ANKARA (A.A) -Kılıçdaroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesinden, 350 otobüs alımı ihalesine ilişkin yapılan açıklamanın gerçeği yansıtmadığını savundu.
Büyükşehir Belediyesinin açıklamasında, ''Kamu İhale Kurumu (KİK) kararını askıya alanın İstanbul Büyükşehir Belediyesi değil, İETT encümeni olduğunun ifade edildiğini'' belirten Kılıçdaroğlu, ''Oradaki asıl sorun şuydu: Kamu İhale Kurumu kararını, kim, hangi yasal dayanakla askıya alabilir? İETT Genel Müdürlüğüne bu yetkiyi, hangi yasa veriyor? Bunun yanıtı yok. Eğer bir kamu kuruluşu, Kamu İhale Kurumunun kararlarını askıya alma yetkisine sahipse, o zaman KİK'e gerek yok'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, önemli bir ayrıntı daha olduğuna dikkati çekerek, ''İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi, KİK kararını askıya alan idarenin kararına tedbir uyguluyor. Çünkü idarenin KİK kararlarını askıya alma yetkisi yok. İETT, bu kararın arkasına sığınarak ihaleyi sürdürüyor. İETT encümeni, bilinçli olarak yanlış bir karar alıyor. Bu da ayrı bir suç'' dedi.
Açıklamada, ''Anayasa'nın 138. maddesine yollama yapılarak, yargı kararlarının derhal uygulanması gerektiğinin ifade edildiğini'' de söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Bu söyleme ben de katılıyorum. O zaman yine Kadir Topbaş'a soruyorum: Bir, Ankara 12. İdare Mahkemesinin 7 Ekim 2005 tarihli kararı; iki, Ankara Bölge İdare Mahkemesinin 28 Aralık 2005 tarihli kararı; üç, Ankara Bölge İdare Mahkemesinin 5 Ocak 2006 tarihli kararı; dört, Ankara 12. İdare Mahkemesinin 22 Mart 2007 tarihli ve 2007/350 esas sayılı kararı; beş, Ankara 12. İdare Mahkemesinin, yine aynı tarihli ve 2007/349 esas sayılı kararı; altı ve son olarak da Danıştay 13. Dairenin, 30 Haziran 2009 tarihli kararı niçin uygulanmadı? Bu kararların tümü, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yaptığı 350 otobüslük ihalenin iptali ve yürütmesinin durdurulmasını öngören kararlar ve tümünde KİK oy birliğiyle haklı görülüyor. Bu kararları uygulamayarak, Anayasa'nın 138. maddesini nasıl hatırlıyorlar, anlamak mümkün değil. İdare, yargı kararlarını uygulamada keyfi davranamaz.''
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu konudaki suskunluğunu bozması gerektiğini ifade ederek, ''Acaba bunları, CHP'li bir belediye başkanı yapsaydı, Tayyip Bey, meydan meydan dolaşıp bunu gündeme getirmez miydi? Derhal bir müfettiş ordusu görevlendirmez miydi? Peki, şimdi niçin suskunluğunu koruyor?'' sorularını yöneltti.
Türkiye'nin, Avrupa'nın en büyük otobüs üretim merkezi olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, ''Kendi ülkemizde üretilen otobüsler Avrupa'ya ihraç edilirken, niçin ve hangi gerekçeyle KİK'i dinlemeyerek, yargı kararlarını uygulamayarak, yurt dışından daha pahalıya otobüs alınıyor? Kaçamak yanıt değil, sorularıma açık ve net yanıt bekliyorum'' diye konuştu.