Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanık Ergin Aktürk hazır bulundu. Diğer tutuklu sanık Ali İlkay Sarı ise SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı. Maktul Fatma Mavi'nin ailesi ile taraf avukatları da duruşmada hazır bulundu.
"FATMA'NIN PARASINI BEN BİRİKTİRİYORDUM"
Duruşmadaki savunmasında kırtasiye dükkânı olduğunu söyleyen sanık Ergin Aktürk, "Pandemi sebebiyle dükkânın kirasını ödeyemediğim için, internet üzerinden korsan taksiciliğe başladım. Fatma Mavi'yle de bu şekilde tanıştık. 20-25 günlük bir tanışıklığımız vardı. Olaydan bir gün önce Fatma bana mesaj attı. Esenyurt'ta oturan Nevin isimli bir arkadaşını 23.00'te almamı söyledi. Ben de gittim, aldım. Dönüşte Şirinevler'de Fatma'yı da aldım. Son olarak Etiler'den de bir kız arkadaşını daha aldık. Onları Taksim'de bir otele bıraktım. Onlar yukarı çıkarken Fatma bana, 'Biraz bekler misin? Torbacı gelecek, 5 gram kokain verecek' dedi. Torbacı geldi, alacaktım ki torbacı bana "Ben parasını almadan malı vermem' dedi. Ben de Fatma'yı aradım. Fatma geldi ve dolar olarak ödemesini yaptı. Fatma, kendisi taş içiyordu. Bu nedenle para biriktiremiyordu. O yüzden harcamamak için elinde kalan 100 doları bana verdi. Onun parasını ben biriktiriyordum" dedi.
"BEN NİŞANLIYIM AMA NEVİN'İ BEĞENMİŞTİM"
Daha sonrasında maktul Fatma'nın kendisine işinin uzun süreceğini, eve gidip dinlenmesini söylediğini belirten Aktürk, hâkimin 'Evin anahtarı sen de ne arıyordu?' sorusu üzerine "Evin tek anahtarı vardı. Ben Fatma'nın evine sürekli girip, çıkıyordum. Hatta kaldığım da olmuştu. Hastalandığı zaman ben onu hastaneye götürüyordum" şeklinde yanıtını verdi. Bunun üzerine hâkimin "İlişkiniz var mıydı?" sorusuna da "Bana hoşlandığını söylemişti. Bana karşı ilgisi vardı. Fakat kesinlikle ilişkimiz yoktu. Ben zaten nişanlıyım. Ben eve dönüş yolundayken Fatma beni aradı 'Gel bizi al' dedi. Ben de 'Tamam' dedim. Yolda küçük bir kaza yaptım. Alması için Ertan ağabeyi onlara yönlendirdim. O arada da Fatma'ya taksi ve viski parası için 300 lirayı Ertan ağabeyle yollamasını istedim. Sonra aklıma Esenyurt'a bırakılacak kız geldi. Ben de para kazanırım diye Ertan ağabeye 'Onu ben bırakıyım' dedim. Fakat kız benim bırakmamı istemedi. Esenyurt'taki kızı beğenmiştim. Hatta Fatma'ya güzel kızmış demiştim ve onun için şu an bu ortamda söylemeyeceğim bir söz söylemişti" diye konuştu.
"ELİMİ ÇAYDANLIKTA YAKTIM"
Esenyurt'ta oturan Nevin isimli kişiyi bırakmak isteyince Fatma'nın buna çok sinirlendiğini anlatan Aktürk, "Bunun üzerine Fatma bana mesajlar yazmaya başladı. 'Sen gelip beni nasıl almazsın?' diyerek küfürler etti. Alkol ve uyuşturucunun etkisinde olduğum için çok sallamadım. Ben de ona 'Akşam gelince konuşuruz' dedim. O sırada çok tuvaletim gelmişti. Dükkanın anahtarını almak için Ali İlkay Sarı'yı aradım. Ali 'Alo alo' deyip, yüzüme kapattı. Onun uykusu ağır olur. O yüzden eve gideyim dedim. Fatma bana 'Gelirken, 4 bin 750 liramı getir. Bir daha seninle görüşmek istemiyorum' diye mesaj attı. Ben o arada eve gidip, duş aldım. Bir gün öncesinde iş yerinde çaydanlıkta elimi yakmıştım. Hatta duştayken sıcak su elime zarar verdi. Babam gördü. Babam çok agresif olduğu için benzinlikte koluma benzin döküldüğü ve buna bağlı olarak yandığımı söyledim. Sonrasında uyuyakaldım. Fatma o esnada bana 2 mesaj daha atmıştı. Uyuşturucu kullanmıştım. Ben öğlen saat 2 gibi uyandım. Evde annem ve babam yoktu. Kız kardeşim 'Ağabey kapıda polis var' diyerek beni uyandırdı. Ben ailesine yüzlerine karşı, gözlerinin içine bakarak böyle bir şey yapmadığımı söylüyorum. Ben bir şey yapmadım, vicdanım rahat. Allah katında da rahatım. Suçsuzum" dedi.
DİĞER SANIK DA SUÇLAMALARI REDDETTİ
Diğer tutuklu sanık Ali İlkay Sarı, "Cezaevinde yeni çıktığım için ara ara dükkânda yatardım. Olay günü de Ergin ağabey beni aramış ama ben uykum ağır olduğu için 'Alo alo' deyip kapatmışım. Akaryakıt istasyonuna ben hiç gitmedim, benzin de almadım. Yalan efendim" diyerek suçlamaları kabul etmedi.
"KIZIM ÖNCE BOĞULDU, SONRA YAKILDI"
Maktulün babası Mustafa Mavi ise, "Ölen öz kızımdır. Kızımın parası vardı, parası için öldürdüklerini düşünüyorum. Kızım önce boğuldu, sonra yakıldı. Kızımın katillerinin en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyorum" dedi. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, benzinlikten alınan kamera görüntülerinin incelenmesi ve tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
Bakırköy Cumhuriyet savcılığının düzenlediği iddianamede ticari amaçla usulsüz şekilde yolcu taşımacılığı yapan sanık Ergin Aktürk'ün olay tarihinden bir ay önce tanıştığı maktul Fatma Mavi'yi de gideceği yerlere aracıyla götürüp-getirdiği ve ikili arasında bu süreçte güvene dayalı bir ilişki oluştuğu belirtildi. Şüpheli Ergin Aktürk ile maktul arasında, 1 Kasım 2020 günü gece saatlerinden itibaren başlayarak saat 08.47' ye kadar whatsapp isimli uygulama üzerinden münakaşa hâlinde oldukları, maktul Fatma Mavi'nin şüpheliye emanet etmiş olduğu parayı alamayacağına kanaat getirmesiyle anlaşmazlığın daha da arttığı anlatıldı. Şüpheli Ergin Aktürk'ün akşam geleceğini söylemesine rağmen bir yandan da otoparkta çalışırken tanıştığı diğer şüpheli Ali İlkay Sarı ile akaryakıt istasyonuna gittiği, Sarı'nın buradan bir bidon benzin aldığı, sonrasında birlikte Aktürk'ün evine gittikleri, evden yaya olarak ayrılıp minibüse bindikleri kaydedildi. Aktürk'ün maktulün evine tek başına gittiği saat 08.50 - 09.00 arasında şüpheli Ergin Aktürk'ün maktulü bir süre elleriyle boğduğu, akabinde de evi ateşe verip, evden ayrıldığına yer verildi. Maktul Fatma Mavi'nin yanarak ve dumandan boğularak öldüğü öncesinde de boğazına bası uygulanmış olduğu belirtildi. İddianamede şüpheliler Ergin Aktürk ve Ali İlkay Sarı'nın "Tasarlayarak canavarca hisle kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile 'Mala zarar verme' suçundan 8'şer aydan 6'şar yıl hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
DHA