OECD: Euro Bölgesi küresel ekonomiye tehdit

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD, Euro Bölgesi krizinin küresel ekonomi açısından en büyük tehdidi oluşturduğunu belirtti.

OECD, Euro Bölgesi'ndeki 17 ülkenin ekonomisinin bu yıl yüzde 0,1 oranında daralmasını, önümüzdeki yıl ise 0,9 oranında büyüme göstermesini öngörüyor.

Buna karşılık ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4, gelecek yıl ise 2,6 oranında büyümesi bekleniyor.

OECD ayrıca bazı Avrupa ülkelerinde uygulananan kemer sıkma programlarına ek olarak büyümeyi arttıracak önlemlerin alınması çağrısını da destekliyor.

OECD baş ekonomisti Pier Carlo Padoan, "Küresel ekonominin geleceği açısından risk unsuru oluşturan en büyük etken Euro Bölgesi'ndeki krizdir" dedi.

Padoan, "Bu konuda gereken önlemler bugün alınmazsa Avrupa'daki kriz daha da ağırlaşarak Euro Bölgesi dışına taşacak ve küresel ekonomi açısından ciddi sonuçlar doğuracaktır" dedi.

'Büyüme hedeflenmeli'

AB liderlerinin Çarşamba günü Brüksel'de yapacağı gayrıresmi toplantı öncesinde OECD, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'ın büyümeye yönelik önerilerini desteklediği yönünde işaret verdi.

Bu öneriler arasında "altyapı projeleri için Avrupa Yatırım Bankası fonlarının arttırılması" gibi çağrılar var.

OECD ayrıca Avrupa Merkez Bankası bilançosunun "daha iyi kullanılması" ve "Euro Bölgesi'nde biraz daha parasal gevşemeye gidilmesi" çağrısında bulundu.

OECD açıklamasında, "Uyum sürecini mümkün olduğunca büyüme lehinde yürütmek için mali konsolidasyon ve yapısal önlemler eşzamanlı yürümelidir" denildi.

OECD, Euro Bölgesi'nde bu yıl yüzde 10,8 olan işsizlik oranının, gelecek yıl da yüzde 11 dolayında seyretmesini bekliyor.

İşsizlik oranı şu anda yüzde10,9 ile 1999'da euro'ya geçildiğinden bu yana en yüksek düzeyde bulunuyor.

OECD baş ekonomisti Padoan, ayrıca Avrupa çapında kemer sıkma tedbirlerine karşı yapılan kitlesel protestolara da vurgu yaptı.

Halk tepkileri Fransa'da Francois Hollande'ın seçilmesine, Yunanistan'da ise AB ile anlaşmalı uygulanan katı kemer sıkma önlemlerini destekleyen partilere karşı oy kullanılmasına yol açmıştı.

Padoan, "Euro Bölgesi ülkelerinde yapılan seçimlerde reform yorgunluğunun arttığı ve mali uyuma karşı toleransın sınırına ulaşıldığı görüldü" dedi.

"Artan işsizlik ve sosyal gerginlik siyasi bir bulaşıcı hastalığı ve piyasada ters tepkiyi tetikleyebilir" diyen Padoan, bunun euro dışındaki ülkeleri de vurma riski taşıdığını ifade etti.

OECD, ABD ve Batı Avrupa ülkelerinin de dahil olduğu 34 ülkeden oluşuyor.