KUDÜS (ANKA) – İsrail’in “şahin” Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, 10 gün önce İsrail konusunda “yalan söylüyor” iddiasında bulunduğu Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu “samimi ve dürüst bir diyalog” için Kudüs’e davet ederken yine Türkiye’ye sert eleştirileri yöneltti. Türkiye’deki “son gelişmeleri” devrim öncesi İran’ı benzeten Lieberman, “İsrail, bir kum torbası olmayacak ve bu tür hakaretlere kayıtsız kalmayacak” sözlerini de kullandı.
Avigdor Lieberman, Jerusalem Post gazetesinin bugünkü sayısında "Türkiye'nin şamar oğlanı olmayacağız" başlığıyla bir yazı yayınladı. Jerusalem Post gazetesinde yayımlanan makalesinde Ahmet Davutoğlu’nu Kudüs’e davet ederken “Türkiye ile samimi ve dürüst bir diyaloga dönmek istiyoruz ve ben iki ülke ve bölgeyi ilgilendiren tüm konuları görüşmek amacıyla muhatabım Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nu Kudüs veya herhangi başka bir yere davet ediyorum” diye yazdı.
-“KRİZ ANKARA TARAFINDAN PLANLANDI”-
Müttefikler arasında anlaşmazlıkların olabileceğini ancak bu anlaşmazlıkların nasıl ele alındığının önem taşıdığını kaydeden Lieberman, makalesinde Davutoğlu’nu Kudüs’e davet etmekle birlikte Türkiye’ye yönelik sert eleştirileri sürdürdü.
Lieberban, Türkiye ile İsrail arasındaki bağlardaki krizin Mavi Marmara baskını ile başlamadığını, “uzun bir süre Ankara tarafından planlandığı”nı, ikili ilişkilerdeki “tek taraflı” değişimin Türkiye’deki “iç politikanın sonucu” olduğunu iddia etti. Lieberman şu savları da dile getirdi:
“Maalesef, Türkiye’deki son gelişmeler, Ayetullah Humeyni’nin liderliğindeki İslam Devrimi öncesi İran’ı anımsatıyor. Türkiye gibi, İran, İsrail’in en yakın müttefiklerinden biri idi ve iki ülke arasında hem hükümet hem de halk bazında iyi ilişkiler vardı. Humeyni devrimi de iç faktörlerin sonucu idi ve İsrail ile herhangi bir bağlantısı yoktu.”
-“İSRAİL KUM TORBASI OLMAYACAK”-
İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman, makalesinde Mavi Marmara gemisinin Türkiye’ye dönüşünde İsrail karşıtı sloganlarını söyleyen on binlerce kişi tarafından karşılanması olayına değinirken de “İsrail bir kum torbası olmayacak ve herhangi egemen bir devlet gibi bu tür hakaretlere kayıtsız kalmayacak” ifadelerine yer verdi.