LONDRA (İHA) - İngiltere'nin ünlü The Independent gazetesi, Irak'ın petrol zenginliklerinin ABD ve İngiliz şirketlerinin kontrolüne geçebileceğini bildirdi.
Philip Thornton imzası ve "Irak petrolleri: Savaş ganimetleri" başlığıyla bugün yayımlanan yazıda, Irak'ın petrol rezervlerinin ABD ve İngiltere çok uluslu şirketleri tarafından çıkarılmasına dair planlar yapıldığı ve planın gelecek sene yürürlüğe konmasına çalışıldığı ifade edildi. Yazıda, planın gerçekleşmesi halinde Irak'ın 200 milyar dolarlık milli servetini kaybedeceği yorumu yapıldı. Irak'ın, zengin enerji kaynaklarından yabancı şirketlere hisse devretmesiyle "eski sömürge tuzağına" düşmüş olacağı kaydedildi. Gazete, bunun 2003'te Irak'a karşı başlatılan savaşın gerçek gayesinin, Irak petrolünün Batı kontrolüne sokulmasının sağlanması olduğuna dair insanlardaki şüpheleri yeniden canlandıracağını belirtti
Irak hükümeti aralık ayında yapılacak genel seçimlerden sonra, petrol rezervlerini işlemek üzere yabancı yatırımlar bulunmasına çalışacağına dair planlarını açıkladı. Irak'ın 115 milyar varil kesinleşmiş petrol rezervi var. Irak, dünyanın en zengin petrol rezervlerine sahip ülkeler arasında üçüncü sırada yer alıyor.
"War on Want" ve the "New Economics Foundation" (NEF) gibi Amerikan ve İngiliz baskı gruplarına göre Irak'ın yeni anayasası büyük yabancı yatırımlara imkan sağlıyor. Bu gruplar, Irak hükümetinin seçimler yapılmadan ve kanuni düzenlemeler de gerçekleştirilmeden, halen petrol şirketleriyle görüşmelerde bulunmakta olduğunu kaydetti. Baskı grupları, yabancı şirketlerin Irak'ın petrol sanayiini kurmaları için ABD ve İngiltere hükümetlerinden Irak'a üst seviyeden baskılar yapıldığının detaylarını elde ettiklerini bildirdi. Dün bir rapor yayımlayan baskı grupları, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından daha Irak'ta saldırıdan önce üretim paylaşım anlaşması teklif edildiğini ve bu önerinin daha sonra Irak'taki Geçici Koalisyon Yönetimi tarafından onaylandığını ifade etti. Raporda, "Şimdiki hükümet de süreci hızla takip ediyor. Hükümet, anayasal süreç, seçimler ve Petrol Kanunu'nun çıkarılmasına paralel olarak halen petrol şirketleriyle sözleşmeler yapılması için görüşmelerde bulunuyor" denildi.
"IRAK PAHASINA EKOLOJİK ZARARI ARTTIRMAKTA KARARLILAR" Gazete, sene başında da BBC'nin, ABD'de Bush yönetiminin daha 11 Eylül saldırılarından önce Irak petrollerinin ele geçirilmesini planladığına dair belgeler yayımladığını bildirdi.
NEF'in yöneticilerinden Andrew Simms, "Geçen yüzyılda ABD ve İngiltere dünya petrol rezervlerinden haddinden fazla pay elde ederken dünyada pek çok ihtilafa, karışıklıklara ve çevre felaketlerine yol açtı. Şimdi öyle görünüyor ki, bunlar Irak pahasına ekolojik zararı arttırmakta kararlılar. Irak, yeni bir başlangıç yapmak yerine çok eski sömürge tuzağına düşüyor" dedi.
War on Want baş yöneticisi Louise Richards da "İnsanlar giderek Irak savaşının petrol, kar ve yağmalama için yapıldığına inanmaya başlıyor. Siyasetçiler bu düşüncenin komplo teorisi olduğunu söylese de bizim raporumuz, çok uluslu şirketlerin gözlerinin Irak'ın petrol karlarında olduğunun detaylı bir delilini ortaya koymaktadır" diye konuştu.
Mevcut Irak hükümeti bu sene petrol üretimini günlük 2 milyon varilden 3 kat arttırarak günde 6 milyon varile çıkarmak istediğini ifade ediyor. İngiltere Dışişleri Bakanlığı da Irak'ın petrol sanayiinin yıllardır az yatırım yapılmasından dolayı yeni yatırımlara büyük bir ihtiyaç duyduğunu bildirdi. Bakanlık sözcüsü, yıllardır BM'nin ambargosu ve Irak'ın devrik Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in verdiği tahribatın akabinde, yağmalamalar ve son zamanlarda direnişçilerin gerçekleştirdiği saldırılardan sonra Irak hükümetinin petrol alanında büyük çaplı yeni yatırımlara ihtiyaç duyduğunu kaydetti. Hükümetin petrol sanayiinin yeniden inşası için yabancı yatırımlara başvurabileceğini belirten sözcü, bakanlık ve Hazine olarak Irak hükümetine bu konuda yakinen yardım ve tavsiyelerde bulunduklarını söyledi, fakat bu hususta özel olarak lobi faaliyetlerinde bulunmadıklarını savundu.
Raporu hazırlayanlardan Platform grubunun yöneticilerinden Gregg Muttitt ise Irak'ın hasar görmüş de olsa bir petrol şebekesine sahip olduğunu ve mevcut gelirlerini kullanarak ya da borç alarak kendi yatırımını yapabileceğini ifade etti. Raporda, İngiliz-Hollanda ortaklığı olan Shell grubu gibi petrol şirketlerinin, daha yeni hükümet seçilmeden Irak'ta petrol alanındaki yatırımlarda imtiyaz elde etmek için çalışmalarda bulunduğu belirtildi.
Irak'ta güvenliğin sağlanamaması dolayısıyla halen hiçbir çok uluslu şirket faaliyet gösteremiyor.