İsim karışıklığı hayatını kararttı

1991 yılında bir banka İsmet Bayraktar adına verdiği çek koçanlarının kullanımı sırasında karşılıksız çıktığı ve çek koçanlarının bankalarına geri iade edilmediği gibi gerekçelerle anne ve baba ismini dahil nüfus bilgilerini vermeden 1992 yılında suç duyurusunda bulundu. Yapılan incelemenin ardından savcılık dava açtı, mahkeme de nüfustan bilgi istedi. O dönemde yapılan incelemede 57 adet İsmet Bayraktar ismi bulundu. Bu isimler arasından suçun işlendiği tarihte 17 yaşında olan ve davanın açıldığı süreçte 18 yaşına giren liseyi yeni bitirmiş Samsunlu çiftçi çocuğu 1974 doğumlu İsmet Bayraktar hakkında işlem yapıldı. Postacı, Bayraktar'ın bulunduğu adrese tebligatı başkası ismine yaptı. Gencin kendisinden habersiz görülen davada, 300 bin, 180 bin ve 120 bin TL çeşitli mahkemelerce para cezası kesildi. 1993 yılında polis olmak için İl Emniyet Müdürlüğü'ne başvuran 18 yaşındaki İsmet Bayraktar, adliyeden sabıka kaydı çıkardığı sırada üç ayrı suçtan sabıkası olduğunu görünce şoke oldu. Başvuruları sonuç vermeyince polislik sınavına ve başka işe giremeyen genç, senelerce adli sicilinin düzeltilmesi ve suçlunun kendisi olmadığını kanıtlamak için çaba harcadı. Aradan geçen zamanda 1933 doğumlu olan gerçek İsmet Bayraktar ortaya çıkarak, çek borçlarını ve cezalarını ödedi. İsmet Bayraktar'ın sicili 2001 yılında temiz olarak silinirken, şahıs işe giremedi. Evli olan İsmet Bayraktar, yeni anaya değişikliğinin ardından zaman aşımının kalkmasıyla Samsun Adliyesi'ne suç duyurusunda bulunup, uğradığı haksızlık karşısında sorumluların cezalandırılmasını talep etti.

Yıllarca mağdur bir şekilde yaşadığını, ailesini dahi suçu kendisinin işlemediğine inandıramadığını belirten İsmet Bayraktar, banka, nüfus, kendisini sınava kabul etmeyen İl Emniyet Müdürlüğü Personel Dairesi, başka bir kişiye mahkeme tebligatı yapıldığı için PTT, yanlış nüfus kayıt örneği verdiği için Nüfus Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Yıllar sonra filmlerdeki gibi 'pardon' denildiğini ama kendisinin hayatının karardığını belirten Bayraktar, zaman aşımının kaldırılması nedeniyle artık hakkını arama imkanı bulduğunu, kara düzen yapılan bir iş sonucu kendisini mağdur edenlerin cezalandırılmasını istediğini kaydetti.