Akar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Van'da 23 Ekim 2011'de meydana gelen deprem sonrası bölgedeki çalışmalarının halen devam ettiğini ifade etti.
Bölgedeki çadır kentlerin boşaldığını ancak münferit çadır kuran vatandaşların artçı depremlerden korktukları için çadırlarını halen muhafaza ettiklerini ifade eden Akar, Kızılay olarak insanlara artık sıcak yemek yardımı yapmadıklarını, konteynerlerde yaşayan insanların kendi yemeklerini yapabilmeleri için erzak yardımında bulunduklarını bildirdi.
Kültürel etkinlikler ve psikososyal destek çalışmalarının da devam ettiğini hatırlatan Akar, diğer taraftan çadır toplama ve temizleme faaliyetlerinin de sürdüğünü belirtti.
İhtiyaç fazlası çadırların Türk Kızılayı'na teslim edilmesi çağrısında bulunan Akar, "Çadırlarımızı orada bırakıp gelmek istemiyoruz. Kullanılabilecek durumdaki çadırları yıkayıp, temizleyip, onarıp tekrar kullanıma sokmak istiyoruz. Kızılay tarafından 50 bin ve toplamda 80 bin çadır bölgeye gitmişti. Bugüne dek 2 bin civarında çadır toplayabildik. Vatandaşımız münferit çadır kurduğu için çadırları terk etmek istemiyor. İhtiyacı olmayan vatandaşlarımızın çadırları Türk Kızılayı'na teslim etmelerini istiyoruz. Çünkü bir afet durumunda bunlar bize lazım oluyor. Depolarımızda ikinci el çadır olarak saklıyoruz" diye konuştu.
Türk Kızılayı'nın stokundaki 50 bin çadırın tamamının Van'a gönderildiğini hatırlatan Akar, çadır stokunu yeniden tamamlamak için Ankara ve Erzincan'daki çadır üretim tesislerini çift vardiya olarak çalıştırdıklarını, bugüne dek 10 bin çadır stokuna ulaştıklarını söyledi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının da (AFAD) 25 bin tane çadır üreteceğini dile getiren Akar, "Ben kendilerinden biraz daha fazla çadır üretmelerini isteyeceğim. 50 bin çadır biz üreteceğiz, AFAD'da 50 bin çadır üretirse 100 bin çadır stokuna ulaşmak istiyoruz" dedi.
Yeni ürettikleri çadırlarda konsept değişikliğine gittiklerini, AFAD'ın da bu konseptteki çadırlardan üreteceğini bildiren Akar, şu bilgileri verdi:
"Çadırlarda konsept değişikliğine gittik. Kış şartlarına daha uygun, 'çadırkent çadırları' dediğimiz 28 metrekarelik çadır üretmeye başladık. Ürettiğimiz 10 bin çadır da bu tür çadırlardan oluşuyor. Bu tür çadırlar, astarlı ve çift katlı, içinde soba kurulabilen, soğuğa dayanıklı çadırlar. Eski çadırlarımız su geçirmez ve yanmaz özelliğe sahip. Beyaz renginden dolayı çadırlarımız kamuoyunda yazlık çadır olarak nitelendiriliyor. Bu algıyı yıkmak için renk değişikliği yapacağız. Ama rengin ne olacağı şimdilik sürpriz, daha sonra bunu açıklayacağız. Bu çadırlar iki kattır. Üst katı, su geçirimsiz pamuk dokuma, alt katı içinde hava kabarcıkları olan ve izolasyon sağlayan malzemedir. Sadece kışın soğuğa değil, yazın da sıcağa karşı korunaklıdır. Yeni konsept çadırlarda bunlara ilaveten bir de içine keçe astar koyduk. 28 metrekare oyarak ürettiğimiz yeni konsept çadırlarımız, keçe astar kullanılarak soğuğa karşı izolasyon sağlıyor. Zaten AFAD da bu çadırları üretecek."
AA