BİZE ULAŞIN
Hipnoz ile psikolojik tedavi uzman kişi uygun gördüğü takdirde uygulanabilmektedir. Genel olarak bir uyku hâli şeklinde değerlendirilen hipnoz uygulaması, bu uygulamayı yapan uzmanlar tarafından odaklanma olarak tanımlanmaktadır. Uygulamanın yapıldığı kişi belli bir noktaya yönlendirilerek odaklanması sağlanır. Adını uyku tanrısı Hypnosis’ten aldığı söylenen hipnoz tedavisi halk arasında ve genel olarak bilindiği gibi bir uyku hâli değildir. Uygulama yapılan kişinin konsantrasyonu amaçlanır. Farklı hipnoz türlerinden en uygunu seçilerek uygulanır ve bir noktaya odaklanma sağlanır. Yüz yıldan daha fazla zamandır kullanılan bir uygulamadır.
Hastalık tedavilerinin yanı sıra uzmanların yaptıkları açıklamalara göre hedef hipnozla bilinçaltı temizliği yapılmasıdır. Hipnoz yöntemi ile psikolojik tedavi gerçekleştirilmesi hedeflenir. Psikolojik sıkıntılardan bazılarının hipnoz ile giderilebileceği söylenmektedir. Panik atak hastalığı, en sık görülen psikolojik rahatsızlıklardan biridir. Tedavisi bulunmaktadır ancak tekrarlanmayacağı kesin olarak söylenememektedir. Hipnoz yönteminin kullanıldığı hipnoterapi, panik atak tedavisinde de kullanılmaktadır. Hastanın tüm tetkikleri yapıldıktan sonra hipnoza uygun ve yatkın olduğu netleştiğinde uzman bir doktor tarafından hipnoz uygulanabilmektedir. Hipnozun diğer psikolojik rahatsızlıklarda olduğu gibi panik atakta da geçerli bir tedavi yöntemi olduğu bilinmektedir.
Bu uygulamanın yapıldığı kişinin bilinç dışı davrandığı bilinir. Ancak gerçekte hipnoz yapılan kişi hipnozu yapan ve yöneten kişinin tüm söylediklerini duymaya ve anlamaya devam eder. Eğer kişi özelliği gereğince yapmayacağı bir şey söylenirse hipnozda olan kişi bunu yapmayabilir. Hipnozun kişinin bilincine hükmettiği düşüncesinin bir yanılgı olduğuna dair en net kanıt da bu kabul edilmiştir. Tüm alternatif tıp uygulamalarında olduğu gibi hipnoz uygulamasında da görülme olasılığı bulunan bazı yan etkiler bulunmaktadır. Bu olumsuz etkiler uygulama yapılan kişilere ve mevcut bünyelerine göre değişiklik gösterebilmektedir. Bazı kişiler öncelikli olmak üzere hipnoz uygulamasının yapılamayacağı durumlar vardır.
Bireyin birden fazla kişilik durumlarını bünyesinde barındırdığı durumlar dissosiyatif kimlik bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Hipnozla dissosiyatif kimlik bozukluğu tedavisinin mümkün olabileceğine inanan kişiler de bulunmaktadır. Ancak hipnoz bazı kişilere uygulanmaması gereken bir yöntemdir. Her ne kadar hipnozla duygusal tedavi yapıldığı bilinse ve bazı korkularda, uyku ya da yeme gibi bozukluklarda ve dengesizliklerde ya da unutkanlık durumlarında hipnoz tedavisine başvurulsa da herhangi bir hastalığın kesin çözümü olduğuna dair net bir bilimsel açıklama bulunmamaktadır.
Bir kişiye hipnoz yapılabilmesi o kişinin istekli olması ile bağlantılıdır. Gönüllü olarak hipnoz yapılmasını kabul eden kişinin hayal gücü ve konsantrasyonu son derece önemlidir. Ayrıca kişinin hipnoz yapacak olan kişiye güvenmesi de gerekir. Hipnoz yapılacak olan kişinin buna yatkın olması da son derece önemli bir noktadır. Kişinin hipnoz uygulamasını yatkın olup olmadığı belirlenmeden süreç başlatılmamalıdır. En hipnoza yatkın kişilerin çocuklar odluğu söylenmektedir. Bunun dışında çok yaşlı olan kişiler, tanısı koyulmuş ağır psikolojik rahatsızlığa sahip olan bireylere hipnoz yapılmamaktadır.
Bazı kişiler hipnoz ile alzheimer tedavisinin mümkün olabileceğini savunmaktadır. Ancak bu konuda net ve kesin bir bilimsel açıklama yapılmamıştır. Alzheimer, net tedavisi olmasa da bazı ilaçlarla ilerlemesi durdurulan bir hastalıktır. İlacın etkisi ise ancak hastalığın ilk dönemlerinde mümkündür.
OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) kişilerin sürekli olarak tekrara düşen fikirlerinin olması ve bu fikirlerin, düşüncelerin verdiği rahatsızlıkla tekrar eden eylemlerde bulunması olarak tanımlanabilir. Psikolojik bir durumdur. Bu rahatsızlığın giderilmesi için farklı yöntemler uygulanmaktadır. Hipnotik teknikler de bunlardan biridir. OKB hipnoz tedavisi kapsamında kişinin dürtülerini ve düşüncelerini bunları kabul etmeden tanımlayabilmesi hedeflenir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk halk arasındaki adı ile takıntı hastalığı hipnozla tedavi edildiği bilimsel olarak kanıtlanmamış bir durumdur. Farklı sebeplere bağlı kaygı durumları için de hipnoz yöntemine başvurulmaktadır. Bu noktada mevcut psikolojik sorunu bulunan kişilerin hipnoz uygulamasına uygun olup olmadığı tespit edilmektedir. Uygun ortamda ve uzman kişiler tarafından yapılmayan uygulamanın büyük riskler ve geri dönülemez olumsuz sonuçlar doğurabileceği bilinmektedir.
Hipnoz yönteminin birçok psikolojik soruna ya da cinsel sıkıntılara iyi geldiği bilinmektedir. Bu yöntemin başvurulduğu ve kişinin bünyesi uygun ise uygulama yapıldığı durumlardan bazıları şunlardır:
Uçağa binme korkusu, açık alan korkusu, kalabalık korkusu gibi birçok korku ya da takıntı için kullanılan hipnoz yöntemi yalnız uyuma konusunda sorun yaşayan kişiler için de uygulanmaktadır. Yalnız uyuyamama hipnoz tedavisi dışında odaklanma sorunları için de hipnoz kullanılmaktadır. Bazı uzmanlar hipnozla psikolojik tedavisinin mümkün olduğunu savunurken karşıt fikirde olan kişiler bu uygulamanın hastada daha büyük sıkıntılara yol açabileceğini savunmaktadır. Hipnoz yöntemini psikolojik rahatsızlıklarda kullanmak isteyen kişilerin farklı rahatsızlıkları için hipnoz uygulamasının işe yarayabileceğini düşünmektedir.
En sık görülen psikolojik rahatsızlıklardan biri de sosyal fobidir. Sosyal fobi kişinin diğer insanlarla iletişime ya da etkileşime geçilmesi durumlarının yaşandığı ortamlarda hissettiği kaygı yaşama sıkıntısıdır. Bu rahatsızlığı bulunan kişiler kalabalık ortamlarda huzursuz hissederler. Sosyal fobi yaşayan kişiler için en uygun tedavinin psikoterapi olduğu söylenmektedir. Endişelerin giderilmesi, panik atak gibi hastalıkların da tedavi edilmesi için başvurulan hipnoz yöntemi sosyal fobilerin yenilmesi için de kişiyi rahatlatmak için uygulanmaktadır.
Sosyal fobi hipnoz tedavisi için kişiye koyulmuş olan herhangi bir ciddi hastalık tanısı bulunmaması gerekir. Uygun ortamda yapılması gereken hipnoz bu alanda uzman bir doktor tarafından gerçekleştirilmelidir. Aksi takdirde ciddi yan etkilerin ortaya çıkabileceği söylenmektedir. Genel olarak hipnozun herhangi bir psikolojik hastalık sürecinde uygulanan tedavi sürecini kısalttığı bilinmektedir. Herhangi bir korku, depresyon, öfke kontrolü yapamama, takıntı durumları, alkol ve sigara benzeri bağımlılıklar için uygulanan tedavilerde hipnoz uygulamasına başvurulabilir.
