey tüm diğer taksiler de bu kararı alabilir, bu adımları atabiliriz. Unutmayın, milletle inatlaşılmaz. Millete tabi olunur, hizmet edilir. Siz iyi hizmet verirseniz, millet de size karşılığını ödemekten imtina etmez. Bunun için taksi tarifeleri her yıl haziran ayı sonunda periyodik olarak inşallah düzenlenecektir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer esnaf ve sanatkarlarla ilgili de kendi ihtiyaçlarına ve taleplerine uygun pek çok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini, geçirmeye devam edeceklerini aktardı.

- "Burada şaibe var, şüphe var"

Türkiye'nin 31 Mart'ta bir seçim yaşadığını, bu seçimde büyükşehir, il, ilçe, belde, belediye başkanlarının, belediye meclis üyelerinin, mahalle muhtarlarının belirlendiğini hatırlatan Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) yapılan itirazları değerlendirerek diğer bazı ilçe ve beldelerle birlikte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleriyle de ilgili yenileme kararı verdiğini dile getirdi.

Erdoğan, önceki gün bu kararın gerekçelerinin de 250 sayfalık bir metin halinde yayınlandığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yüksek Seçim Kurulu'nun tespitlerine göre, İstanbul'daki 31 bin 186 sandığın 754'ünün başkanları açıkça kanuna aykırı şekilde atanmıştır. İşte hırsızlık, çalma burada. Sandık kurulu başkanları seçim sonucuna etki edebilecek yetki ve hareket imkanına sahip kişilerdir. Bu sandıklarda oy kullanan kişi sayısı 212 binin üzerindedir. Niye sayıma yaklaşmadınız? 'Tekrar tümünü sayalım.' dedik. Niye yaklaşmadınız? Dolayısıyla kanuna aykırı atanmış bu sandıklarda kullanılan 212 binden fazla oy şüpheli duruma düşmüştür. Peki, seçimi kazandığı ilan edilen adayla, ikinci sıradaki aday arasındaki fark ne kadardır? Bu fark, 28 binden başlamış en son 13 bin 729'a kadar inmiştir. Bu ne demektir? Burada şaibe var, şüphe var. 1963'te şüpheye dayalı olarak seçimler iptal edilmiştir Türkiye'de."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, YSK'nin resmen tespitini yaptığı tek sorunun bu olmadığını, gerekçeli karara göre, İstanbul genelinde 18 sandığın sayım döküm cetvelinin bulunamadığını, 90 sandığın sayım döküm cetvellerinin de sandık kurulu üyelerinin hiçbiri tarafından imzalanmamış olduğu için güvenilirliğini yitirdiğini söyleyerek, böylece toplam 108 sandığın ve bu sandıklardaki 30 binin üzerindeki oyun yok hükmünde sayıldığını bildirdi.

- "Hırsızın hiç mi suçu yok?"

İki adayın arasındaki oy farkının 13 bin 729 olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Sandık kurulu üyeleriyle ve sandıklarla ilgili bu iki mesele birlikte değerlendirildiğinde birinde 212 bin, diğerinde 30 bin oy şüpheli hale gelmektedir. Böyle bir durumda seçimin yenilenmesi kararı verilmesinden daha tabii ne olabilir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birilerinin bu karar sebebiyle hem YSK'ye hem de AK Parti'ye yüklendiğini, saldırdığını, hakaret ettiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Acaba bu kesimler ortaya çıkan tablo karşısında bizim ne yapmamızı bekliyorlardı? İstanbul halkının bir yanda 212 bin, diğer yanda 30 bin oyuna halel gelmesine göz mü yummalıydık? Hadi diyelim ki bu durumun ortaya çıkmasında sandıklara yeteri kadar sahip çıkamadığımız için bizim eksiğimizin, hatamızın, yanlışımızın da bir nebze payı var. Peki hırsızın hiç mi suçu yok? Bir de buna bakalım. Milletin AK Parti'ye verdiği oyları gasbedenlerin hiç mi kabahati yok?

Çünkü Yüksek Seçim Kurulu'na ve AK Parti'ye saldıranların hiçbirinin dönüp de sandıklardaki oyların, şaibeli hale gelmesine yol açanlara tek kelime ettiklerini duymadık. Üstelik Yüksek Seçim Kurulu mazbatayı bir adaydan alıp ötekine vermemiş, çözümün yeniden sandıkta aranmasına hükmetmiştir. Demokrasiye inanan, milli iradeye güvenen, sandığı sağlam gören herkesin bu karara saygı duyması gerekir. Eğer 31 Mart'ta gerçekten hakkıyla seçimi kazanmışsanız, 23 Haziran'da yine kazanırsınız. Ortada yargı kararıyla da kesinleşmiş olan vahim şüpheler varken, seçimin yenilenmesine böylesine şiddetli bir şekilde karşı çıkılmasını doğrusu manidar görüyoruz."

- "Biz sizlere inanıyoruz, güveniyoruz"

Erdoğan, sözlerini bir mesel ile sürdürerek, "Bir baba yan odadan gelen tıkırtılara bakmak için oğlunu gönderir. Biraz sonra da arkasından 'Ne oldu?' diye seslenir. Oğlu, 'Baba bir hırsız tuttum.' diye cevap verir. Baba 'Tut kolundan getir.' der. Oğlu 'Gelmiyor.' diye cevap verir. Bunun üzerine baba 'Öyleyse bırak gitsin.' der. Oğlu bu defa da 'Gitmiyor.' diye karşılık verir. Şimdi bunlarınki de aynı hesap, ne milletin karşısına çıkıyorlar ne de kabahatlerinin mahcubiyetiyle dönüp gidiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar biz milletimizin hakkını, hukukunu savunmayı sürdüreceğiz. Biz sizlere inanıyoruz, sizlere güveniyoruz." diye konuştu.

Belediye başkanlığında kendisiyle beraber İDO'nun genel müdürü olarak, daha sonra milletvekilliği ve ulaştırma bakanlığıyla, daha sonra başbakanlığı, Meclis başkanlığıyla bu ülkede hizmet vermiş, devleti gayet iyi tanıyan, uluslararası camiada belli bir konumu, yeri olan Binali Yıldırım ile beraber çok daha güçlü bir şekilde İstanbul'a hizmet vereceklerini dile getiren Erdoğan, "Bizim için tüm siyasi hayatımız boyunca en büyük hakem daima milletimiz olmuştur. Her seferinde olduğu gibi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi konusundaki meselenin çözümü için de milletimizin hakemliğine başvuruyoruz. Sandıktan kanuna ve hakkaniyete uygun bir seçimle, sayım dökümle çıkacak kararın başımızın üstünde yeri vardır. Yeter ki alavere, dalavere yapmasınlar, çalmasınlar, hesabı, kitabı düzgün tutsunlar." ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini, katılımcıların yaklaşan Kadir geceleri ile Ramazan Bayramı'nı tebrik ederek tamamladı.

- Notlar

İftar programı öncesinde Kur'an-ı Kerim okundu. İftar sonrası ise dua edildi. Yaklaşık 6 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilen programda, salon dışına da iftar sofraları kuruldu.

Salonda, "Biz esnafız, Türkiye için çalışır, Türkiye için yaşarız" yazılı dev afiş asıldığı görüldü. Programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, TESKOMB Genel Başkanı Abdulkadir Akgül, İSTESOB Başkanı Faik Yılmaz ile AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak da katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondan ayrılırken vatandaşlarla sohbet edip, fotoğraf çektirdi. Bu sırada bir kız çocuğu da boynuna sarılarak Erdoğan'ı öptü.

Daha sonra Erdoğan, kendisine sevgi gösterilerinde bulunan bir grubun yanına giderek, burada vatandaşlarla bir süre sohbet etti.

(Bitti)

İstanbul Esnaf ve Sanatkarları İftar Programı

- Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2) - "Eğer 31 Mart'ta gerçekten hakkıyla seçimi kazanmışsanız 23 Haziran'da yine kazanırsınız. Ortada yargı kararıyla da kesinleşmiş olan vahim şüpheler varken, seçimin yenilenmesine böylesine şiddetli bir şe

En Çok Aranan Haberler