ADANA,(DHA)- Olay, 25 Eylül 2012'de, Adana merkez Yüreğir İlçesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, Kübra U., olaydan 8 ay önce Emrah E. tarafından kaçırıldı. Bir fabrikada işçi olarak çalışan Emrah E., sonra da kızın ailesine, "Kızınız artık benim eşim oldu. Benimle evlendirmek zorundasınız" dedi. Baba Emin ve anne Yıldız U., kızlarının ve kendilerinin başına kötü bir şey gelmemesi için Kübra'yı, yöresel geleneklerine göre düğün yaparak Emrah E. ile nikahsız evlendirdi.
Küçük gelin Kübra'nın ailesinin iddiasına göre, bir süre sonra Emrah E., kıskançlığı yüzünden eşine şiddet uygulamaya başladı. Çalıştığı fabrikadan çıkarılınca bunalıma giren Emrah E., dişi ağrıdığı için kendisini hastaneye götürmesini isteyen 2 aylık hamile Kübra ile tartıştı, ardından da karnını tekmeleyerek dövdü. Ertesi gün şiddetli karın ağrısı şikayetiyle hastaneye giden Kübra, bebeğinin düştüğünü öğrenince perişan oldu. Bunalıma giren ve döndüğü evde kimseyle konuşmayıp odasına kapanan çocuk gelin Kübra, 3 gün sonra evin pencere demirine asılı halde bulundu.
Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsinin ardından Kübra'nın cenazesi, gözyaşları arasında toprağa verildi. Acılı aile, cenazeye gelmeyen damatları Emrah E. ile onun ailesinden şikayetçi oldu.
Baba 46 yaşındaki Emin U., kızının ölümüne, nikahsız yaşadığı Emrah E.'nin şiddetinin neden olduğunu iddia etti. Kızının ölmeden bir gün önce kendisini arayarak, "Baba gel, beni al, evimize götür" dediğini ileri süren acılı baba Emin U., "Kızımı almaya gittiğimde evde kimseyi bulamadım. Üst katta oturan Emrah'ın babası, 'Gezmeye gittiler' dedi. Bir gün sonra da tanımadığım bir kişi arayarak 'Kızınız intihar etti, çabuk gelin' dedi. Kızım intihar etmiş olamaz" diye konuştu.
İddialar üzerine Cumhuriyet Savcısı tarafından, Kübra'nın nikahsız eşi Emrah, annesi 57 yaşındaki Meryem ve babası 64 yaşındaki Ali E. hakkında 'kasten öldürme, intihara yönlendirme ve yardım etme' suçlarından soruşturma başlatıldı. Şüpheliler, Kübra'nın ailesinin iddialarını yalanlayarak, haklarındaki suçlamaları kabul etmedi.Adana Adli Tıp Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi'nin raporunda, 'Cesette herhangi bir ateşli silah yarası, kesici alet yarasına rastlanmadığı, ölümün asılmaya bağlı meydana geldiği' yönde rapor verildi. Cumhuriyet Savcısı da rapor ve ifadeler doğrultusunda 'Şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına' karar verdi. Raporda küçük gelinin düşük yapıp yapmadığı konusunda herhangi bir tespit yer almadı.
Acılı baba Emin Ulaş, savcının verdiği karara itiraz etti. İtirazı değerlendiren Tarsus 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi, 'Şüpheliler hakkında 15 yaşından küçük mağdureye yönelik cinsel istismar suçundan işlem yapılmasına' karar verdi. Bunun üzerine, Cumhuriyet Savcısı da, şüpheli Emrah E. ile babası Ali E. ve annesi Meryem E. hakkında Adana 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan dava açtı. 15 yıla kadar hapsi istenen Emrah E., "Birbirimizi sevdik. Ardından kaçarak birlikte olduk. Ailelerimiz bizim cinsel ilişkiye girdiğimizi anlayınca evlendirdi. 8 ay kadar aynı çatı altında karı koca hayatı yaşadık. Suç işleme kastı ile hareket etmedim" dedi.
'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna iştirak' suçundan 8 yıla kadar hapsi istenen Emrah E.'nin babası Ali E. de savunmasında "Oğlum Kübra'yı sevdiğini söyleyince ailesinden istedik. Nişan merasimi yaptık. Sonra kaçtılar. Cinsel ilişkiye girdiklerini öğrenince gayri resmi olarak evlendirmek zorunda kaldık. Ayrıca gerçek yaşının büyük olduğunu biliyorduk" dedi. Hakkında kocasıyla aynı ceza istenen Meryem E. de benzer ifade verdi.
Sanıklardan şikayetçi olan Kübra'nın babası Emin Ulaş da, sanıkların yalan söylediğini ileri sürerek, kızlarının zorla kaçırılıp, 10 gün alıkonulduğunu, cinsel ilişkiye girdikleri için de evlendirmek zorunda kaldıklarını söyledi. Mahkeme heyeti, ölen Kübra'nın ailesi hakkında da suç duyurusunda bulunulmasına ve çocuk gelinin yaş tespiti için hastaneden doğum kayıtlarının beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.