İSTANBUL (İHA) - Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği'nin 2005 Yılı Genel Kurul Toplantısı'nda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mimar Kadir Topbaş, "İstanbul sadece ihtisas, master ve doktora eğitimi veren üst çalışma yapan üniversiteler şehri olmalıdır" dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mimar Kadir Topbaş, Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği'nin 2005 Yılı Genel Kurul Toplantısı'na katıldı. Sefaköy'deki Radisson Sas Otel'de düzenlenen toplantıda birliğin bütçe komisyonu seçildi, Birlik Stratejik Planı ve 2006 yılı programı kabul edildi. Ayrıca, Mahalli İdare Birlikleri Kanunu uyarınca hazırlanan birlik tüzüğü, birliğin ortaklığı olan Marmara Belde Yapım Ltd. Şti'nin Anonim Şirket'e dönüştürülmesi konuları da ele alındı.
Toplantının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandıran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, "İstanbul sadece ihtisas, master ve doktora eğitimi veren üst çalışma yapan üniversiteler şehri olmalıdır. İstanbul'un kendi kültürel zenginliği, yapısı ve ticari aktivitesiyle daha çok master ve doktoraya yatkın bir şehir. Diğer üniversitelerin Marmara Bölgesi'ndeki değişik şehirlere yayılması daha doğru planlama stratejisidir" dedi.
İstanbul'da üniversitelerin şehir geneline yoğun olarak yayıldığına ve vakıf üniversitelerinin de kent merkezinde olduğuna dikkat çeken Başkan Topbaş, üniversitelerin çevre illere yayılmaması halinde 'gittikçe büyüyen, hantallaşan, sorunlarıyla birlikte karmaşık hale gelen bir kent olgusu'nun ortaya çıkacağını söyledi. Şehrin geleceğini kurtarmak adına İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi'ni (İMP) de oluşturduklarını hatırlatan Mimar Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbul'da hep merkezde olmak isteyen bir yaşam var. İnsanlar sürekli kent merkeziyle temas halinde olmak istiyor. Halbuki kendi alanları içinde kendine yetecek bir yerleşim mantığı ve düzeni geliştirmemiz lazım ki, kent merkezi bu kadar baskı altında kalmasın. Bizim yeni düzen çalışmalarımız da 600 bin yeni konut yapılmasını öngörüyor. Bu da artı 3 milyon insan demektir. İstanbul geliştikçe daha da zorlanacaktır. İstanbul adeta bir kara delik gibi, Anadolu'yu bir vakumla kendisine çekiyor. Öğrencilerimiz Anadolu'dan, İstanbul'un çeşitli noktalarından gelip kent merkezinde ciddi yoğunluklar getiriyor. Kaldı ki öğrenciler için de İstanbul dışındaki hayat çok daha ucuz. İstanbul'a göre ucuz ve ulaşımı zor olmayan kentte eğitim almak çok önemli. Zaten İstanbul'un Nazım İmar Planı stratejisinde yeni üniversite öngörülmüyor. Plancılar da yeni üniversitelerin İstanbul'da kurulmaması üzerinde görüş veriyor. Başka merkezler, baskın noktalar ve eşikler oluşturulduğu takdirde bu yoğunluk olmayacak ve azalacaktır. Marmara Bölgesi'nin tümünün sosyal ve ekonomik açıdan gelişmesi çok önemli. Bölgenin belediye başkanları da bu fikrimizi paylaştılar ve bize çok teşekkür etti. Özellikle Bilecik bölgesi ve diğer bazı bölgeler, 'üniversite alanı haline gelirsek bizim sorunumuz kalmaz' diyorlar."
Marmara Bölgesi'nin çeşitli şehirlerinde kalkınma için üniversiteler istendiğini ve isteyen şehirler olduğunu ve mevcut üniversitelerin bölgenin talebine cevap vermekte yetersiz kaldığını vurgulayan Topbaş, "Marmara Bölgesi'nin birçok şehrinde YÖK'ten 10-12 üniversite talebi var. Bu yeni üniversiteler o kentlere bir hareket, aktivite getirecektir. Marmara Bölgesi'ndeki üniversiteler artık müracaat eden gençlerimize cevap veremiyor. Demek ki sayıları daha da artmalı veya mevcut üniversiteler geliştirilmelidir. İstanbul'daki mevcut üniversiteler de İstanbul'daki kapasitelerini genişletmek yerine, Marmara Bölgesi'nde yeni kampüsler oluşturmayı düşünebilirler. Çanakkale'de, Balıkesir'de, Bilecik'te değişik yerlerde kampuslar oluşturarak belirli birimlerini oraya dağıtabilirler. Öğretim görevlilerinin oralara gitmesinin bir problem olacağını düşünmüyorum" diye konuştu.
Topbaş, İstanbul'un artık kendi boyutunda değerlendirilemeyeceğini, şehri Gebze'den Tekirdağ'a kadar Marmara ölçeğinde düşünmek ve buna göre planlamak gerektiğini ifade etti. İstanbul'un şu anda yüzde 36'lılarda olan bir sanayi ağırlığı olduğunun altını çizen Kadir Topbaş, "Gelişmiş kentler bu yüzde 17'lerde. İstanbul'un çevresinde ağırlıklı sanayiden gelen göçü de önleyecek birtakım eşikler oluşturmak ve böylece çevreyi dengeli kalkındırmak gerekiyor. İstanbul adeta bir kara delik gibi Anadolu'yu vakumla merkeze doğru çekmekte. Başka merkezler, baskın noktalar ve eşikler oluşturulduğu takdirde bu yoğunluk olmayacaktır veya azalacaktır. Düzce ve Gebze'de sanayinin ciddi olarak programlanması gerekiyor. Bilecik ve Balıkesir de İstanbul'un sanayi baskısını alabilecek bir bölge olarak planlanabilir" ifadelerini kullandı.