BİZE ULAŞIN
Rafael’in annesi Juli Lanser Mayer, bize bir çocuğun sevgi ve emekle büyütülünce neler yapabileceğini, görünümleriyle küçümsenmemesi veya yargılanmamasını gösteriyor.
Rafael neredeyse 3 yaşına gelmişti ancak hala tek bir kelime bile söyleyememişti. Bu nadir görülen durum ebeveynleri endişelendirince bir nöropedi doktorunu ziyaret ettiler. İlk randevularında, doktorun teşhisi hayatlarını tamamen değiştirdi: Rafael şiddetli otizmden muzdaripti. Bu durumu ilk etapta kabul edemeyen anne baba 3 doktora daha danıştı. Teşhis aynıydı.
İlk başta, karmaşıktı çünkü ebeveynleri otizmin ne olduğunu tam olarak bilmiyordu. Hastalığın bir tedavisi olmadığını düşünüyorlardı. Sakinliğini koruyan aile, tek isteklerinin oğullarını en iyi şekilde desteklemek için yanında olmak, ona yardım etmek ve bu durumla nasıl başa çıkılacağını öğrenmek istiyorlardı.
Rafael terapiye katılmaya başladı, ancak birkaç ay sonra bile herhangi bir ilerleme göstermiyordu. Bu problemle karşı karşıya kalan doktorlar, ebeveynlerine bir şeyle ilgilenip ilgilenmediğini görmek için bir tablet bilgisayar kullanmalarını istedi. Bu bir meydan okumaydı çünkü oğulları üzerindeki etkilerinden korkuyorlardı, ancak öneriyi kabul ettiler ve Rafael teknoloji ile etkileşime geçti.
YouTube'da gezinirken Portekizce videolara denk gelen Rafael bir hafta sonra otomatik oynatma listesinden İngilizce şarkılar dinlemeye başladı. Anne Juli Lanser Mayer, 'o sırada Rafael’in gözlerinin izlediği ve dinlediği şey yüzünden parladığını gördüm. O zaman bir şeylerin değiştiğini biliyordum' diye konuşuyor.
O günden bu yana çocuk, başka dilleri öğrenmeye hayranlık duymaya başladı. En iyi yanı, inanılmaz bir hafızası olması bu yüzden diğer dilleri çok hızlı bir şekilde kodlayabilir ve bunları kusursuzca telaffuz etme yeteneğine sahiptir.
Rafael, İngilizce, İspanyolca, Japonca, Rusça, Fransızca ve Almanca dahil 9'dan fazla dil biliyor. Onları incelemek için sadece birisine odaklanır ve bir kez öğrendiğinde, yeni bir tane çalışmaya başlar. Rafael kendini daha iyi ifade ettiği için favori dilinin İngilizce olduğunu söylüyor. Rafael ve ailesi Brezilya'da yaşıyor ve onlar Portekizce konuşsa da, Rafael'in bunu telaffuz etmesi zor. Birçoğu onun Amerikalı olduğunu düşünüyor. Almanca'yı pek sevmeyen Rafael, telaffuzunu komik bulduğu için İspanyolca konuştuğu zaman gülmeye başlıyor.
Rafael’in becerileri dillerin ötesine geçiyor. Ayrıca müzik enstrümanlarını da sever. Piyano, klavye, ksilofon ve bateri çalıyor. Son zamanlarda müzik derslerine başladı ve sadece 3 seanstan sonra, diğer insanların yalnızca 3 veya 4 yıl boyunca ustalaşabileceği şeyler öğrendi. Artık şarkılar bestelemeye kararlı ve bazen şehir parklarında müzik çalıyor. En sevdiği sanatçılardan biri şarkıcı Raffa Torres.
Anne, otizmli bir çocuğa sahip olmanın, her şeyi farklı bakış açılarından farklı şekilde görmeyi öğrenmek gerektiğine inanıyor. Bulmacayı mümkün olan en uyumlu ve sağlıklı şekilde tamamlamak için her günü incelemek gerektiğini düşünüyor ve bulmaca tamamsa gelecek endişelendirmiyor.
Anne Juli kendileriyle aynı durumda olan ailelere şöyle sesleniyor: 'Rafael sayesinde, ebeveynler artık daha bilinçli, güçlü ve sevgi dolu. Durumları ne olursa olsun, çocuğunuzun potansiyeline inanmalısınız. Onları desteklemek ve sezginize güvenmek için çok çalışın. Çocuğunuz otizmli ise, onları bir yük olarak görmeyin onları sadece sevin. Onun için sürekli öğrenin. Mutlu, nazik ve sevecenseniz, bu duyguları çocuğunuza aktarabilirsiniz. O sizin davranışlarınızdan, sevginizden etkilenecekler ve kendilerinin en iyi halini alabileceklerinden emin olacaksınız. Aşk içten dışa doğru iyileşir. Onlar sizin kocaman sevginiz sayesinde mutlu bireyler oluyor.'
