İstanbul Bölgesi, 12 bin 795 TL ile ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge olurken bunu, 11 bin 501 TL ortalama gelirle Batı Anadolu Bölgesi izledi. En düşük ortalamaya sahip bölge ise 4 bin 655 TL ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi oldu.
Türkiye'de hane halkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir 21 bin 293 TL iken, ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelir ise 9 bin 396 TL olarak hesaplandı.
TÜİK araştırmasına göre, en son yüzde 20'lik grubun ve (Geliri en yüksek olan grup) ilk yüzde 20'lik grubun (Geliri en düşük olan grup) gelir ortalamalar? aras?nda 8.5 kat farklılık var.
EN FAZLA PAY MAAŞ VE ÜCRET GELİRLERİNDE OLDU
TÜ?K verilerine göre, maaş ücret gelirleri yüzde 42,9'luk oranla toplam gelir içerisinde en fazla paya sahip kalem. Bunu yüzde 20,4 ile müteşebbis gelirleri izliyor. Müteşebbis gelirlerinin yüzde 73,7'si tarım dışı sektörden oluşuyor. 2008 yılı sonuçlarıyla karşılaştırıldığında, bir önceki yıla göre maaş ücret gelirlerinin payında 1 puanlık bir artış, müteşebbis gelirlerinin payında ise 2 puanlık bir azalış görülüyor.
Sosyal transferlerin yüzde 93,6'sını emekli ve dul yetim aylıkları oluşturuyor. Emekli ve dul yetim aylıkları toplam gelir içinde yüzde 18,3'lük paya sahip iken diğer sosyal transferlerin payının yüzde 1,3. Eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelirlerine göre oluşturulan yüzde 20'lik gruplardan ilk yüzde 20'lik grupta sosyal transferlerin payı yüzde 3,6, son yüzde 20'lik grupta yüzde 45,2 olarak tahmin edildi. Emekli ve dul yetim aylıkları hariç diğer sosyal transferlerin oranının aynı gruplarda sırasıyla yüzde 24 ve yüzde 21,2 olduğu görüldü.
Eşdeğer hane halkı kullanılabilir medyan gelirin yüzde 50'si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, nüfusun yüzde 17,1'i yoksulluk riski altında bulunuyor. Kentsel ve kırsal yerler için ayrı ayrı hesaplanan yoksulluk sınırlarına göre, kentsel yerlerde bu oran yüzde 15,4 iken kırsal yerlerde yüzde 16,1 olarak belirlendi.
YAŞAM KOŞULLARI GÖSTERGESİ
Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 60,8'i kendilerine ait konutta oturuyor. Yüzde 42,2'sinin konutunda "sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi gibi sorunların söz konusu olduğu belirtildi. Yüzde 42,9'unun oturduğu konutta izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaºanırken, yüzde 59,3'ünün hanesinin taksit ödemeleri ve borçları (konut alımı ve konut masrafları dışında) bulunuyor, bu borç ödemeleri, yüzde 29,3'ünün hanesine çok yük getiriyor.
Yüzde 87,4'ü "evden uzakta bir haftalık tatili", yüzde 62,5'i "beklenmedik harcamalarını" ve yüzde 82,1'i "yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını" ekonomik nedenlerle karşılayamıyor.