Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç yaklaşık üç saat süren Bakanlar Kurulu sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Paralel Yapı" soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan şüpheliler hakkında yetkisiz mahkemenin tahliye kararı vermesine ilişkin olarak "Tahliye kararları hakim kılığına girmiş, ayarlanmış kişilerce verildi." dedi.
HSYK'nın üç hâkimi görevden alması hakkında yorum yapan Arınç sözlerine şöyle devam etti: "Bakanlar Kurulu gündeminde ayrıntılı olarak görüşülmedi. Yeni HSYK kanununda yetki gaspında bulunan kişiler hakkında böyle kararlar alması normaldir. Tutuklama ve tahliye ile ilgili kararlar Sulh Ceza'ya verilmiştir. Yetkisiz mahkemenin verdiği karar yok hükmündedir. Takip edilen yolun adeta kumpasa dönüştüğü görülüyor. Böyle bir şey belki de yargı tarihinde ilk defa oluyor. 'Ahmet'in vereceği kararı, hiç yetkisi olmayan Mehmet'in vermesi gibi' hukukta yetki çalınmasından bahsedilebilir. Gözü karalığın bu kadarına pes denir. Türk yargısı kendini hızlıca yenilemelidir."
'Talimatın Pensilvanya'dan geldiği konusunda bilgi sahibi değilim'
Olayın 'Pennsylvania'dan talimatlı olup olmadığı' sorusu üzerine ise Arınç, "Bu konuda yeterli bilgi sahibi değilim. Ancak iki hakimin böyle bir kumpası adeta kurabilmeleri yukarıdan aşağı bir iradeyi gösteriyor. Ancak başbakanımız bunu biliyordur, ben bilgi sahibi değilim" diye konuştu.
KKTC'de Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Mustafa Akıncı görevinin ilk gününde kendini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la 'yavru vatan' polemiği içerisine girmesiyle ilgili olarak Arınç, şu sözleri söyledi:
"KKTC varlığını 30 yıldan fazladır devam ettiriyor. Meclis başkanlığımdan bu yana özel olarak ilgileniyorum. Özellikle son seçimle ilgili şunu söyleyebilir: Bu demokratik bir olgunluktur. KKTC'deki seçimlerde yüzde 65 civarında katılım oldu. Yüzde 60'in üzerinde bir oyla Akıncı'yı seçmişler. Biz KKTC'nin içişlerini karışmasıyız. Doğrudan veya dolaylı hiçbir müdahalemiz olmadı. KKTC'liler kendileri için en iyiyi tercih eder. Kıbrıs seçmenine şhiçbir telkinde bulunmadık. KKTC ile Türkiye ilişkilerini anavatan ev yavru vatan şeklinde değerlendiren olmuştur. Ancak bu analık-yavruluk değil de ilişkilerin derinliğini ifade eder. Bundan da kimse gocunmamalı"
'Sayın Akıncı'ya saygı duymak gerekir'
Akıncı'nın yorumlarına da saygı duyulması gerektiğini söyleyen Arınç, " İlişkilerin daha dürüst daha sağlıklı olması için yollar aranabilir diyebiliriz. Sayın Akıncı, etkin bir isimdir ve bugüne kadarki en yüksek oy oranıyla seçilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı ile Sayın Akıncı'nın samimiyetini de biliyorum. Bu bağlamda yavru vatan anavatan sözcüklerini eleştirilecek bir yeri yok. Ama Sayın Akıncı bu tanımlamaya başka bir boyut getirecekse buna da saygı duymak gerekir. Artık KKTC'ye götürülen su sayesinde KKTC sadece kendine yetecek kadar değil Güney Kıbrıs'a verecek kadar suyu var. Tabii elektrik ve bir çok alanda da yardım yapıldı. Elbette daha iyi işbirliği imkanlarını aramalıyız. Başka ülkelerle işbirliğimiz KKTC'yle işbirliğimize benzemez" diye ekledi.
'Dünya Türkiye'nin noktasına gelecek'
1915 olaylarının Bakanlar Kurulu'nun gündeminde yer almadığını söyleyen Arınç, "Konu görüşülmedi, gündemimizde yoktu. Yeni bir tedbir söz konusu değil. Dünya dursa da Türkiye'nin soykırım işlemediğini söyleyeceğiz ve dünya da bu noktaya gelecektir elbet bir gün" yorumunda bulundu.
Suriye Türkmenlerine yönelik saldırıların kamuoyuna yeteri kadar yansımadığının söylenmesi ve bunla ilgili bir çalışma olup olmadığı üzerine Arınç, "Suriye'deki Türkmen kardeşlerimize her konuda yardımlarımız devam ediyor. Bunların kamuoyunda konuşulması doğru değil. Unutmayın Mit tırları belli bir amaçla basılmıştı. Mahkeme süreci devam eden konuda konuşmak istemiyorum ama o kardeşlerimiz Türkiye'nin onların yanında olduğunu biliyor. Biz uluslararası merkezleri harekete geçirmek suretiyle onların yanındayız” diye konuştu.
Kaynak: Al Jazeera