Hastaneler kabul etmedi ve Sevgi Sedef öldü

Son 5 yıldır kanserle mücadele eden küçük kız, başka hastaneler kabul etmediği için Tekirdağ II. Kısım Devlet Hastanesi'nde tutuluyordu.

Tekirdağ'da otobüs şoförlüğü yaparak ailesini geçindiren Hüseyin Asamaz, 6,5 yaşındayken sürekli kanaması olan Sevgi Sedef ismindeki kızını Tekirdağ'daki hastanesi getirdi.

2006 yılında kısa bir süre tedavi olan küçük sevgi daha sonra İstanbul'da bir hastaneye sevk edildi. İstanbul'daki hastanede 2008 yılına kadar tedavi süreci yaşayan küçük kızın hastalığına teşhis konulamadı. Hastane, 2008 yılında küçük Sedef'e 'akciğer kanseri' teşhisi koydu. Baba Hüseyin Asamaz'ın iddialarına göre, hastane kanser teşhisinin ardından küçük kızı tedavi etmeyerek taburcu etti.

Baba Asamaz, kızını 1,5 yıl boyunca Ankara'daki hastanelerde tedavi ettirdi. 2009 yılının ilk aylarında teşhisin konulduğu İstanbul'daki hastaneye kabul edilen Sevgi Sedef Asamaz, 13 gün süreyle ışın (radyoterapi) tedavisi gördü. Baba Hüseyin Asamaz, ışın tedavisinin ardından hastanenin kızını eylül ayında taburcu ederek evine yolladığını söyledi.

Aralık ayının başında kızının evinde fenalaştığını ifade eden baba Asamaz, hemen Tekirdağ Devlet Hastanesine geldiklerini anlattı. Hüseyin Asamaz, "Aralık ayının 3'ncü kızımı ambulans ile İstanbul'daki bir hastaneye yola çıkardık. Hastane kabul etmemiş, başka bir hastaneye götürdüler. Orada da küçükler için yoğun bakım olmadığı için tekrar Tekirdağ'da II. Kısım Devlet Hastanesine geri geldik. Tekirdağ Devlet Hastanesi Başhekimi Cengiz Becerir bizi hastaneye kabul etti. Ama burası bir kanser hastanesi olmadığı için çocuğum burada yeterli tedavi göremedi" dedi.

İstanbul'daki hastanenin kızının hastalığı ile ilgili her şeyi bildiğini öne süren baba Hüseyin Asamaz, hastanenin kanserli kızı için riske girmek istemediğini ve hastaneye almadığını iddia etti. Asamaz, "Benim kızım 12 yaşında akciğer kanseriydi. Hastalığı başka yerlere de sıçramış durumdaydı ama kızımın İstanbul'daki hastanede tedavi edilmesi gerekiyordu. Hastane, kızım kanser hastası olduğu için riske girmek istemedi. Ölecek diye mi düşündü, ne yapıyor biliyorum ama kabul etmedi. Son olarak 15 Ocakta baba beni uyutacaklarmış, o zaman acılarımda olmayacakmış. Beni diğer hastaneye götürün dedi. Bizde II. Kısım Devlet Hastanesi'nden I. Kısım Devlet Hastanesi'ne getirdik. Yoğun bakım ünitesine aldılar. Dün gece 02.00 saatlerinde gelip kızımı gördüm. Bana son olarak iki kez 'baba' diye seslendi. Bir daha sesini duyamadım. Sabah erken saatlerde arayıp vefat ettiğini söylediler" diye konuştu.

İlköğretim Okulu 5'nci sınıfta okuyan kızının hayat dolu olduğunu anlatan baba, kızının her geçen gün eridiğine şahit olduğunu söyledi. Çaresiz baba Hüseyin Asamaz, "Sedef'imi 28 Kasım'da hastaneye getirdiğimde 52 kiloydu, 45 günde benim kızım 30 kiloya kadar düştü. O zaman hastane kızımı kabul etseydi, benim kızım tedaviye karşılık verecekti" şeklinde konuştu.

Küçük Sedef, 20 Kasım 2009 tarihinde son doğum gününü evinde kutladı. Aile ve yakınları tarafından süslenen evinde oldukça neşeli olan Sedef, kendisi için yaptırılan yaş günü pastasındaki mumlara 3 ay sonra öleceğinden habersiz üfledi. Babasının cep telefonu ile çektiği görüntülerde annesi ile birlikte pastanın mumlarını üfleyen Sedef, çevresine de gülücükler saçıyordu.

İstanbul'daki hastane kabul etmediği için 12 yaşındaki Sevgi Sedef Asamaz, son bir aydır Tekirdağ II. Kısım Devlet Hastanesi'nde tutuluyordu. Onkoloji servisi bulunmayan hastanede sadece serum ve ağrı kesici tedavisi uygulanan Sedef, durumunun kötüleşmesi üzerine I. Kısım Devlet Hastanesi yoğun bakım servisine alınmıştı. Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek'in talimatı ile tam donanımlı kendisine hastane aranan küçük Sedef, bu sabah saatlerinde hayatını kaybetti.

İHA