CHP MYK tarafından, "Atatürk ve CHP ile ilgili sözleri" nedeniyle savunmasının alınması yönünde karar verilen Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü.
Dün gerçekleştirilen MYK sonrası, CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler, Aygün'ün savunmasının alınacağını açıklamıştı. Bu açıklamanın ardından Aygün'ün bugün öğle saatlerinde parti Genel Merkezine gelerek Kılıçdaroğlu ile bir süre görüştüğü öğrenildi. Görüşme sonrası herhangi bir açıklama yapılmadı.
Öte yandan, CHP parti tüzüğü gereği konunun Yüksek Disiplin Kurulu'nda görüşülebilmesi için Parti Meclisinin karar alması gerekiyor. Aygün'ün milletvekili olması nedeniyle tüzüğün 68. maddesi uyarınca PM kararıyla Disiplin Kurulu'na sevk edilebiliyor.
İlk kez değerlendirdi
Bu arada Kılıçdaroğlu bu görüşmeden sonra Bursa'dan aralarında milletvekillerinin de bulunduğu 30 kişilik heyetle görüştü.
Görüşme sırasında Bursa'dan gelen heyette bulunan gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün sözleri ve ardından partisinden milletvekillerinin ona gösterdiği tepkiyle ilgili soruları üzerine, bu konuya ilk kez değindi.
Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Dersim olayı bizim tarihimizde önemli olaylardan birisi. Bu tarihçilerin ortak kanaati. Siyasetçinin geçmişte tarihte yaşanmış olayları günlük politika içinde işlemesini çok doğru bulmuyorum. Onu tarihçiler incelerler. Örneğin sayın Başbakan dedi ki 'Dersim arşivlerini açıklayacağım.' Ben de çıktım dedim ki 'Başbakansın açıkla biz de gerçekleri öğrenelim.' Açıklamayan o. O nedenle geçmişteki olayların günümüze taşınarak o günün koşullarından soyutlayarak bugünkü koşullara indirgenerek sorgulanmasını çok doğru bulmuyorum. Ama tarihçiler giderler araştırırlar gerçekleri öğreniriz işin özü bu."
MYK toplantısında Aygün'ün savunmasının alınacağının hatırlatılarak, nasıl bir süreç izleneceğiyle ilgili soru üzerine de Kılıçdaroğlu, "Gazetelerde, Dersim olaylarından dolayı Atatürk'ü suçlayan bir ifadesinin yer aldığı söylendi. Gazetelerde bu tür bir yazı yer alınca kendisinden savunma almaya karar verdik. Ama kendisi grubun kapalı toplantısında böyle bir ifadeyi kullanmadığını ifade etmiş. Ben o toplantıda yoktum" diye konuştu.
Bildiri yayımlanmasına tepki gösterdi
Aygün'ün konuşması sonrası bazı milletvekilleri bildiri yayınlamasıyla ilgili olarak da Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: "Kapalı grupta konuşulan bir konunun daha sonra medyanın önüne taşınarak bir bildiri halinde sunulmasını kabul etmiyorum. Hele hele grup başkan vekilliğinden izin alınmadan böyle bir toplantının yapılmasını uygun görmüyorum. Bu partide bir disiplin olacaktır. Herkes o disipline uyacaktır. Demokrasi herkesin düşündüğünü özgürce söylediği bir rejimdir ama disiplin içinde söylediği bir rejimdir. Disiplinsiz bir şekilde olmaz. Ben 'Bu partiye demokrasiyi ve özgürlüğü getireceğim' derken 'Kaosu getireceğim' anlamını taşımamalıdır benim bu söylediğim. Herkes düşüncesini kapalı oturumda söylemiştir. Tartışılmıştır. Mesele bitmiştir. Onu medyanın önüne taşıyıp oradan 'Acaba biz neler elde edebiliriz' gibi bir anlayışla yola çıkanları samimi Cumhuriyet Halk Partili bulmuyorum. Onlar için de gereği grup başkan vekillerimiz tarafından yapılacak."
Kılıçdaroğlu, "Bu süreç CHP içinde bir ayrışmayı mı gösteriyor?" sorusuna da "Hayır. CHP sosyal demokrat bir partidir. Biz bir kitle partisiyiz. Bizim bir ana eksenimiz vardır. Bu ana eksenimiz bizim tüzüğümüzün birinci maddesinde yer alır. Dolayısıyla o ana eksen çevresinde insanlar düşüncelerini, farklı görüşlerini dile getirilebilirler. Bu bir ayrışma sürecini doğurmaz" yanıtını verdi.