ANKARA (İHA) - Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)'nin Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi'ne yönelik 'özel bir seçim kampanyası' yürütmesi, oyların ikiye katlanmasına neden oldu.
Hükümetin, AB uyum yasaları çerçevesinde attığı adımlar da, oy oranının artışında etkili oldu. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki oylarını ikiye katlayan AK Parti, Diyarbakır merkezli bir seçim kampanyası yürütmesinin meyvesini topladı. Kürt nüfusunun ve DEHAP tabanının yoğun olduğu bölgede, Ağrı, Bingöl, Siirt ve Van belediye başkanlıkları AK Parti'ye geçti. AK Parti, Diyarbakır gibi kazanamadığı illerde de ikinci parti konumuna geldi.
DEHAP'ın etkin olduğu Güneydoğu'ya özel seçim kampanyası yürütülmesi fikrini Tokat Milletvekili Şükrü Ayalan'ın verdiği ortaya çıktı. Aynı zamanda Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi olan Ayalan'a, Diyarbakır milletvekilleri de yardım etti. Diyarbakır başta olmak üzere seçmenlerin büyük bir kısmına telefonla veya internet ortamından ulaşarak oy isteyen kampanya ekibi, hükümetin AB ve demokratikleşme yolunda attığı adımları anlattı. Geçmiş belediyelerin başarısızlıklarının vurgulandığı kampanyada, DEHAP'ın SHP ve sol ittifak çatısı altında seçime katılması eleştirildi. Kampanyanın temel argümanlarından birini de 'Kürt halkının daha çok muhafazakar olduğu' tezi oluşturdu. İdeolojik solla Kürt seçmenin birbirinden ayrılması istenen kampanyada, seçimlerin iktidarı belirleme değil, hizmet seçimi olduğuna dikkat çekildi.
Kampanyanın başında bulunan Şükrü Ayalan, "Ülkenin önümüzdeki günlerde çözülecek bir Kürt sorunu varsa, bunu AK Parti çözecektir. Halkımızda bu güven oluşmuştur. O yüzden oylarını da verdiler. Güneydoğu'da artık 'Kürt sorunu' etnik kökene dayalı bir sorun olarak algılanmayacak. Görülmesi gereken şudur, Güneydoğu'da bir Kürt sorunu yoktur. Kürt kimliğine verilmiş oylar yoktur. DEHAP'a verilmiş oylar yüzde 68'den 52'ye düştü. Bunun çözümü için AK Parti'nin attığı adımlar önemlidir. Uyum paketleri, Kürtçe eğitim, dil kursları, isimlerin konulabilmesi elimizi çok güçlendirdi" diye konuştu.