İkinci Üzmez vakası!

14 yaşındaki H.D 2006'da tecavüze uğradı. Adli Tıp'ın iki yıl sonra verdiği raporda psikiyatr imzası yoktu ama 'psikolojisi bozulmadı' yazıyordu. Yargıtay'ın talebiyle olaydan dört yıl sonra Adli Tıp tekrar inceledi ve 'Ruh sağlığı bozulmuş' dedi

Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in tacizine uğradığı öne sürülen B.Ç’nin kader ortağı 14 yaşındaki H.D aynı çileleri, çok daha uzun süre yaşadı. Radikal'de yer alan habere göre; Samsun’un Kavak ilçesinde, tecavüze uğradığı öne sürülen ve olay tarihinde 14 yaşında olan H.D hakkında mahkeme Adli Tıp’tan rapor istedi. Olaydan iki yıl sonra hazırlanan ve bir psikiyatri uzmanının olmadığı raporda “Ruh sağlığı bozulmamıştır” denildi. Yargıtay’ın kararı bozmasının ardından, olaydan dört yıl sonra tekrar inceleme yapan İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu “Ruh sağlığı bozulmuştur” raporu verdi ve sanığın cezası arttı.

Samsun’un Kavak ilçesinde 2006 Haziran’ında hafif derecede zekâ özürlü olan H.D., babası, üvey annesi A.D ve onların arkadaşı olan 2 çocuk babası Salih Güdeloğlu ile DSİ Göleti’nin kıyısına piknik yapmaya gitti. H.D. tuvalet ihtiyacını gidermek için tek başına ormanlık alana gittiğinde iddialara göre Salih Güdeloğlu küçük kızın peşinden gitti ve ağzını kapatıp bağırmasını engelleyerek tecavüz etti.

**Tutuksuz yargılandı**

Olayın ardından şikâyet üzerine yakalanan Salih Güdeloğlu, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Bu arada Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne götürülen H.D’ye, ırza geçme olayının anlam ve önemini algılayamayacağı ve olay nedeniyle beden ve ruh sağlığının bozulduğuna dair rapor verildi.

Samsun 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde Salih Güdeloğlu’nun yargılanması devam ederken, mahkeme olaydan 2 yıl sonra H.D.’yi İstanbul Adli Tıp Kurumu 6’ncı İhtisas Kurulu’na göndererek ruh sağlığının bozulup bozulmadığına dair rapor alınmasını istedi. Kurul, 25 Nisan 2008’de mahkemeye gönderdiği raporda, “.....mağduru bulunduğu olay nedeniyle ruh sağlığının bozulmadığı, hafif derece zekâ geriliği tespit edilen mağdurenin olay tarihinde kronolojik yaşı göz önüne alındığında mağduresi bulunduğu olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamacağı... oybirliği ile mütalaa olunur” denildi.

Bu rapor üzerine mahkeme sanığa 2008 yılı ekim ayında tecavüz suçundan 12.5 yıl hapis cezası verip cezaevine gönderdi. Kararın ardından Yargıtay’a usulen gönderilen dosya, karar bozularak yerel mahkemeye gönderildi. Yargıtay 1’nci Ceza Dairesi, küçük kıza 6’ncı İhtisas Kurulu tarafından verilen raporda, psikiyatri uzmanının görüşü ve imzasının bulunmadığı gerekçesiyle raporun tekrar alınarak yargılanmanın yeniden yapılmasını talep etti. Dosyanın yerel mahkemeye gelmesinin ardından, heyet H.D’yi 2 yıl sonra bir kez daha İstanbul Adli Tıp Kurumu 6’ncı İhtisas Kurulu’na göndererek rapor alınmasını istedi. Olay tarihinden 4 yıl sonra kurul H.D’ye bu kez, “.... olay nedeniyle ruh sağılığının bozulduğu oybirliği ile mütaala olunur” diye rapor verdi.

**Ceza arttı**

Samsun 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün tekrar hâkim karşısına çıkan tutuklu sanık Salih Güdeloğlu, H.D ve üvey annesinin para karşılığı fuhuş yaptıklarını öne sürerek, “Ben kıza elimi bile sürmedim. Kızın babası da oradaydı. Birlikte eğlendik. Para istedikleri için bana iftira atıyorlar” dedi. Daha önceki duruşmalara katılan H.D. ise sanıktan şikâyetçi olduğunu söyleyerek, “Elbiselerim dağınık bir halde ailemin yanına gelince ne olduğunu sordular, ben de anlattım” diye konuştu. Mahkeme, daha önce tecavüz suçundan 12.5 yıl hapis cezası verdiği sanığı, bu kez 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı.

**B.Ç’nin raporu da bir yıl sonra değişmişti**

B.Ç’nin taciz edilmesinin ortaya çıkmasından sonra eski Vakit gazetesi yazarı Üzmez hakkında Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde zincirleme cinsel saldırı suçunu işlediği’ gerekçesiyle 24 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Üzmez, bu davadan tutuklu yargılanırken, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu’ndanB.Ç’nin ruh sağlığının bozulmadığı yönünde rapor geldi ve Üzmez serbest kaldı. Bu rapor büyük tartışma yarattı ve Adli Tıp Kurumu Başkanı Keramettin Kurt görevinden alınırken, daha önceki birçok taciz olayında mağdurlar için ‘benzer rapor’ verdiği belirlenen 6. İhtisas Kurulu da yeniden yapılandırıldı. Kurula daha önce olmayan çocuk psiyatrı da atandı. Bu sürecin sonunda B.Ç. yeniden muayene edildi. bir yıldan fazla bir süre sonra B.Ç’nin ‘ruh ve beden sağlığının bozulduğu’ yönünde rapor verildi.

Adli Tıp Kurumu’ndan yetkililerinden alınan bilgiye göre ‘tecavüz, taciz’ gibi dosyaların ele alındığı 6. İhtisas Kurulu’ndan aynı olaya iki yıl arayla farklı rapor verilmesinin nedeni şöyle: Üç yıl önce Yargıtay bu tür olaylar için ‘içtihat’ oluşturmuştu. Şiddetli ve kalıcı zarar gören kişilere ‘ruh sağlığı bozulmuştur’ raporu verilmesi gerektiği belirtiliyordu. Dolayısıyla da bu içtihat uzun süre uygulandı. Yani ‘şiddetli travma’ durumlarında verildi. Ancak daha sonra kurumda değişiklikler yaşandı. Ve Yargıtay içtihadına göre değil, ‘tıbbi verilere’ göre raporlar alındı.

Şöyle ki, ‘travma sonrası stres bozukluğu’ olayın yaşanmasından sonra mağdur mutlaka şiddetli bir belirti göstermeyebilir. Travma olaydan hemen sonra ortaya çıkabileceği gibi olaydan üç ay sonra, belki yıllar sonra da ortaya çıkabilir. Ya da mağdur dışarıdan normal yaşıyor görünse de, iç dünyasında büyük sıkıntılar yaşıyor olabilir. Dolayısıyla ‘taviz ve tecavüz ‘gibi olaylarda mağdurda şiddetli ve kalıcı bulgu mağdur muayeneye geldiğinde bulunmayabilir. Ancak bu ‘asla ortaya çıkmayacak’ anlamını taşımıyor. Bu ‘tıbbi’ durum gözönünde bulundurularak, mahkemelerce geri dönen birçok dosyada ‘ruh sağlığı bozulmuştur’ raporları verildi.