HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

İsyan değil sadece ergenlik

Birçok alanda değişimin aynı anda meydana geldiği, en sancılı ve riskli dönemdir ergenlik. Kişinin kendini savunmasız, çaresiz, hüzünlü, karmaşık hissettiği bir dönemdir.

İsyan değil sadece ergenlik

Sürekli kimlik sorgulamalarının olduğu, aynaya baktığı zaman kendiyle ilgili kararlar veremediği, kendini başkalarının davranışlarına ve sözlerine göre yoğurmaktır ergenlik. Yorucudur; çünkü yetişkinliğe geçiştir, çocukluk bitecektir artık ve toplumun gözünde de büyümektir.

En zor kısmı kimsenin kendisini anlamadığını düşünür ergenler.Kriz olarak da adlandırılabilir bazen ve özellikle çocuğunun kendinden uzaklaştığını gören ebeveyn durumu farklı boyutlara taşıyabilir. Yaşam bir sahne, ergen de bu sahnede bir oyuncudur aslında. Sürekli farklı rollere girerek kendini bulmaya çalışan, farklı biçimlerde kendini deneyimleyen ve bir türlü sonuca ulaşamayan. Çünkü ergenlik budur; memnuniyetsizlik, mutlu olamama, beğenmeme ya da tatmin olmama.

Psikomola Bireysel ve Kurumsal Danışmanlık Merkezi’nden Çocuk ve Ergen Psikoloğu Uzm. Psk. Reyhan Uzun, söz konusu ergenlik dönemi olduğunda ailelerin endişeli dönemler geçirdiğine dikkat çekiyor.

Ancak işte hal tam böyleyken önemli birkaç noktayı unutmamak gerekiyor; ergenliğe giren çocuk neler yaşıyor ve sağlıklı iletişim kurmak için ne yapmalıyım?

Çocuk ve Ergen Psikoloğu Uzm. Psk. Reyhan Uzun, ailelere bu konuda gözardı etmemeleri gekeren başlıkları şöle anlatıyor:

Bedende oluşan değişimlerle (vücutta tüylenmler, sivilcelerin çıkması, göğüslerin büyümesi) başlar aslında ergenlik. Bu değişim zaman içinde ‘ben kimim’ sorusunu da gündeme getirir.Kimlikle ilgili sorgulamalar başlar ve buna yönelik kendine yinelenen eleştiri dönemi; "Saçım neden düz değil", "boyum neden kısa", "neden bu kadar zayıfım"… gibi.Aslında aynaya baktığında kendini farklı gören bir türlü olması gerektiği gibi görülemeyen bir zamandır.Ailenin bakış açısıyla çocukları isyankar olmuştur artık, değişmiştir, söz dinlemiyordur. Ama unuttukları şey şu ki; aslında çocukları artık büyüyordur, kimlik arayışındadır, çocukluğu geride bırakıp yetişkinliğe geçişe başlamıştır, farklı birey olma yolunda çaba göstermeye başlamıştır. Burada aileyi rahatsız eden şey çocuğun değişimi değil, değişmiyor olmasıdır. Çünkü asıl o zaman kaygılanmamız gereken bir durum var demektir.Kendi kimliğiyle ilgili arayışa geçmiyor olması onun bu geçişi sağlıklı şekilde sürdüremiyor olduğunun işaretidir. O zaman aileler burada endişeye kapılmadan, varolacak olan değişimi kabullenmekle işe başlayabilirler. En önemlisi ergen olan çocuğunuzu sürekli sorgulamadan ve suçlamadan dinlemektir. Değişimi kabul etmek zaten çocuğunuzu kabul etmektir.Bu durumu karşı tarafa da hissettirdiğiniz zaman zaten karşılıklı saygı oluşmaktadır.Onunla konuşmak ve dinlemek en önemli husustur.Çünkü ergenlerin ortak şikayet ettiği nokta ‘Kimse beni anlamıyor’ ifadesidir.Ondan laf almaya çalışmak, her yalnız kalmak istediğinde üstüne gitmek, ısrarcı olmak daha çok çocuğun geri çekilmesine sebep olur.

Ergeni anlarken,

-Dinlemek birincil kuraldır, suçlamadan, yargılamadan ve ısrarcı olmadan.

-Bu sürecin normal bir süreç olduğunu, geçeceğini bilmek insanı rahatlatır.

-Ergenlik değişim sürecidir bu süreçte çocukların birçok değişim sürecinde aileleri ne kadar sürecin dışında tutmak istiyorlar gibi görünseler de aslında ergenin en çok ihtiyaç duyduğu şey ailensinin yanında olduğunu bilmek ve hissetmektir.

-Zaman zaman yalnız kalma isteğine saygı duymak gerekir.

-Ergenlik karşılıklı zamana ihtiyaç duyulan bir süreçtir, ergen için değişim ne kadar zor ve yıpratıcı bir süreçse ergen ebeveyni içinde bu süreç bir o kadar zorlu bir süreçtir.

-Ergenlik risk almanın en kolay olduğu zamandır. Aileleri en kaygılandırma durum da budur aslında. Çocuklarının kimlik arayışının içindeyken olumsuzluk yaratabilecek durumların ortaya çıkması.Bu duruma engel olabilmenin en önemli koşulu aslında çocuğunuzu tanımak ve onunla konuşabilmektir.Ebeveyn olmak kadar çocuğunuzla konuşabilecek o kadar arkadaş olmak da önemlidir.

-Çocuğun yaşı ve koşulları göz önünde bulundurularak kurallar koymak ve sınırları ona göre belirlemekte fayda vardır, aksi taktirde çatışmanın çıkması kaçınılmazdır.

-Sosyalleşme ve akran ilişkilerinin önem kazanması bu dönemin en belirgin özelliklerinden biridir. Arkadaşlık ilişkilerinin önem kazanması birçok aileyi endişelendiren bir süreç olsa da aslında bu durumun çocuğun kimlik geliştirme, kendini tanıma, hayatı öğrenme ve duyguların farkına varmasına yardımcı olur.

-Ergenlik bir şımarıklık süreci değildir, "bizim zamanımızda ergenlik mi vardı" diye düşünerek, çocuğunuzun davranışlarını eleştirmek ya da görmezden gelmek iletişiminizi olumsuz etkiler.

Sonuç olarak çocuk için zor dönemlerden biri olan ergenlik sürecinin başlaması ergen için çözülmesi zor bir bulmacayken, ailenin bu süreçte bu durumu daha da zora sokmadan bu süreci kabullenmesi, ergenin yanında olması sağlıklı iletişim açısından önemlidir.

SORU VE GÖRÜŞLERİNİZ İÇİN: uzm.psikologreyhanuzun@mynet.com

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler