HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kur savaşları Türkiye'nin ihracatına nasıl yansır?

İhracatçının gündeminde yine kurlar var. Bu kez gündem TL'nin değerli olup olmaması değil, Euro'nun Dolar'a karşı gerilemesi. Peki ara malını Dolar ile ithal edip Avrupa'ya Euro'yla ihracat yapan Türk şirketleri sert dalgalanmalarda nasıl yön buluyor?

Kur savaşları Türkiye'nin ihracatına nasıl yansır?

Enis Şenerdem

BBC Türkçe

Türkiye'de ihracatçıların gündeminde yine kur seviyeleri var. Ancak bu kez gündem TL'nin değerli olup olmaması değil, Euro'nun Dolar karşısında gerilemesi.

Euro/Dolar paritesi Türkiye'nin ihracatı için kritik öneme sahip bir konu. Üretimi yapmak için ara malını Dolar üzerinden ithal eden Türk ihracatçılar, Avrupa Birliği ülkelerine ürün satışını Euro bazında yapıyor.

Son dönemde Euro Bölgesi'ne dair endişelerin artmasıyla birlikte Euro/Dolar paritesi dokuz yılın en düşük seviyelerine inip 1,20'ye gerileyince, Türkiye'de de TL Euro'ya karşı gücünü korudu.

Ancak küresel piyasalardaki Dolar'a yönelim trendinin sürmesi, TL'nin Dolar'a karşı görece daha zayıf seyretmesine yol açtı.

Bu da ihracatçının girdi maliyetlerinin yükselmesi, ihracat gelirlerinin azalması sonucunu doğurdu.

Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi ve Makine Sektör Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, kurların geldiği seviyeler ve izlediği trendler için 'düşündürücü' diyor.

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Dalgakıran, "Orta-düşük teknolojili üretimde Uzak Doğu'dan çok ara mamül kullanıyoruz ve bunlar Dolar'la ithal ediliyor. Bu tür şirketler mevcut kur seviyelerinden olumsuz etkileniyor" diyor.

Dalgakıran, Türkiye'nin ihracatının yüzde 75'lik kısmını da bu tür orta-düşük teknolojili üretim yapan şirketlerin gerçekleştirdiğini hatırlatıyor.

Yüksek teknolojili ürünler için ise avantaj söz konusu. Dalgakıran, "Bu tür üretim yapan şirketler ara malını da genelde Euro bazında Avrupa'dan alıp ürünlerini yine Avrupa'ya satıyor" diyor.

Kur savaşları içinde denge

Euro'nun değer kaybetmesi Avrupa'nın ihracatı açısından avantajlı bir durum.

İç pazarı durgunlaşan ve eksi enflasyon bölgesine geçerek deflasyona giren Avrupa'da şirketler önceliği ihracata vermeye çalışıyor ve Euro'daki düşüş de maliyetlerini düşürerek rekabet avantajı yaratıyor.

Ancak Adnan Dalgakıran'a göre bu durum çok uzun sürmeyebilir. Dalgakıran, "ABD doların bu kadar güçlenmesine izin vermez. Mutlaka bir hamle yapacaklardır" diyor.

Türkiye de dünya ticaretinde söz sahibi para birimleri arasında yaşanan rekabet çekişmesi içerisinde kendisine yer bulmaya çalışanlar arasında.

Petrol avantaj sağlıyorAncak çok bilinmeyenli bir denklem olan ihracatta tek belirleyici konu kur da değil.

Türkiye'nin en büyük hazır giyim ihracatçılarından ve Damat markasının sahibi Orka Group'un Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, son dönemde petrolde yaşanan düşüşün ihracatçı için çok olumlu olduğu görüşünde.

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Orakçıoğlu "Hazır giyimde ihracatın yüzde 75'ini Avrupa'ya yapıyoruz. Euro'daki değer kaybı nedeniyle kısmen bir avantaj kaybı oldu. Ama petroldeki düşüş de maliyetleri aşağı çekiyor" diyor.

Küresel ekonomideki yavaşlamayla birlikte azalan enerji talebine karşılık ABD'deki kaya petrolü teknolojisi sayesinde artan petrol arzı nedeniyle petrolün varil fiyatı 45 dolara kadar gerilemiş durumda. Mayıs 2014'te petrol 110 dolar seviyesinin üzerinde işlem görüyordu.

Petrolle birlikte tekstil sektöründe sık kullanılan pamuk gibi ürünlerin de fiyatında düşüş olduğunu söyleyen Orakçıoğlu, resmin tamamına bakıldığında Türk ihracatçısının bir fırsat yakalamış olduğunu düşünüyor.

Avrupa'daki zayıf ekonomik görünümün de Türkiye için avantaja dönüşebileceğini söyleyen Orakçıoğlu, "Avrupalı firmalar sipariş miktarlarını düşürdüklerinde Uzak Doğu'dansa Türkiye'ye yöneliyor. Türkiye'nin Avrupa'ya yakınlığı önemli. Gelen siparişin repetesini 3-4 haftada yapabiliyoruz. Kalite ve esneklik bizi olumlu ayrıştırıyor" diyor.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler