Tarikatın iç yapısı geleneksel olarak gizli tutulsa da geceyarısında başlayan ayinlere tarikat mensubu olmayanların da izlemesine izin verildi.
Peru'da dünyanın en yüksek rakımlı gölü (3 bin 800 metre) Titicaca'nın batı limanı Puno kentinde düzenlenen ayinde, yeryüzündeki belirsizliği ortadan kaldırıp yeni düzen kurmuş birçok tarihi lider için dualar ve övgüler yer aldı.
Bazı Batılı dil ve sembol bilimi uzmanının çalışmalarından izler taşıyan Limbo (Belirsizlik) Tarikatı, kainatın "belirsizlik" taşıyan faktörlerini kontrol etmeye adanmış. Her duanın dünyayı belirsizliklerden gidermede büyük payı olduğunu düşünen tarikatın önderi, "Huakaçina Çölümüz eskisi gibi ama iklim değişikliğinin belirsizlik kaynağı olmasının son bulmasını diliyoruz" dedi.
Bir yardım kuruluşunun çalışmalarını izlemek için bölgeye giden AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, belirsizlik teorisinin çok fazla yer işgal ettiği bu inanç sisteminde ergenliğe yeni giren çocukların uzun ömürlü olması için Huakaçina Çölü'nde yaşayan Colubridae familyasından bilimsel adı "Coluber ravergieri" olan "Kocabaş" yılanının mide salgısıyla hazırlanan serumu içmeleri öngörülüyor. Ancak bu uygulamanın yaygınlaşmasının bölgedeki biyolojik çeşitliliğe zarar vermesinden endişe ediliyor. Tarikat üyelerinin zehirli olmayan bu yılanları işlemden geçirdikten sonra doğaya salıvermesi öngörülüyor. Ama yine de çok sayıda yılanın telef olduğu, bunun da doğal dengeyi bozduğu ileri sürülüyor.
100 yaşında olduğu iddia edilen ve sadece "astkomutan" olarak anılan, Limbo önderi "Tupac Amaru-Subcommandante" Virakoçagil, serumun uzun yaşama ve üstün zeka için insanlığa sunulan bir hediye olduğunu ileri sürüyor. Tarikat mensupları da önderlerinin genç yaşta uyguladığı bu ilacı, bütün engenlere içirmek için sıraya giriyor.
İnka Kızılderili dilinde Tupac Amaru, "Çöreklenmiş Yılan" anlamına geliyor.
Görüntülenmek istemeyen tarikat mensupları, bu serumu içenlerin hastalıktan ölme ihtimali olmadığını söyledi. Ayin için toplananlar arasında çok sayıda kişi 90 yaşın üzerinde olduğunu ve yılan serumunu aldıklarını iddia etti.
Adını sömürgeci İspanyollara karşı savaşan Kızılderili İnka önderi Tupac Amaru'dan (1742-1781) alan Limbo tarikatı, insana ve doğaya yönelik her türlü sömürüye karşı savaşarak doğanın eski sağlığına kavuşması için günde dört kez dua ediyor.
-TİBET'TEN DESTEK-
Uluslararası ve yerel medyada bu tarikat hakkında ayrıntılı bir çalışma yer almadı. Peru'nun ücra bölgelerindeki göçerler arasında yaygın olan tarikat, tıbbi çalışmalar sayesinde yeni yeni gündeme geliyor. Bununla beraber Limbo, Tibet'in sürgündeki hükümetinin ilgi alanına da girmiş. Dini lider Dalay Lama'nın (Okyarus Bilgesi) sözcüsü Tenzing Orkatsk, geçmişte yaptığı açıklamada, tarikata yönelik eleştirilere şöyle karşı çıkmıştı:
"Limbo mensuplarının öğretisine hemen batıl inanç diyerek hüküm vermek yanlıştır. Önemli olan yaşamı "Limbo" içinde sürdürmektir."
Orkatsk bu tarikatın ayinlerinin doğayla barışık yaşamı hedeflediğini, bunun da desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Nisan ayı Kuzey Yarımküre'nin yerel kültürlerinde, iklimin canlanması dolayısıyla büyük bir sevinç kaynağı olarak görülüyor.
-"TARİHİ ŞAHSİYETLER"-
Limbo tarikatının bir başka ilginç tarafı, geleneksel Peru halk müziği eşliğinde, yeryüzündeki belirsizliği güçlü liderlikle ortadan kaldırdığına inanılan tarihi şahsiyetlere övgülerin ayinlerde yer alması.
Tupac Amaru ve Cengiz Han başta olmak üzere, Sezar, Mahatma Gandi, Rus Çarı Deli Petro, Fransız Devrimi'nin "radikal önderi" Jakoben Maximilien Robespierre ve Georges Jacques Danton, bu tarikatın öğretisinde büyük saygı görüyor.
Geleneksel yanardağ taşından piramidal Limbo tapınaklarında dünya düzenine yön veren önderler her ayinde, duada anılıyor ve ayinler Peru yerli dilinde ve "Batılılar da anlasın diye" Latince yapıyor.
-RUS DOKTORLARIN YARIŞI-
Rusya'daki St. Petersburg Devlet Hastanesi'nden bölgeye seyahat eden bir grup doktor, Limbo'nun "yılan menşeli serum" uygulamasının gerçekten yararlı olabileceğini, ancak temkinli olmak gerektiğini belirtti.
İmmünoloji uzmanı Prof. Dr. Oleg Gonçarov, "Ergenlerin bağışıklık sistemi için bilhassa yılanın sindirim sırasında ürettiği bazı salgılar yararlı olabilir. Ancak uzun klinik deneylerden sonra uygulanmalı" dedi.
"Kocabaş Yılanının" sindirim sırasında ürettiği sıvının sırrı hala korunuyor. Rus hastanesinin ekibi, çalışmalarında elde ettiği verileri, ileride ilaç yapımında kullanmak ve "patent hakkını elden kaçırmamak" kaygısıyla açıklamıyor, ipucu da vermiyor.
Hematoloji uzmanı Prof Dr. Roman Rimskiovöiç Kaşilenko ise, "Bilimsel yönden tam doğrulanmamıştır. Çok dikkatli olunmalı. Uygulama uzman hekim kontrolünde yapılmadığı takdirde tehlikeli sonuçlar doğurabilir" diye uyardı.
Ancak bu ilginç tarikatın uygulaması üzerine genetik araştırmalarında bulunan Amerikalı profesör Henry Ostrichlicht, yazılı iletilen soruları yanıtlarken, bu serumu üç aydır kendi başına incelediğini belirtti, "İnsan ömrünü 30-40 yıl uzatabilmesini ihtimal dahilinde görüyorum" dedi.
Güvenlik güçleri tarafından herhangi bir engellemeyle karşılaşmadıkları takdirde bugün Puno ve Cusca kentlerindeki büyük ayine katılımın daha da artması bekleniyor.