SDÜ Rektörü Prof.Dr. Metin Lütfi Baydar'ın daveti üzerine Üniversitelerarası Kurul Toplantısı bugün Isparta'da yapıldı. 92 üniversite temsilcisinin katıldığı toplantı öncesi Kurul Başkanı ve AÜ Rektörü Prof.Dr. Mustafa Akaydın, toplantının yapılacağı Prof.Dr. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi'ne gelişinde basın mensuplarının Akdeniz Üniversitesi'nde yaşanan olayların ardından yapılan açıklamaları değerlendirdi. Olayların başlamasında herhangi bir siyasi partinin etkisi olduğuna inanmadıklarını belirten Akaydın, "Burada provokasyon var, sıkıntılı bir durum var, istihbarat eksikliği var. Bir siyasi parti tarafından bu olayın yaratıldığına kesinlikle inanmıyorum. Bununla ilgili bir açıklamam olmadı. Birde bir siyasi partinin Antalya İl Başkanı açıkça üniversiteyi suçlayıcı açıklama yapmasına rağmen ben böyle bir açıklama yapmadım" dedi.
Üniversitenin fikir özgürlüğünün olduğu yer olduğunu anlatan Akaydın, şöyle konuştu: "Ama üniversitede şiddete yer yok. Üniversitelerde böyle olayların yaşanabileceği ihtimaline kurul olarak üç ay evvel dikkatleri çektik. Bu tür olayların 3 ay öncesinden olabileceği hissedilmiştir. Bu mesaj verilmiştir. Burada siyaset adamlarına çok görev düşüyor. Emniyet güçlerine, istihbarat güçlerine çok büyük görev düşüyor. Antalya olayından herkes ders almalı."
Akaydın, "olaylarda güvenlik güçlerinin etkisiz kalmasına ilişkin" eleştirilere ise güvenlik güçlerinin bu tür olayları önleyecek yetkileri bulunmadığı şeklinde cevap verdi.
Bir takım medyada 2 gündür çok kasıtlı olarak üniversite rektörlerinin bu konularda önlem almadığı yönünde kışkırtma yapıldığını anlatan Prof.Dr. Akaydın, sözlerine şöyle devam etti: "Bu kesinlikle doğru değil. Üniversite rektörleri hiçbir zaman asli işlerini ihmal etmemişlerdir. Bütün üniversiteler adına bunu açıklıkla söylüyorum. Vazifeleri yönünden kısıtlanmış koruma güvenlik elemanları ile hiçbir şey şekilde caydırıcı rol oynamanız mümkün değildir. Bu açık ve nettir. Üniversitemizin 86 tane koruma güvenlik elemanı var. Bunların görevleri belli, yasalarla belirtilmiş. Bunlar silah taşımazlar, bunların panzerleri yoktur, çelik kuvvet üniversiteye girdiği an bu arkadaşlarımızın görevleri biter."
Akaydın, üç ay evvel Türkiye'nin iyi bir noktaya gitmediği hususunda siyasileri uyardıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Üniversiteyi karıştırabilecek tavırlar var, dedik. Arkasından bu tavırlar yaşandı ve bir grup medyada üniversite rektörlerini zayıflatıcı mesajlara başladı. Şu an hedef benim. İnşallah sadece benim hedef olmamda kalır konu. Başka rektörlerin hedef olmamasını diliyorum ve herkesi sükunete davet ediyorum. Öncelikle siyasetçileri davet ediyorum. Çünkü biz bunları 1980 öncesi yaşadık. Ben de üniversite öğrencisiydim, üniversitede asistandım. Üniversitelerin rektörlerinin bir suçu olmamasına rağmen fatura 12 Eylül'de rektörlere çıkarıldı. Üniversiteler bunun faturasını en ciddi olarak ödemiş olan kurumlardan biridir. Bütün endişelerimi bütün rektör arkadaşlarım paylaşıyor."
İHA