"Nükleer haklarımızdan zerre kadar vazgeçmeyiz"

TAHRAN (İHA) - İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, "nükleer haklarından zerre kadar" vazgeçmeyeceklerini söyledi.

Dün, iki günlük resmi bir ziyaret için Tahran'a gelen Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'la görüşmesi sırasında konuşan Ahmedinecad, "5 + 1" ülkelerinin, uranyum zenginleştirme faaliyetlerini askıya alması için Tahran'a mühlet vermesine de tepki gösterdi.

BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ile Almanya'nın oluşturduğu "5 + 1" ülkeleri, 19 Temmuz'da yapılan Cenevre toplantısında Tahran'dan uranyum zenginleştirme faaliyetlerini askıya alma talebini yinelemişti. Cenevre'deki müzakerelerin ardından Tahran'a tanınan iki haftalık süre bugün sona erdi.

Bu arada Esad'ın, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin talebinin ardından İran'ın tartışmalı nükleer programıyla ilgili müzakerelerde bulunmak üzere Tahran'a geldiği ifade edildi. Ancak Ahmedinecad'ın son açıklamasının, Esad'ın bu konudaki girişiminin başarısız olduğunu gösterdiği belirtiliyor.

Ahmedinecad'ın Esad görüşmesinde ayrıca, nükleer programına ilişkin uluslararası görüşmelere katılımının nükleer alandaki haklarını güçlendireceğini söylediği kaydedildi.

Ortadoğu'da daha etkin bir rol arayışı içinde olan Esad, geçen ay Fransa'ya yaptığı ziyaret sırasında Sarkozy'ye; İran'ı, nükleer silah geliştirmediğini kanıtlamaya ikna edeceği sözü vermişti.

İran'ın Arap dünyasındaki en yakın müttefiki olan Suriye, 1980'den bu yana Tahran yönetimiyle yakın ilişkiler içinde bulunuyor. Suriye, 1980-88 yılları arasında İran-Irak savaşında Tahran yönetimine destek vermişti.

Bu arada Suriye haber ajansı SANA, 2000'de göreve geldiği tarihten bu yana altıncı kez İran'a giden Esad'ın son ziyaretinin, iki ülkenin bölgesel ve uluslararası meselelere bakış açısındaki "benzerliği" bir kez daha ortaya koyduğu yorumunda bulundu.

Haberde ayrıca, Esad'ın ziyaretinin bir diğer amacının da Şam ile Tahran arasında ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi olduğu belirtildi. Haberde, halen iki ülke arasında 1 milyar dolarlık projenin bulunduğu ve gelecek yıllarda ortak yatırım hacminin 3 milyar dolara yükseltilmesinin hedeflendiği kaydedildi.