Haydi bunlara hemen birlikte bakalım!
1. Söz konusu alarm ertelemekse minik bir sabah devrimiyle güne merhaba de.

Alarmın çaldığında, beynin hadi kalk diye haykırsa da, parmağının kendiliğinden erteleme tuşuna gitmesi… İşte o birkaç dakikalık ek uyku, sandığından çok daha değerli. Yapacağın küçük erteleme, beynine uykudan uyanışa geçiş için yumuşak bir iniş sağlıyor böylece güne daha dinlenmiş ve daha az sersemlemiş başlamış oluyorsun. Uzmanlar da bu minik ekstra uykunun stres seviyeni düşürdüğünü ve hatta gün içinde daha iyi kararlar almana yardımcı olabileceğinin altını çiziyor.
2. Gurme tembelliğin tadını enfes bir kahvaltıyla çıkart.

Sabahları hızlıca bir şeyler atıştırıp koşturmak yerine kendine güzel bir kahvaltı hazırlayıp onu keyifle yemenin tadı bambaşka. Tam anlamıyla bir gurme tembelliği diyebiliriz! Güne yavaş bir başlangıç yapmak ise sindirim sistemine iyi geliyor, metabolizmanı düzene sokup gün boyunca kendini daha tok ve enerjik hissetmeni sağlıyor. Üstelik, bu tatlı alışkanlık sana güne sakin başlamanın, çevrenle bağ kurmanın ve belki de günün planlarını yaparken rahatça düşünmenin keyfini de sunmuş oluyor. Unutma, acele işe şeytan karışır, kahvaltıya ise lezzet ve huzur!
3. Hiçbir şey yapmama sanatında uzmanlaş.

Pazar günleri, eşofmanlarını giyip, hiçbir plan yapmadan, belki de sabahtan akşama kadar dizi izlemek, kitap okumak ya da sadece pencereden dışarı bakmak da listemizde. İşte bu durum, hiçbir şey yapmama sanatının zirvesi. Böylesi tembel günler, haftanın stresini atman, zihnini boşaltman ve yaratıcılığını tetiklemen için harika yöntemlerden. Sürekli bir şeyler yapma zorunluluğundan kurtulmak, aslında beynine dinlenme ve yeniden şarj olma fırsatı veriyor insana. Bazen en üretken fikirler, en tembel anlarında ortaya çıkar, kim bilir?
4. Ofiste ayaklarını uzatarak gizli verimlilik sırrını keşfet.

Ofiste masanın altında, kimseye görünmeden ayaklarını uzatıp şöyle bir gerinmek ne de tatlı! Kulağa ayıp gibi gelse de yapacağın hareket aslında kan dolaşımını hızlandırıyor, bacaklarındaki şişliği azaltıyor ve uzun süre oturmaktan kaynaklanan yorgunluğu hafifletiyor. Kısa molalar vererek çok daha verimli çalışabilirsin. Olur da ayaklarını uzatırken yakalanırsan, verimliliğimi artırıyorum diye savunma yapabilirsin rahatlıkla.
5. Bazen de dijital tembellik yapabilirsin.

Bazen sadece açarsın sosyal medyayı ve saatlerce anlamsızca akıp gidersin. Evet, bu da bir dijital tembellik durumu. Ancak bu amaçsız gezinme, beyninin kendini serbest bırakmasına ve düşüncelerini dağıtmasına da yardımcı oluyor. Gerçek dünyadan kısa bir süreliğine kopuyorsun, bir nevi zihinsel mola görevi görüyor ve geri döndüğünde daha odaklanmış hissetmeni sağlıyor. Tabii ki dozunu kaçırmamak şartıyla!
6. Gün içinde yapılan şekerlemelerin dayanılmaz hafifliği.

Öğle yemeğinden sonra gelen o tatlı uyku bastırması yok mu? Direnme! Kısa bir gün ortası şekerlemesi, gününü tamamen değiştiriyor zira. Sadece 15-20 dakikalık bir şekerleme bile, uyanıklığını artırıyor, hafızanı güçlendirip ruh halini iyileştirebiliyor. Ünlü şirketlerin bile çalışanlarına uyku odaları sağladığını düşünürsek bu tembelliğin aslında ne kadar bilimsel ve faydalı olduğunu anlayabilirsin. Şekerleme sonrası kendini sanki güne yeniden başlamış gibi hissedeceksin.
7. Evde kendi partini kendin yarat.

Cumartesi akşamı dışarı çıkmak yerine evde kalıp pijama partisi yapmak, film izlemek veya sadece sessizliğin tadını çıkarmak istiyorsun. Ama çevrenden baskı görüyorsun. Onlara kulak asma! Zira bu durum en keyifli evde takılma tembelliği. Sosyal zorunluluklardan uzaklaşıp, enerjini korumana ve kendine özel bir zaman ayırmana olanak tanıyan bu süre senin için önemli. Evde takılmak, aslında ruhunu besliyor, iç huzuru bulmanı sağlıyor ve bir sonraki sosyal etkinliğe daha enerjik katılmana yardımcı oluyor. Huzurlu evin her yerden çok daha güzel.
8. Ertelemenin de bir noktada yaratıcılığın tetikleyicisi olduğunu göreceksin.

Evet, yanlış okumadın! Bazen ertelemek bile faydalı olabiliyor. Özellikle yaratıcı projelerde veya karmaşık görevlerde son ana bırakılan işler, beynini daha hızlı düşünmeye ve alışılmadık çözümler bulmaya itiyor. Tabii ki, bu her zaman işe yaramayabiliyor ve her iş için geçerli de değil. Ama bazı durumlarda, bilinçli bir erteleme, daha iyi fikirlerin doğmasına zemin hazırlayor, bunu es geçmemek gerek.
9. Kitap okurken dalıp başka dünyalara da gidebilirsin.

Elinde bir kitapla koltuğa uzanmışken okuduğun metinden kopup hayallere dalıp kendi dünyana çekilenlerden misin? Hayal gücüne merhaba de! Bu tembelliğimiz ise zihnini dinlendiriyor, stresini azaltıyor ve yaratıcılığını besliyor. Bazen en iyi hikayeler, kendi zihnimizde canlandırdıklarımızdan oluşuyor. Kitaplar, bize sadece okuduğumuz kelimelerden çok daha fazlasını sunuyor.
10. Boş boş duvara da bakıyor olabilirsin.

Bazen sadece oturup boş boş duvara bakmak, hiçbir şey düşünmemek, sadece nefesine odaklanmak istiyor insan. Günün tüm kaosundan uzaklaşıp hiçbir şey düşünmemek kolay olmasa da insanı adeta yeniliyor. Kendine boş zaman tanımak, aslında zihinsel sağlığın için yapabileceğin en iyi şeylerden biri.