HABER

Mal varlığı tartışmaları sürüyor

ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin günlerdir, Hac'dan gelen yakınını bekler gibi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çantasından çıkacak servet beyanını beklediğini belirterek, "Başbakan mal varlığını açıklamak için ya istiareye yattı, ya ulemaya soruyor, ya da remil atıyor. En hayırlı günü arıyor galiba" dedi.

Ankara İçkale Oteli'nde bugün başlayan ve 2 gün sürecek olan CHP İl Örgütleri Çalışma Toplantısı'nın açılışında konuşan CHP Genel Başkanı Baykal, siyasetin, insanın kendisini düşünmesinin ötesine geçmesi gerektiğini belirtti. Siyasetçinin, toplumu düşünmesi, kendi ekonomik çıkarı, refahı için değil tüm toplumun refahı için çalışması gerektiğini kaydeden Baykal, mal varlığı tartışmalarıyla ilgili olarak da şunları söyledi:
"Günlerdir Türkiye, Hac'dan gelecek yakınını bekler gibi Başbakan'ın çantasından çıkacak servet beyanını bekliyor. Başbakan mal varlığını açıklamak için anlaşılıyor ki ya istiareye yattı, ya ulemaya soruyor, ya da remil atıyor. Galiba en hayırlı günü arıyor. Başbakan servet beyanı yapmaya mı, yoksa yapar gibi görünüp yapmamaya mı çalışıyor? 'Canım yaptık zaten' diyor. Neyi yaptın kardeşim? Gazeteye el altından 2001 yılındaki beyanını veriyor. O beyanın çok büyük bir tartışmaya yol açtı, dava açıldı ve sen o davadan Başbakan olduğun için kurtulabildin. Başbakan olduğun için o davayı Yargıtay'a götüremediler. Bir başbakan aradan 5 yıl geçtikten, araya bunca yeni dedikodu, olay girdikten sonra, toplumu tekrar bu tartışmalı servet beyanını hazmetmeye, alıştırmaya yönelik bir uygulamayı sürdürüyorsa ve bunun sonunda hafta başında bize 'işte servet beyanım' diye aşağı yukarı aynı şeyi söyleyecek ise bunu biz servet beyanı diye mi kabul edeceğiz?"

Baykal konuşmasını gündemdeki konulara değinerek sürdürdü. İktidarı, dikkatli olması konusunda uyaran Baykal, "Halkın hoşgörüsünün de bir kotası var. İktidarı buradan uyarıyorum, o kota doluyor. İktidar yolsuzluk iddiaları karşısında kendisini savunamıyor" diye konuştu. "Aklını başına al. Toparlayabilirsen kendini toparla, çeki düzen ver, çevreni değiştir" diye Başbakan Erdoğan'a seslenen Baykal şöyle devam etti:
"O Maliye Bakanı'nı kolundan tut ve at dışarıya. Eğer başarabilirsen karanlık yollarda Maliye Bakanı ile yürüyeceğine, aydınlık yollarda Abdüllatif Şener'le yürü. Bunu yaparsan belki toparlarsın, milletimiz affedicidir. Senin malını, mülkünü de önemsemez, 'O kadarcık da olsun' der. Sen ne beyan ettiysen onu kabul eder."
Milletvekili dokunulmazlığının mutlaka kaldırılması gerektiğini dile getiren Baykal, iktidarı, bu konuda ipe un sermekle suçladı.
Baykal, konuşması sırasında, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i de Hz. Ömer'e benzetti. Hz. Ömer'in özel misafirlerini ağırlarken, devletin mumunu söndürüp kendisinin satın aldığı mumu yaktığını anlatan Baykal, Cumhurbaşkanı Sezer'in oğlunun düğününde kullanılan elektrik masrafını dahi kendisinin ödemesinin, Hz. Ömer'in anlayışıyla aynı olduğunu belirtti.

Konuşmasının ardından Baykal, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın kendisine yönelik eleştirileri ve üslubuna ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine Baykal, "Televizyonlarımıza Maliye Bakanı'nın konuşmalarını yansıtmadan önce bir uyarı yayınlamalarını öneriyorum. 'Birazdan Maliye Bakanı'nın konuşmasını yayınlayacağız, çocuklarınızın yaşı uygun değilse televizyon başından uzaklaştırmanızı öneririz' denilmesi lazım. Maliye Bakanı'nın verdiği zarar sadece Hazine ile kalmıyor. Artık çocuklarımızın gelişimini de olumsuz etkilemeye başladı" değerlendirmesini yaptı.
Baykal, mal varlığıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken de, "Kişisel mal varlığımı son kuruşuna kadar açıkladım" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler