BİZE ULAŞIN
BEYRUT (AA) - NADYA EL-HALLAK - Lübnan'da sayıları 1,5 milyonu aşan Suriyeli mültecilerin ucuz ve kayıt dışı işçi olarak çalışma hayatına atılmaları, Lübnan makamlarını bazı tedbirler almaya sevk etti.
Suriyeli işçilerin Lübnanlı işçilere karşı bir rakip haline gelmesi, Lübnanlı yetkilileri buna karşı tedbir almaya zorladı ve Dışişleri Bakanı Cibran Basil bu konudaki kanunların uygulanması ve ülkedeki esnafa rakip olmalarının engellenmesi çağrısında bulundu. Beyrut Belediyesi de Bakan Basil'in çağrısına uyarak, "ruhsatsız olmaları sebebiyle Suriyelilerin dükkanlarını kapatma ve bu kararlara uymadıkları takdirde de para cezasına çarptırma" şeklindeki tedbirleri uygulamaya koydu.
Belediye, Suriyelilerin işlettiği dükkanları teftiş edip ruhsatsız olanların kapatılacağı ya da işverenlerin çalıştırdığı her bir Suriyeli için bir milyon lira (yaklaşık 670 dolar) para cezasına çarptırılacağı yönünde uyarıda bulunmaya başladı.
- Lübnan esnafı alınan tedbirlerden memnun
Ciddi bir şekilde hayata geçirilen bu uygulama Beyrut'taki esnaf tarafından memnuniyetle karşılandı. Esnaf, Lübnanlı gençlere iş imkanı sağlanması açısından bu uygulamaların olumlu olduğu görüşünü savundu.
Suriyeli mültecilerin, Lübnanlıların bazı dükkanlarını kira sözleşmesi yapmadan kiraladığını, bir teftiş durumunda ise dükkan sahibinin bu kişileri kendi yanında çalışan işçiler olarak gösterdiğini belirten esnaf, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne (BMMYK) kayıtlı mültecilerin Lübnan topraklarında çalışma hakkı olmadığını vurguladı.
- Suriyelilerin çalışma alanları sınırlı
Lübnan Çalışma Bakanlığı, bir süre önce Suriyelilerin işlettiği dükkan ve sanayi kuruluşlarını kapatma kararı aldı, ayrıca Suriyelilerin bakanlığın belirlediği tarım, temizlik ve inşaat işleri dışındaki alanlarda çalışmasını yasakladı.
Lübnan Demokrasi ve İnsan Hakları Enstitüsü (LIFE) Müdürü avukat Nebil el-Halebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu alanlar dışındaki mesleklerin Lübnanlılara tahsis edilmesinin yeterli olmayacağını, hükümetin Suriyeli mültecilerin istihdamıyla ilgili planlar yapması gerektiğini söyledi.
Avrupa Birliği'nin (AB) geçen yıllarda Lübnan'ın farklı bölgelerinde atık toplama ve ayırma tesisi kurmak için girişim başlattığını hatırlatan Halebi, "Bu tesisler kurulmuş olsaydı Suriyelilere büyük iş imkanı sağlanmış olacaktı." dedi.
- Türkiye tecrübesi başarılı
Türkiyenin, mülteci krizini başarılı şekilde yönettiğini kaydeden Halebi, "Türk hükümeti, mültecileri iki kısma ayırdı. Bunlardan yardıma muhtaç olanlara kamplarda yaşam alanı tahsis edildi ve gıda yardımı yapıldı. Çalışabilecek durumda olan ikinci kısımdakilerin ise ülkede yatırım yapmasına izin verildi. Bu, hem yeni iş imkanlarının doğmasına hem de ülke ekonomisinin canlanmasına vesile oldu." diye konuştu.
Halebi, Lübnan hükümetinin böyle bir politika izlemek yerine Lübnan'daki Filistinli mülteci kamplarında yaşanan tecrübeyle Suriyelilerin durumunu kıyaslama yoluna gittiğini, oysaki bu iki tecrübenin kıyaslanamayacağını dile getirdi.
Özgür Yurtseverler Hareketi'nde Gönüllü Çalışma ve Belediyeler Merkez Komitesi Koordinatörü Roger Basil ise izinsiz ticari faaliyette bulunan Suriyelilere yönelik yasal işlemlerin başlatılması gerektiğini ifade etti.
Basil, ülke nüfusunun yüzde 40'ının (Suriyelilerin oluşturduğu nüfus) yasa dışı çalıştığını, ülkenin tehlikede olduğunu ve bu durumun çözüme kavuşturulması gerektiğini vurguladı.
- Lübnan'da işsizlik tüm kırmızı çizgileri aştı
"Suriye topraklarının yüzde 80'i artık güvenli. O nedenle, Suriyelilerin Lübnan'da kalmaları kabul edilemez." diyen Basil, ülkedeki işsizlik oranının tüm kırmızı çizgileri aştığına, Lübnan vatandaşının mevcut rekabet ortamında çalışma hakkını kullanamadığına işaret etti.
Suriyeliler yasal olmayan yollardan çalışırken Lübnanlıların işsiz kalmasını kabul etmeyeceklerini belirten Basil, Suriyelilere sadece tarım, temizlik ve inşaat sektöründe iş verme ve aynı evde çok sayıda kişinin yaşamasına engel olmanın belediyenin yetkisi dahilinde olduğunu kaydetti.
"Bazıları bizi ırkçılıkla itham etse de biz Suriyelilerle bir mücadele içine girmeyi değil onların durumlarına bir çözüm bulunmasını ya da ülkelerine geri dönmelerini istiyoruz." diyen Basil, Lübnan'da yasa dışı çalışan tek bir Suriyeli bile kalmayıncaya kadar çalışmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
- Suriyeliler, Lübnan ekonomisine katkı sağlıyor
Lübnan'daki belediyeler, Suriyelilerin ekonominin çökme sebeplerinden biri olduğunu ve Lübnan vatandaşlarının iş imkanlarını ellerinden aldığını iddia ederken Beyrut Amerikan Üniversitesinin yapmış olduğu bir istatistik bu tezi çürüttü.
Yakın bir zamanda sonuçları yayımlanan bu istatistiğe göre, Suriyeliler Lübnan'daki ekonomi çarkını döndüren önemli dişlilerden biri sayılıyor. Konut bedeli olarak aylık 30 milyon, gıda bedeli olarak 20 milyon harcama yapan Suriyeliler, bir yılda 12 bin yeni iş alanı oluşturdu, mültecilerden sadece yüzde 6'sı dükkan açtı.
- Suriyeliler, Lübnanlıları ırkçılıkla suçluyor
Bazı Suriyeliler kendilerine yönelik bu uygulamalar sebebiyle Lübnanlıları, ırkçılık yapmakla suçladı ve Lübnan esnafını boykot etme çağrısı yaptı.
Lübnan'a 5 yıl önce gelen ve burada bir manav sahibi olan Suriyeli Ebu Abdu, "Suriye'deki savaş ve evsiz kalmamız yetmiyormuş gibi, tam hayatımızı yeniden tesis etmişken yeniden bizimle mücadeleye başladılar. Savaş nedeniyle Suriye'de her şeyimi kaybettim. Şimdi burada da bu zalimane kararlar nedeniyle tekrar kaybediyorum." dedi.
Ebu Abdu, bir haftadır dükkanının kapalı olduğunu ve ne yapacağını bilmediğini dile getirdi.
Lübnan makamları daha önce de, Suriyelilerin bazı bölgelerde saat 19:00'dan sonra dışarı çıkmalarını yasaklama ve çalışmalarına engel olma yönünde kararlar almıştı. Lübnan ayrıca, Suriyeli mültecilerin gönüllü olarak ülkelerine dönmeleri için Nisan 2018'den bu yana Beşşar Esed rejimi ile koordineli bir çalışma yürütüyor.
