Gül'den dış politika brifingi

ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı Abdullah, İncirlik Üssü ile ilgili gizli hiçbir konunun bulunmadığını söyleyerek, "İncirlik ile ilgili hiçbir gizli kararname, hiçbir gizli belge söz konusu değildir" dedi. Gül, Türkiye'nin Kıbrıs politikasında bir değişiklik olmadığını kaydederek, Uyum Protokolü'nün imzalanarak TBMM'ye sunulacağını, bu çerçevede tanımama noktasında bir de deklarasyon yayımlanacağını açıkladı.

Bakan Gül, TBMM küçük grup salonunda, Dışişleri ve AB Uyum Komisyonları olmak üzere bir grup milletvekiline "Dış politikadaki son gelişmeler" konusunda bir brifing verdi. Gül'ün açıklamalarında ağırlıklı konu Avrupa Birliği (AB), ABD ile ilişkiler Irak ve İncirlik Üssü, İsrail-Filistin ile sözde Ermeni soykırımı konuları yer aldı.

AB ile Türkiye ilişkileri konusunda, ilişkilerinde hiçbir sapma olmadığının altını çizen Bakan Gül, AB üyeliğinin hükümetin dış politika öncelikleri arasında en önemli konumda bulunduğunu belirtti. 17 Aralık Zirvesi'nde alınan karar çerçevesince çalışıldığını kaydeden Gül, şevklerinden ve hızlarından hiçbir şey kaybetmediklerini, sadece uygulama konusuna ağırlık verdiklerini belirtti. Rapor sürecinin tamamlanmak üzere olduğunu vurgulayan Gül, hiç bir olumsuzluğun yer almadığını kaydederek, bundan sonra da yasa yapma sürecinin devam edeceğini, üzerinde anlaşma olmayan bir konunun bulunmadığını öncelikle Vakıflar Yasasının Meclise gönderileceğini belirtti.

Türk insanının özgürlük, demokrasi, insan haklarını yükseltmek için gerekli her türkü çalışmanın yapıldığı bu düzenlemelerin sadece AB için yapılmadığı üzerinde duran Gül, bunun önemli bir zihniyet değişikliğini beraberinde getireceğini vurguladı. Gül, "17 Aralık sürecinden sonra çalışmalarımız aynı hız ve şevkle devam etmektedir" dedi.

KIBRIS'TA POLİTİKA DEĞİŞİKLİĞİ YOK Dışişleri Bakın Abdullah Gül, Kıbrıs konusunda bir politika değişikliğinin söz konusu olmadığını ifade etti. 3 Ekim'den önce gerekli çalışmaların tamamlanacağını Uyum Protokolü'nün imzalanarak TBMM'ye sunulacağını söyleyen Gül, bu protokolün, Güney Kıbrıs'ı tanıma anlamına gelmeyeceğini ifade etti. AB Zirvesi'nde bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın uyum protokolünün Rum tarafını tanıma anlamına gelmeyeceğini söylediğini, bu sözlerin zabıtlara geçtiğini ifade eden Gül, konuyla ilgili gelişmelerin her anlamda uzman hukukçular tarafından incelendiğini, imzalama gerçekleştiğinde bir de deklarasyon yayımlanacağını söyledi. Gül, bu deklarasyonunun Güney Kıbrıs'ın tanınmayacağı anlamında olacağını belirterek, "Tanıma anlamına gelmeyen bir deklarasyon da yayımlanacaktır" dedi.

Gül, İncirlik konusunda ise özellikle basında çok büyük yanlış anlamalar ve değerlendirmeler yapıldığını ifade etti. "İki makale yazıldı diye yer yerinden oynamamaktadır" diyen Gül, bu konudaki politikalarının da tutarlı, milli egemenlik çerçevesince ve Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda olduğunun altını çizdi. "İncirlik ile ilgili hiçbir gizli kararname, hiçbir gizli belge söz konusu değildir" diyen Dışişleri Bakanı Gül, ABD'nin İncirlik Üssü'nü Irak ve Afganistan'a lojistik destek için kullanacağını söyledi. BM ve NATO çerçevesince daha önce de böyle kullanımların söz konusu olduğunu, Türkiye'nin de bu çerçevede uçuşlar gerçekleştirdiğini kaydeden Gül, "Silah, mühimmat veya askeri birlik söz konusu değil" diye konuştu.

İncirlik Üssü'nün kullanımı konusunda Kore'den de bir teklif geldiğini bunun da lojistik amaçlı değerlendirildiğini ve olumlu bir yaklaşımla cevaplandırıldığını söyledi. İncirlik'in kullanılması konusunda ilke ve kuralların Türkiye tarafından belirlendiğini kaydeden ve bunda hassas davranıldığını ifade eden Dışişleri Bakanı Gül, "İncirlik Üssü Afganistan ve Irak'a kargo nakliyle sınırlı olacaktır. Bu faaliyetler uluslararası ilişkilere uygun olacaktır. Açık çek söz konusu değildir. Egemenlik hakkı korunarak verilmiş imkanlardır" ifadelerine yer verdi.

Bölgedeki sorunların toprak bütünlüğü sorunları olduğunu özellikle son yıllarda ortaya çıkan İran-Irak savaşı dahil Filistin-İsrail gerginliği gibi olumsuzlukların sınırların tanınabilirliğinden ortaya çıktığını ifade eden Gül, PKK'da dahil bir çok terör örgütünün de buralarda, bu sorunlardan faydalanarak yuvalandığını kaydetti. Bu sorunların ortadan kaldırılarak, silah ve diğer savunma ve saldırı araç gerecine hazırlanan paraların bu bölgelerin refahına harcanması noktasında Irak'a komşu ülkeler Platformunun büyük işlevler gerçekleştirebileceğini belirten Gül, bundan sonraki toplantının da Türkiye'de olacağını açıkladı.

GÜL'DEN ERMENİLERE SERT TAVIR Gül açıklamalarında, sözde Ermeni soykırımı konusuna da değindi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Koçaryan'a yazdığı mektuba olumlu sayılabilecek cevap alındığını belirten Gül, "Koçaryan'ın cevabını iyi niyetli değerlendiriyoruz. Bu samimiyeti göstermek açısından bazı girişimler olabilir. Türkiye kendisine güvendiği için yapacaktır" diye konuştu.

"Türkiye'ye çamur at izi kalır düşüncesini asla kabul etmeyeceğiz" ifadelerini kullanan Gül, başta Türk kamuoyu olmak üzere hemen her kesinde yeni bir meydan okumanın şartlarını gördüğüne dikkat çekti.

Bundan sonra Türkiye'nin eli kolu bağlı oturmayacağını ve uluslararası hukuki zeminler olmak üzere her alanda yepyeni bir anlayışla bu konudaki mücadelenin yapılacağını belirten Dışişleri Bakanı Gül, Türkiye'ye karşı haksız her girişimin cevabının verileceğini söyledi.

Belçika'da bu günlerde bu konuşma ilgili Türkiye aleyhinde bir karar alma aşaması yaşandığını, Yahudiler'le ilgili bir yasanın gerekçesine Ermeni soykırımının üstelik olmayan bir BM kararı dayanak gösterilerek yerleştirildiğini belirten Gül, bu yanlışlıkları gördükçe de dehşete kapıldığını ifade etti. Gül Almanya'da da bu tür bir gelişme olduğunu belirterek, bütün bu konularda Türkiye arşivlerini çekinmeden açtığı gibi gerekli çalışmaları da çekinmeden yapacağını belirterek kimsenin böyle bir konuda kendi ülke iç politikasına yönelik çalışma yapmasına izin vermeyeceklerine de dikkat çekti.