BİZE ULAŞIN
LEFKOŞA (İHA) - Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde yayımlanan günlük gazeteler, BM Genel Sekreteri'nin Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'la dün gece yaptığı görüşmeye geniş yer ayırdı.
Kıbrıs sorununun Genel Sekreter'in ortaya koyduğu şartlar ve takvimler içinde çözümü prosedürünün devam etmesi perspektifine ilişkin görüntünün netleşmesinin beklendiğini belirten Fileleftheros gazetesi, BM'den bir kaynağın, Annan'ın prosedürel konulara ve planının felsefe çerçevesi dışındaki tutumlara ilişkin sonu gelmez görüşmeleri kabul etmeye niyetli olmadığını söyleyerek "bütün olasılıklar açık" dediğini yazdı.
Gazete, "Alvaro De Soto'dan Git-Gel Diplomasisi ve Temsilcilerle Uzun Görüşmeler - BM Prosedürünün Desteklenmesi İçin New York'ta Yoğun Perde Gerisi" başlıklı haberinde şunları kaydetti;
"Dün gece Kıbrıs Türk ve Rum heyetlerinin kalmakta olduğu UN Plaza ve Woldorof Astoria otelleri ile BM merkezi arasında yoğun perde gerisi kulisler yer aldı. Amerikalı ve İngiliz yetkililer, Kıbrıs saatiyle dün gece geç saatlere kadar Başkan Papadopulos ve Denktaş'la görüşmekten kaçındılar ancak Annan'ın davet mektuplarıyla belirlediği prosedür çerçevesinin reddedilmemesi için perde gerisi rol üstlendiler. De Soto'nun Papadopulos'la dün sabahki görüşmesi yaklaşık 1 saat sürdü ve Genel Sekreter'in özel temsilcisi görüşmeyi, önceki gece Denktaş'la yaptığı görüşme gibi memnuniyet verici olarak niteledi. De Soto, müzakerelerin Lefkoşa'da devam edip etmeyeceği sorusuna yanıt vermekten kaçındı, müzakerelerin New York'ta sürmesi perspektifi konusunda ise 'öğleden sonra göreceğiz' yanıtını verdi. Denktaş önceki günden beri ısrarla, ortak görüşme öncesinde Annan'ı görmek istedi.
Hem Kıbrıs Türk hem de Rum heyetleri, Türk ve Yunan yetkililerin de katıldığı ayrı ayrı ve uzun süreli toplantılar yaptı. Türk heyeti çevreleri Denktaş'ın, bilinen tutumlarının yer aldığı çok sayfalı bir belge vermesini ve böylece Genel Sekreter'in şartlarını, takvimlerini ve Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin planın bütün felsefesini ters yüz etmesini bekliyordu.
Pazartesi gecesi gerçekleşen Güvenlik Konseyi toplantısında üyeler, Genel Sekreter'in çabasına tam destek verdi. Türkler, Güvenlik Konseyi'nden yazılı bir açıklama yapılmaması için Amerikan hükümetinin müdahalesini istemişti ve bu yapıldı. Çünkü Güvenlik Konseyi'nin iki tarafı Annan Planı'nı taahhüt etmeye ve Genel Sekreter'in şartlarını kabul etmeye çağırması kuvvetle muhtemeldi.
Diplomatik bir kaynağın söylediğine göre arabulucuların, Lahey'den sonra Denktaş'ın uzaklaştırılmasına çok yatırım yapmış olmalarına rağmen, işgal lideri, New York'taki faaliyetleri, yaptıkları ve tutumuyla; 'Ankara'nın Kıbrıs sorunundaki hareketlerini halen denetleyip yönlendirdiğini' gösterdi. Aynı kaynak; 'Denktaş'ın mı, askerlerin mi yoksa Erdoğan'ın mı hakim olduğunu önümüzdeki günler veya aylar gösterecek' dedi"
Mahi gazetesi ise "New York'ta Toplantı Üzerine Toplantı - Powell'in Telefonları Yandı" başlıklı haberinde, New York'ta bulunan Rum siyasi liderlerin Pazartesi gecesi kaldıkları otelde toplantı yaptıklarını ve Kıbrıs sorununda bugüne kadarki olgu ve gelişmeleri gözden geçirdiklerini bildirdi.
Gazete; bu görüşmeye Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos, Rum Yönetimi eski Başkanı Glafkos Klerides, Meclis Başkanı AKEL Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas, Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu, DİSİ Başkanı Nikos Anastasiadis, KS EDEK Başkanı Yannakis Omiru, Rum Yönetimi Sözcüsü Kipros Hrisostomidis, Rum Başkanlık Diplomatik Bürosu Şefi Tasos Conis ve Rum Müzakere Grubu üyesi Tumazos Çelebis'in katıldığını belirtti.
Gazeteye göre Papadopulos ile Rum müzakere grubu üyeleri, Yunan heyetiyle de toplantı yaptı. Yunan heyeti; Büyükelçiler Panagopulos ve Tritaris, Yunan Dışişleri
Bakanlığı Basın Sözcüsü Panos Beglidis ve uzmanlar Drutsas ve Stefanu'dan oluşuyor.
Bu arada ABD Dışişleri bakanı Colin Powell'in telefonlarının son günlerde yandığını çünkü Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Washington'un üstlendiği yoğun faaliyetler çerçevesinde gerek Avrupalı denkleriyle gerek BM Genel Sekreteri Kofi Annan'la telefon görüşmeleri yaptığı kaydedildi.
Habere göre ABD Dışişleri Bakanlığı Basın Sözcüsü Richard Boucher, Powell'in son 24 saat içinde gerek Türk dengi Abdullah Gül, gerek Fransız ve Hollandalı denkleriyle telefon görüşmeleri yaptığını açıkladı.
Gazete EDİ Başkanı Yorgos Vasiliu'nun; müzakerelerin yeniden başlamasında Türkiye'nin güdeceği tutumun önceden kestirilemeyeceği düşüncesinde olduğunu yazdı. Gazeteye göre Vasiliu, Baf'ta yaptığı açıklamada; Türkiye'nin, AB'ye üyelik istenci nedeniyle Kıbrıs sorununda özlü müzakerelere oturmasının kuvvetle muhtemel olduğunu söyledi.
Alithia gazetesi de, "Dün New York'ta Yoğun Perde Gerisi" başlıklı haberinde Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'un BM Genel Sekreteri Kofi Annan'la tarihi buluşmaları öncesinde, prosedürün başlamadan başarısızlığa uğramasını engellemek amacıyla New York'taki yoğun perde gerisi faaliyetin son ana kadar devam ettiğini bildirdi.
Gazete, Cumhurbaşkanı Denktaş'ın, önceden kendisine sorulmayan ve müzakere edilmesi olanağı bulunmayan bir prosedüre katılmayı kabul etmeyeceği tehdidinde bulunduğunu savundu ve Atina'daki kaynaklarına dayanarak, Rum heyetinin BM merkezine "yarım kalple" (gönülsüz) gittiğini yazdı.
Simerini gazetesi de Alithia'yla aynı başlığı kullandığı haberinde, Cumhurbaşkanı Denktaş ve Rum Yönetimi Başkanı Papadopulos'un Kofi Annan'la görüşmelerinin öncesinde; Annan'ın, müzakerelerin önümüzdeki Pazartesi günü Lefkoşa'da yeniden başlaması için yoğun bir diplomatik perde gerisi oluşturduğunu yazdı.
Gazete, özellikle Türk karargahında sorunlar olduğunu ve dün gece Denktaş'ın kaldığı otelde, Denktaş ve Türk diplomatlar arasında toplantı üzerine toplantı gerçekleştirildiğini yazdı. Gazete, edindiği bilgilere dayanarak, Ankara'yla da direkt irtibat kurulduğunu yazdı.
Simerini gazetesi, diplomatik kaynakların; Denktaş'ın tezlerinde katı olduğunu ve Denktaş'a hereket planı vermiş olan Türkiye'nin de bir o kadar katı olduğunu yazdı ve Türk itirazlarının şu konular p
Mahi gazetesi ise "New York'ta Toplantı Üzerine Toplaüzerinde yoğunlaştığını vurguladı;
"Referandumlar konusunda taahhüt kabul edilmiyor. Hakemlik rolü kabul edilirse Annan'ın, sorunun çözümünden sonra adada kalacak asker sayısına karar verme hakkı olmamalı. Kıbrıs sorununun çözümü; Türk tarafının belirlediği, ayrı iç egemenlikler mantığını yani her oluşturucu devletin egemenliğe sahip olması mantığı ile güçlendirilmiş iki kesimliliğe dayanmalı"
Gazete, De Soto'nun Cumhurbaşkanı Denktaş'ı Kıbrıs sorunundaki tutumunu değiştirmeye ve daha uzlaşıcı olmaya ikna edebilmek için önceki gece geç saatlerde Denktaş'la görüştüğünü, dün akşam üzeri de Rum Yönetimi Başkanı Papadopulos'u gördüğünü ve devamında açıklama yaptığını yazdı.
Gazeteye göre De Soto açıklamasında, müzakerelerin başlaması için gerek duyulması halinde, Genel Sekreter'in ortaya koyduğu çerçevenin ayrıntılarını görüşmeye devam etmeleri için taraflara bugüne kadar ek zaman verileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Denktaş'ın, değiştirilmesini istemesi yüzünden rahatsız olup olmadığı sorulan De Soto'nun "yorum yok" dediğini yazan Simerini, haberini şöyle sürdürdü:
"Kıbrıs Rum tarafı karargahında Başkan'ın çalışma arkadaşları ve Yunan heyeti arasında sürekli toplantılar yapılıyordu. Diplomatik kaynakların gazetemize söylediğine göre Başkan Papadopulos, Kıbrıs sorununun çözümü prosedürünün ilerleyeceği düşüncesiyle, Annan'la görüşmeye oturacak. Ancak aynı kaynaklar, böyle bir gelişmenin hükümete değil, daha çok işgal lideri Rauf Denktaş'a bağlı olduğunu ekledi. Çünkü, BM Genel Sekreteri'yle görüşmenin sonucunu, Denktaş'ın uzlaşıcı veya uzlaşmaz tavrı belirleyecek"
