HABER

Kretschmer'den sıcak mesajlar

Kretschmer'den sıcak mesajlar

ARTVİN (İHA) - Artvin'in Borçka İlçesi'ne bağlı Camili Köyü'nde dün çeşitli ziyaret ve incelemelerde bulunan Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Hans Jörg Kretschmer, sıcak mesajlar verdi.

Fransa ve Hollanda'daki referandumlardan "hayır" çıkmasının Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecini etkilemeyeceğini belirten Kretschmer, imtiyazlı ortaklık konusunun söz konusu olmadığını söyledi.

Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Hans Jörg Kretschmer, beraberinde Vali Orhan Kırlı, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Murat Kırkaya, Emniyet Müdürü Orhan Ekici ve TEMA Vakfı Başkanı Nihat Gökyiğıt ile birlikte dün Camili'de incelemelerde bulundu. Ziyareti sırasında karın hala kalkmadığı bir yoldan geçen Kretschmer, buğday öğütülen bir değirmeni de inceledi. Değirmende elbiseleri unlanan Kretschmer, silmeye çalıştığı üzerini temizleyemeyince yoluna devam etti. Önüne çıkan bir keçiye ot veren Kretschmer, bir eve girerek sütün makinede krema ve süt şeklindeki ayrıştırma işlemini izledi. Kretschmer, incelemelerinin ardından bugün sabah saatlerinde geceyi geçirdiği Camili Köyü'nden ayrılarak Rize'ye hareket etti.

Bölgenin ender rastlanan bir doğa yapısına sahip olduğunu dile getiren Kretschmer, "Bu yörede arıcılıkla ilgili çok fazla bilgimiz oldu ve dolayısıyla emekli olduktan sonra işimiz belli oldu. Türkiye'de bunun gibi yerlerin kalmamış olması nedeniyle bence hükümet çevrenin korunması konusunda daha fazla çabada bulunmalı" dedi.

Çevrenin korunmasının Avrupa Birliği'ne katılım sürecinde önemli konulardan biri olacağını kaydeden Kretschmer, Avrupa Anayasası'yla ilgili referandum sonuçlarının Türkiye üzerinde belirgin bir etki yaratmayacağını savundu.

"REFERANDUMLARDAN HAYIR ÇIKMASI TÜRKİYE'Yİ ETKİLEMEZ"

Kretschmer, gazetecilerin Avrupa Anayasası'na ilişkin referandumların Türkiye'nin üyeliğini etkileyip etkilemeyeceği yönündeki sorusunu şu yanıtı verdi:

"Avrupa Anayasası'nın önce Fransa, sonra da Hollanda'da reddedilmesi elbette hayal kırıklığı yarattı. Çünkü bu anayasa Avrupa'nın entegrasyonu konusunda daha fazla ilerleme sağlayacaktır. Bu süreç henüz sona ermedi, ama anayasa kurtarılabilir mi yoksa daha farklı bir yaklaşım benimsemek mi gerekecek bunu söylemek zor. Bana göre bu anayasayla ilgili olarak kullanılan negatif oylar, Türkiye ile ilgili değil ve Türkiye'nin AB'ye katılım süreci üzerinde de doğrudan bir etki yaratmaz. Eğer taslak Avrupa Anayasası ile AB'nin daha fazla genişlemesi arasındaki ilişkiyi soracak olursanız şunu söyleyebiliriz. Taslak anayasanın içinde AB'nin daha fazla genişlemesiyle ilgili bazı önemli unsurlar var. Bu anayasada AB içinde karar verme süreciyle ilgili bazı düzenlemeler var. Şu an 25 üyesi olan AB'nin etkin bir şekilde faaliyet gösterebilmesi açısından karar verme sürecini düzenleyen hükümlere gerek var. Ancak anayasa kabul edilmese bile bu türden hükümlere, Türkiye'nin katılımı ya da başka ülkelerin katılımı olmaksızın da ihtiyaç var. Dolayısıyla Türkiye ile müzakereler sona ermeden önce bu konudaki hükümler kabul edilmiş olacak ve Türkiye'yi doğrudan etkilemeyecek."

"MASADA İMTİYAZLI ORTAKLIK YOK"

Kretschmer, imtiyazlı ortaklık önerisiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine ise, "İmtiyazlı ortaklık konusu sanırım Fransa değil Almanya'daki Hıristiyan Demokratlar tarafından önerildi. Ancak Aralık ayında Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlatılması kararı en üst derecedeki yetkililer tarafından alındı ve bu karar hala geçerli. Ekim ayında da zaten Türkiye ile imtiyazlı ortaklık müzakeresi değil, tam üyelik için müzakereler başlatılacak. Dolayısıyla masada imtiyazlı ortaklık konusu yok. Zaten katılım müzakerelerinin yapısı tam üyeliğe hazırlamaya yönelik hazırlanmış durumda. Bununla birlikte Türkiye'nin AB ile ayrıcalıklı bir ilişkisi var. Çünkü Türkiye, AB'ye üye olmadığı halde gümrük birliğini gerçekleştirdi. Ben eminim ki müzakereler tam üyelik vizyonuyla başlayacak ve bununla sona erecek" diye konuştu.

Kretschmer, Türkiye'nin 'ev ödevlerini' tamamlamasının çok önemli olduğunu belirterek, "Siyasi, ekonomik ya da diğer alanlarda gerekli bütün kriterleri yerine getirmesi çok önemli. Bunu yaptığı takdirde Türkiye üye olacaktır. Burada önemli olan AB içindeki farklı seslerden Türkiye'nin etkilenmemesi, Türkiye'nin dikkatinin dağılmaması ve reform sürecini başarıyla sürdürmesidir. Zaten Başbakanınızın da çeşitli defalar dediği gibi bu reformlar Türk halkının menfaatine, Türk halkı için de yapılıyor. Dolayısıyla reform sürecinin başarıyla tamamlanması halinde her şey yolunda gidecektir" şeklinde konuştu.

En Çok Aranan Haberler