BİZE ULAŞIN
• Çiftler, 14 günlük araştırma sürecinde ortalama 3–4 defa cinsel ilişkiye girdi.
• Kadınların kendilerini hazır hissetmeleri ve ilişkiye sıcak bakmaları, ilişkinin sıklığını belirledi.
• Ama erkeklerin ruh halinin, cinsel aktivite üzerinde çok fazla etkisi yok.
Yeni yapılan bir araştırma kadınların, çiftlerin cinsel hayatının başarısını belirlemede çok önemli olduğunu ileri sürüyor.
Eğer bir kadın mutluysa, kendini rahat hissediyorsa ve meraklı bir yapısı varsa, çiftin yoğun bir cinsel hayatı yaşama olasılığı daha yüksektir.
Lakin bu çalışma, erkeğin ruh halinin ve kişiliğinin çiftlerin yaşadığı ilişkinin sıklığı üzerinde çok fazla etkisi olmadığını ortaya koydu.
Yeni evlenmiş 278 heteroseksüel çiftin katıldığı ankette, kadınların kendilerini hazır hissetmesi ve ilişkiye sıcak bakmaları, evliliğin başlarında seks yapma olasılığının daha yüksek olmasını belirleyen unsurlar olarak görüldü.
Tüm çiftlerden evlilik yaşamları hakkında iki haftalık bir günlük tutmaları, bu günlükte cinsel yaşamları hakkında bilgiler vermeleri ve bir kişilik testi yapmaları istendi.
Cinsel ilişkilerini, 1 ila 7 arasında puanlayarak değerlendirilmeleri istendi.
Çiftler, 14 gün boyunca ortalama 3-4 defa cinsel ilişkiye girdi.
Araştırmacılar, erkeğin kişilik özellikleri ile cinsel ilişki sıklığı arasında herhangi bir bağlantı tespit edemedi.
Bu anket, “Beş Faktör” kişilik özelliklerine dayanıyordu. Bu faktörler aşağıdaki gibidir:
* Deneyime karşı açık olma ya da macerayı ne ölçüde arzuladığınız,
* Dürüstlük,
* Dışa dönüklük,
* Kendini iyi hissetme,
* Nevrotiklik–ya da yaşamdaki zorluklara ne ölçüde tepki verdiğiniz.
Çalışmanın yazarlarından Andrea Meltzer’in ifadesi şu şekildedir: “Önceki araştırmaların hiç birinde eşlerin Beş Faktör özelliği ile günlük cinsel ilişki raporları arasındaki bağlantı incelenmemişti, bu nedenle tahminlerde bulunurken bazı tereddütlerimiz oldu. Ancak, erkeklere ait Beş Faktör özelliklerinin eşlerin cinsel ilişki sıklığına etki etmemesi biraz şaşırtıcı geldi.”
Florida State Üniversitesi anketinde, önceki araştırmaların erkeklerin cinsel ilişkiyi başlatma konusunda daha yatkın olduklarını gösterdiği dikkati çekti.
Buna ilave olarak, ‘ilişkilerde cinsel ilişki olasılığını erkeklerden ziyade kadınların kişiliklerinin belirlediğine’ de yer verildi.
Eğer bir kadın mutluysa, kendini rahat hissediyorsa ve meraklı bir yapısı varsa, çiftin yoğun bir cinsel hayatı yaşama olasılığı daha yüksektir.
Ancak, cinsel tatmin konusuna bakıldığında, hem kadınların hem de erkeklerin kişilikleri önem taşıyor. Nevrotiklik düzeyi ne kadar yüksek ise, aynı ölçüde daha az tatmin oldukları belirlendi.
Erkekler için, ilişkiye açık olma durumu tatmin ile ters orantılı iken bayanlar açısından durum tam tersi çıktı.
Bu durumda, tatmini belirleyen unsur, eşinin kişiliğinden ziyade bireyin kendi kişiliğidir.
Araştırmacılar, elde edilen bu sonuçların, çiftlerin araştırma esnasında balayı aşamasında olmasından etkilendiğini kabul ediyor.
Ancak, çiftlerden cinsel ilişkilerini iki katına çıkarmaları istendiğinde bu durum katılımcılar için tam bir angaryaya dönüştü ve bundan pek hoşlanmadılar.
