CHP Genel Bakanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet yetkililerinin "laikliği bize emanet edin" açıklamaları için, "Laikliği bize emanet edin diyorlar. Ciğeri kediye emanet ederim, laikliği sana emanet etmem" dedi.
Türban konusunda AKP'ye destek veren MHP'yi de "hasılatçılar" diye eleştirirken, düzenlemeye destek veren bazı sol, sosyalist ve liberal kesimi de, Humeyni rejimi ile uyardı. Baykal, "Çok değişik, liberal, sosyal demokrat, sosyalist, komünist bir büyük yelpaze vardı. Hep beraber mücadele yaptılar ve Şah'ı birlikte uzaklaştırdılar. Humeyni gelir gelmez, ilk kurban olarak, bu saf duygular düşüncüler içindeki liberal, demokrat, sol, sosyalist, komünist kesimleri hedef olarak aldı ve önce onları tasfiye etti" diye konuştu.
CHP lideri Baykal, partisinin grup toplantısında, türban tartışmalarını değerlendirdi. Türkiye'de laikliğin Anayasaya dahil edilişinin 71'inci yıl dönümünün yaşandığını hatırlatan Baykal, "Tarih, istihzayla tebessüm ediyor. 71 yıl sonra şimdi 5 Şubat günü laikliğin tam yıl dönümü, 71 yıldır dünyada Müslüman ve laik bir devlet olmayı başarıyoruz, başardık başarıyla bunu sürdüreceğiz noktasından, laikliğe yönelik en ağır darbelerin hazırlıkları yapılıyor, planları uygulamaya konuluyor. O süreç Türkiye'de halka, topluma Anayasamıza dayatılıyor" dedi.
Deniz Baykal, çeşitli İslam yorumlarından örnekler vererek örtünme konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Örtünme kavramının bütün dinlerde bulunduğunu söyleyen Baykal, örtünmenin İslam öncesinde de var olan bir unsur olduğunu kaydetti. Baykal şunları söyledi:
"Örtünme elbette bizim dinimizde vardır ama bilinmelidir ki örtünme bizim dinimizle ortaya çıkmış bir uygulama değildir. Örtünme İslamiyet'in bir icadı değildir. Örtünme İslamiyet öncesinde de var olan toplumsal yaşamın insanların bir birlerine saygı göstererek medeni toplumun icabı olarak İslamiyet'ten önce de kabul görmüş olan bir uygulamadır. İnsanlar çırılçıplak ortada dolaşır vaziyette olmamışlardır. Bütün dinlerde örtünme vardır. Hıristiyanlıkta da örtünme var. Musevilikte de örtünme var. Örtünme evrensel bir medeniyet kuralı. Bu konuda bir tereddüt yok. Kimse de ‘örtünmeyin çıplak dolaşın' diye bir çağrı içinde değil."
Baykal, İslamiyet'in gelişiyle birlikte Kuran'ı Kerim'in örtünmeye ilişkin bazı anlayışları ortaya attığını söyledi Baykal, İslam öncesine kadar örtünmenin arkaya doğru yapıldığını, İslamiyet'ten sonra ise örtünün öne doğru kullanılması gerektiğinin söylendiğini belirtti. Cahiliye döneminde cariyelerin çıplak dolaştığını ifade eden Baykal, "Onlardan mümin kadınların ayrılması için Kuran'ı Kerim telkinler, tavsiyeler yapmış. Bütün bunlar doğru. Bunda mesele yok. Bunlar yeni keşfedilen olaylar değil. Anadolu biliyor, Türkiye biliyor" dedi.
-MAKSİMUM YORUM DAYATMASI-
Son dönemde örtünmeye ilişkin "maksimum yorum dayatmasının" ortaya konulduğunu belirten Deniz Baykal, bu tartışmaların dışardan Türkiye'ye ithal edildiğini öne sürdü. Baykal, "Bu örtünme biçiminin Türkiye'ye dayatılması bir ithal dayatmadır. Anadolu'da böyle bir olay yoktur" diye konuştu. Anadolu'da İslam'ın en iyi şekilde yorumlandığını belirten Baykal, yeni yeni yorumlarla işin çığırından çıkarılmak istendiğini kaydetti.
İslamiyet'te "hımar" adı verilen örtünün uzun yıllar "örtü mü, baş örtüsü mü" olup olmadığının çeşitli İslam alimlerince tartışıldığını belirten Baykal, fıkıhçıların genellikle bu örtünün başörtüsü olduğu konusunda ittifak ettiğini söyledi. Hımarın, bir örtü olarak algılanması gerektiğini söyleyen fıkıhçılar da bulunduğunu kaydeden Baykal, örtünme tartışmalarına ilişkin İslam fıkıhçılarının yorumlarından çeşitli örnekler verdi.
-SAÇIN TEK TELİNİN GÖZÜKMESİ-
Baykal, İslam fıkıhçıları arasında saçın tek telinin bile gözükmesinin günah olup olmadığı yönündeki tartışmalardan da örnekler verdi. Baykal şöyle konuştu:
"Hiç görülmesin diyenler de vardır. Bazı Hanefi fıkıhçıları kulakların altındaki saçların görülebileceğini söylemişlerdir. Hayatın içinde kadınların yüzün altındaki saçları gösterebileceğini ifade etmiştir. Din bilginlerinden Hanefi mezhebinin kurucusu Ebu Hanefi, namazda dahi kadının saçının dörtte birinin görünmesinin namazı bozmayacağına dair değerlendirmeleri vardır. İslam teolojisi içinde, İslam fıkıhı içinde bir tek saç telinin bile gözükmesi kabul edilemez anlayışını söyleyenler olduğu gibi, olayı böyle görmeyen çok saygıdeğer İslam bilginleri de vardır. Bu tablo karşısında bir vatandaşın bu İslami yorumlarından en radikal olanını, yani ‘saçının bir tek telinin bile gösterilemez' anlayışını benimsemiş olmasını hepimizin saygıyla karşılaması gerekir. Buna saygı duyarız. Ama bu ifrat yorumun bir Anayasa kuralı haline getirilmesi işte o kabul edilemez. Bu yanlış yoldur."
-CİĞERİ KEDİYE EMANET EDERİM, LAİKLİĞİ SANA EMANET ETMEM-
Deniz Baykal, konuşmasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet yetkililerinin "laikliği bize emanet edin" şeklindeki açıklamalarına da "kedi-ciğer" örneğiyle tepki gösterdi. Baykal'ın, "Laikliği bize emanet edin diyorlar. Ciğeri kediye emanet ederim, laikliği sana emanet etmem" sözlerinin ardından, CHP Grubunda "Türkiye laiktir, laik kalacak" sloganları atıldı. Baykal şunları söyledi:
"Laikliği bize emanet edin diyorlar. Bu kişiler bir süre önce ‘millet istemiyorsa laiklik elbette kalkacak' diyen insanlar değil mi? Canım o zaman öyle söyledi, değişti. Peki şimdi böyle söylüyor değişmeyeceğinin garantisi var mı? O zaman işine öyle geliyordu öyle söylüyordu. Şimdi işine böyle geliyor böyle söylüyor. Bir ülke, bir tarih, bir Cumhuriyet kendini nasıl olur da böyle bir anlayışa teslim edilebilir, bunu anlamak mümkün mü?"
-HUMEYNİ ÖRNEĞİ-
Baykal, AKP ve MHP'nin türban değişikliğine destek veren, akademisyenler ve bazı çevreleri de Humeyni örneği vererek uyardı. Baykal, şöyle devam etti:
"Bir kısmı bunu bilerek yapıyor. Onlar farkındalar. Bir kısmı demokrasi adına, liberallik adına, bırakın herkes her şeyi yapsın, böylesi daha iyidir diye düşündüklerinden"
ANKA