Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Işık Görker, yaptığı açıklamada, kıl koparma bozukluğunun (triktillomani) ilk olarak 1889 yılında Fransız deri hastalıkları uzmanı Francois Hallopeau tarafından tanımlandığını söyledi.
Kıl koparma bozukluğunun kişinin uyanıkken başlıca baş bölgesinden olmak üzere kaş, kirpik, sakal-bıyık bölgesi, koltuk altı ve cinsel organ bölgesindeki kıllarını karşı konulamaz bir istekle çekip koparması olduğunu ifade eden Görker, bu davranışın ruh ve sinir hastalığı olarak değerlendirildiğini ve triktillomani adı altında bir dürtü kontrol bozukluğu olarak tanımlandığını belirtti. Görker, şöyle konuştu:
''Kişinin göze çarpan bir kıl kaybı ile sonuçlanacak bir şekilde kendi kılını tekrar tekrar yolması, kıl koparma öncesinde giderek artan bir gerginlik hissinin olması, kılı koparırken rahatlama hissinin alınması, kıl koparmanın bir deri hastalığı gibi başka bir tıbbi duruma bağlı olarak meydana gelmemesi, bu davranışın belirgin bir sıkıntıya neden olması veya kişinin yaşamının tüm işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olması gerekmektedir.
Kıl koparma uykuda çok ender görülmekte ve triktillomani olarak değerlendirilmeyip uyku bozukluğu tanımlaması altında değerlendirilmektedir. Kişinin kıl koparma davranışını sürekli yapması, o bölgede koparma ile oluşan ağrıya alışmasına ve daha az ağrı hissetmesine neden olmaktadır.
Bunun yanı sıra o bölge ile sürekli uğraşı içinde olma sıklıkla kaşıntı meydana getirmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda hastalığın genellikle kadınlarda daha sık görüldüğü belirtilmiştir. Erişkinlerde erken ergenlik dönemi olan 12-13 yaşlarında başlar.''
-ÇOCUKLARDA DA GÖRÜLEN BİR HASTALIK-
Görker, kıl koparmanın çocuklarda da görülen bir bozukluk olduğunu bildirdi.
Çocukların kıl koparma öncesindeki gerginlik, koparma sonrasındaki rahatlık hissini tanımlayamayabileceklerini ifade eden Görker, ''Çocuklar, yaptıkları bu davranışı çoğunlukla inkar ettikleri için koparılan bölgedeki saçın veya başka bir bölge kıllarının azaldığını anne ve babaları fark ettiklerinde hekime başvurmaktadırlar'' dedi.
-KOPARILAN KILI YUTMAK-
Yrd. Doç. Dr. Görker, bazı kişilerin kılı kopardıktan sonra yuttuğunu ifade etti.
Trikofaji olarak adlandırılan bu durumun çok ciddi hastalıklara neden olduğunu belirten Görker, şöyle konuştu:
''Hastalık genelde kişiyi strese sokan bir olayla başlar. Bu olaylar, çocuklarda okulla ilgili sorunlar, aile içinde yaşanan olumsuz olaylar, yaşamında önemli olan kişilerin kayıpları, anne yoksunluğu, okul veya ev değişimi, kardeş sorunları gibi çeşitli sorunlar olabilmektedir. Erişkinlerde yaşam koşullarının zorlukları, baskıları, çözümlenememiş psikolojik çatışmalar, aile içi huzursuzluk ve anlaşmazlıklar gibi nedenler hastalığa yol açabilmektedir.
Ayrıca, çocuk ve erişkinlerde beyinde oluşan nörokimyasal anomaliler, beyin metabolizmasındaki değişimler de triktillomaniyi oluşturabilmektedir. Bu bozukluğa çoğunlukla kaygı bozukluklarının, ikinci sıklıkta depresyonun eşlik ettiği bilinmekte, daha az sıklıkta yeme bozuklukları, obsesif kompulsif bozukluk, madde bağımlılığı ve diğer dürtü kontrol bozuklukları eşlik etmektedir.''