HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kalça botoksu yaptırdıktan sonra hayatını kaybetmişti! Rezidanstaki güzellik merkezinde... 'Şekerli su' iddiası: "Delilleri kararttılar"

Kübra Boyraz (38), İstanbul'un Beylikdüzü ilçesindeki bir güzellik merkezinde kalça botoksu yaptırmış, ardından fenalaşmış ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti. Boyraz'ın ölümüne ilişkin davadan hapis cezası kararı çıktı. Müşteki avukatı Harun Yıldızhan, "Maktuleyi hastaneye yönlendirmemiş olmaları ve şekerli su vermeleri, delilleri karartmaları nedeniyle ihmali davranış söz konusudur" dedi. Sanık Ö. Ö. ise "Hastaneye yönlendirdim, kendisi kabul etmedi" diye konuştu.

Rezidanstaki güzellik merkezinde kalçasına botoks yaptırdıktan sonra hayatını kaybeden Kübra Boyraz'ın ölümüne ilişkin davada karar açıklandı. Doktor olmadığı halde enjekte işlemini yaptığı öne sürülen E. D. dava sürecinde yaşamını yitirmişti. Mahkeme pratisyen hekim Ö. Ö.'nün ‘taksirle bir kişinin ölümüne neden olma’ suçundan 6 yıl hapisle cezalandırılmasına karar verdi.

3

FENALAŞINCA GÜZELLİK MERKEZİ ÇALIŞANLARI EVİNE BIRAKTI

Beylikdüzü'nde 19 Eylül 2020'de bir rezidansta bulunan güzellik merkezinde kalçasına botoks yaptıran Kübra Boyraz (38) işlemin ardından fenalaşmıştı. Güzellik merkezi çalışanları tarafından evine bırakılan Boyraz, durumunun kötüye gitmesi nedeniyle hastaneye kaldırılmış ancak yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetmişti.

Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, pratisyen hekim Ö. Ö.'nün 12 yıla kadar hapsi talep edilirken, doktor olmadığı halde enjekte işlemini yaptığı iddia edilen E. D.'nin ise 17 yıla kadar hapsi talep edilmişti. Diğer iki sanık Ö. E. ve B. B.'nin ise 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti. Öte yandan yargılama sürecinde sanıklardan E. D. hayatını kaybederken, diğer iki sanık B. B. ve Ö. E.’nin dosyalarının ayrılmasına karar verilmişti.

"ŞEKERLİ SU VERDİLER, DELİLLERİ KARARTTILAR"

Büyükçekmece 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasına tutuksuz sanık Ö. Ö. ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada söz alan müşteki avukatı Harun Yıldızhan, “Sanık Ö. ile sanık E.’nin beraber tıbbi müdahale yaptığı açıktır. Tanık ifadelerinden de bu görülmektedir. Fiilin işlenmesinde ortak hakimiyet olduğu için raporda da sanık Ö.’nün kusur oranı 8/8 gelmiştir. Olaydan sonra maktuleyi hastaneye yönlendirmemiş olmaları ve şekerli su vermeleri, delilleri karartmaları nedeniyle ihmali davranış söz konusudur. Üst hadden cezalandırılmasını istiyoruz” dedi.

2

"HASTANEYE YÖNLENDİRDİM, KENDİSİ KABUL ETMEDİ"

Sanık Ö. Ö. son savunmasında, “Eylemi yapan ben değilim. Tanıklar odada olmadığımı da söylediler. Olaydan 6 ay önce benim doktorluk ruhsatım alınmıştı. Doktor değildim. Mesleki nedenden dolayı değil, başka bir nedenden alınmıştı. Doktor sıfatıyla orada bulunmuyordum. Ölen kişi E. Bey’in hastasıydı. Ben odada bile yoktum. İşlemi ben yapmadım. Bir insan olarak şahsa her şeyi yapmaya çalıştım. Hastaneye yönlendirdim, kendisi kabul etmedi. Beraatımı istiyorum” dedi.

"MÜVEKKİLİMİN GÜNAHI YOKTUR"

Söz alan sanık Ö. Ö.’nün avukatı, “Sanık E.’nin ölmesi nedeniyle dosyanın sahipsiz kalacağı endişesiyle müvekkilime sorumluluk yüklenemez. Eylemi yapan benim müvekkilim değildir. Günahı yoktur, boş yere cezalandırılmasın. Beraatını talep ederiz” dedi.

HAPİS KARARI

Savunmaların ardından kararını açıklayan hakim, Ö. Ö.’nün ‘taksirle bir kişinin ölümüne neden olma’ suçundan 6 yıl hapisle cezalandırılmasına karar verdi.

(İHA)

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler