CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin son günlerde art arda yaptığı ‘başkanlık’açıklamalarına ironik bir gönderme yaptı: “‘Sayın Cumhurbaşkanı anayasayı ihlal ediyor’ deniliyor, ‘Buna göre bir anayasa yapalım’diyorlar. Sayın Bahçeli’ye bir çağrı yapıyorum; gel bu kişiyi(Erdoğan) kral yapalım, serbest bırakalım, bir televizyon kanalından 24 saat yayın yapsın, sen de kurtul, biz de kurtulalım.”
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis’teki haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmasında başkanlık sistemi tartışmalarına değindi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı kastederek “Bu zat anayasal sınırlar içine çekilsin” diyen Kılıçdaroğlu, ‘çiftbaşlılığın’ Musul konusunda da kendini gösterdiğini ima etti: “Biri Cumhurbaşkanı, öbürü Dışişleri Bakanı iki farklı ses çıkıyor. Ağrıma giden Türkiye Cumhuriyeti ordusunun Peşmergelerin emrine verilmiş olması. ‘Musul’a gireceğiz, masada olacağız.‘ Kim söylüyor? Sorumluluğu olmayan birisi söylüyor… Niye konuşuyorsun, niye Türkiye’yi zor duruma sokuyorsun? Oradaki kabile reisleri bile hükümeti azarlıyor.”
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın 2013’te “Türkiye parlamenter sistemin tüm kurallarıyla tıkır tıkır işlediği bir ülkedir” dediğini, cumhurbaşkanı seçilince bunu unuttuğunu söyledi.
CHP lideri, “Ettiğin yemini unutacaksın, anayasayı çiğneyeceksin, her önüne geleni kandıracaksın, ülkenin başını belaya sokacaksın… Yarın bir gün birisi seni kandırdı ve ülkenin başına bela açtın, ne yapacağız?” diye sordu.
Bahçeli’ye çağrı: Gel, Erdoğan’ı kral yapalım
Bahçeli, partisinin 12 Ekim’de gerçekleştirdiği grup toplantısında, parlamenter sistemden yana olduklarını ancak fiili durum yaratılan başkanlık sistemi için hukuki bir yol aranması gerektiğini belirterek, Meclis’e konuyla ilgili kanun teklifinin gelmesi gerektiğini söylemiş, referandum önerisi sunmuştu.
Bahçeli bugün de yine grup toplantısında, “MHP, parlamenter sistemden yanadır, revize edilmesini istemektedir” dedikten sonra, AKP’nin sunacağı anayasa değişikliği önerisine Meclis’te‘Evet’ demeleri halinde, gidilecek referandumda da ‘Evet’diyeceklerini söylemiş, MHP’nin tutarsız bir parti olmadığını iddia etmişti.
Bahçeli’nin başkanlık sistemine dair açıklamalarına atıf yapan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “‘Sayın Cumhurbaşkanı anayasayı ihlal ediyor’ deniliyor, ‘Buna göre bir anayasa yapalım’ diyorlar. Sayın Bahçeli’ye bir çağrı yapıyorum; gel bu kişiyi (Erdoğan)kral yapalım, serbest bırakalım, bir televizyon kanalından 24 saat yayın yapsın, sen de kurtul, biz de kurtulalım.”
Darbe dönemlerine benzetti
Yaşanan dönemin 12 Eylül 1980 darbesiyle benzerlikle taşıdığını öne süren Kılıçdaroğlu, iddiasına dayanarak olarak tutuklu yazar Aslı Erdoğan ile dilbilimci Necmiye Alpay’ı gösterdi.
“Bir yapının terör örgütü olup olmadığına AKP ile olan ilişki durumuna bakılarak karar veriliyor. Terör faaliyetinin başladığı gün ’17 Aralık’tır’ diyor. 17 Aralık’ta ayakkabı kutularında paralar, 700 bin liralık kol saati vardı. Kendi yolsuzluklarını kapatmak için milat olarak alıyorlar” diyen Kılıçdaroğlu, ‘darbe’yi fırsat bilerek rant elde etme arayışına girdiğini söylediği AKP’nin tavrını 1940’lı yıllarda hüküm süren Almanya’nın ırkçı diktatörü Adolf Hitler’e benzetti.
‘Biz Berkin Elvan diyoruz onlar fayans kırıldı diyor’
CHP lideri, AKP ile kendi partisi arasında ‘vicdan terazisi’ de kurdu: “Ben mağdurlara sahip çıkıyorum ama onun mağduru ayrı; Rıza Sarraf. 15 Temmuz sonrası bu ülkenin haksız yere zindanlara atılan öğretmenine, öğrencisine, akademisyenine, gazetecisine, yazarına, subayına sahip çıkıyorum. Biz insanı seviyoruz, onlar doları seviyorlar, biz vicdan diyoruz onlar cüzdan diyorlar, biz Berkin Elvan diyoruz onlar ‘Fayanslar kırıldı’ diyor.”
"Yüzlerce gazeteci, aydın, yazar ve memuru içeri atarsanız, 'Darbeyi AKP yaptı' derler!"
Fransız Bakan diyor ki "bizim OHAL'imiz sizinkinden farklı", bizimki diyor ki "Hayır aynı" elin bakanı bizim ülkeyi Çavuşoğlu'ndan daha iyi tanıyor.
Fransa'daki OHAL, KHK çıkarma yetkisi vermiyor. Dışişleri Bakanı'nın bundan haberi yok. Fransa'daki OHAL mala mülke el koyma yetkisi vermiyor, bizde yüzlerce binlerce kurum devlete devredildi. Fransa'daki OHAL yetkisi hükümete kayyum atama yetkisi vermiyor, biz de her kuruma neredeyse atandı. Fransa'daki OHAL işten adam atma yetkisi vermiyor bizde 28 bin öğretmen bir KHK ile işten atıldı. 93 bin personel görevden uzaklaştırıldı, 59 bin kişi işten çıkarıldı. Fransa ile ne ilişkisi var? Fransa'daki OHAL'de gazetecilerin tutuklanması, aydınların kovulması söz konusu değil. Bizde topluca yakalandı ve hapise atıldı. Ya türkü söyleyen radyoyu kapattılar, çocuk televizyonunu kapattılar. 200 gazeteciyi gözaltına aldılar, 26 yayınevi kapatıldı. Gerçekten merak ediyorum, ya sen BM'ye temsilcin tarafından verilen mektubun ne olduğunu bilmiyor musun? Sizdeki OHAL ile bizdeki aynı diyor, ya imzaladığın metine bir bak kardeşim. Neler yazıyor biliyor musunuz? Fransa toplamda 3 biz 13 maddeye çekince koyduk. Bakın bizim çekince koyduğumuz ama Fransa'nın koymadığı iki madde söylüyorum:
"Tutuklananlara insani bir biçimde davranmak" biz buna çekince koymuşuz. Ben gözaltındakilere insani davranmayacağım, işkence yapacağım diyor. Olacak şey değil.
"Adil yargılanma"ya da çekince koymuşuz. Bunları topluca mahkum edeceğiz diyorlar. Ben de bunları yapamazsınız kardeşim diyorum. Ben bu ülkede özgürlük istiyorum.
Necmiye Alpay 12 Eylül'de de hapisteydi şimdi de hapiste. Bu dönemin 12 Eylül'den hiçbir farkı yoktur. Binali Bey'e söyledim. Bu kadar gazeteciyi akademisyeni içeri atarsanız türkiye darbe girişimi olduğuna inanmaz, aksine "Türkiye'de darbeyi AKP yaptı, yüzlerce gazeteci, aydın, yazar, asker, memur içeri attı" derler.