Akyasan Ailesi depremzedelere yardım etmek için içinde ayakkabı, mont, kazak gibi eşyaların bulunduğu bir poşet hazırlayıp yardım toplama merkezine teslim etti. Bundan günler sonra aile, düğün için biriktirdikleri altınlara bakmak istedi. Bu sırada hiç beklemedikleri bir durumla karşılaştılar; deprem bölgesine gönderilen eşyaların arasında altınların saklandığı ayakkabı da vardı. Aile apar topar altınların peşine düştü, Dursun Akyasan yardımların ulaştığı Gaziantep’e gidip altınların izini sürse de sonuç alamadı. Durumu emniyet güçlerine bildiren Akyasan, 19 Temmuz’da oğlunun düğünü içini biriktirilen altınlardan gelecek haberi bekliyor.
YARDIM KAMPANYASI TRABZON'DA RAĞBET GÖRDÜ
6 Şubat günü sabaha karşı ve öğleden sonra Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem 10 kenti vurdu. Büyük yıkımlara neden olan deprem sonrası başlatılan yardım kampanyası Trabzon’da da yoğun ilgi gördü. 18 ilçede yardım toplama merkezi oluşturulurken, Sürmene ilçesindeki yardım toplama merkezinde ilginç bir olay yaşandı.
YARDIMLARI GÖNDERDİKTEN 4 GÜN SONRA...
Daha önce Sakarya depremini yaşamış olan Akyasan ailesi, depremzedelere yardım etmek için evdeki az kullanılmış eşyaları bir poşete doldurarak yardım merkezine getirdi. İçinde ayakkabı, mont, kazak gibi eşyaların yer aldığı poşeti yetkililere teslim eden Ahmet Akyasan evine geri göndü. Aradan geçen 4 günün ardından 19 Temmuz tarihinde düğünü olan Ahmet Akyasan’ın asker kardeşi göreve gitmeden önce biriktirdiği altınları görmek istedi.
ANNESİ ALTINLARI AYAKKABIYA SAKLAMIŞ
Altınların annesi tarafından yatağın altındaki bir ayakkabının içine saklandığını öğrenen Ahmet Akyasan altınların bulunduğu ayakkabıyı yardım toplama merkezine teslim ettiğini fark etti. Yardım toplama merkezine giderek durumu anlatan Akyasan ailesi yardım malzemelerin yüklendiği TIR'ın Gaziantep’in İslahiye ilçesine gittiğini öğrendi.
"AYAKKABIDA KUYUMCUNUN NUMARASI DA VAR"
Baba Dursun Akyasan deprem bölgesi Gaziantep’e giderek ayakkabının içinde saklanan 80 gram külçe altının izini sürdü. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek durumu anlatan baba Akyasan’ın ifadesinin alınmasının ardından altınların seri numaralarını tutulan tutanağa işletti. Ayakkabının içinde de altınları aldıkları kuyumcunun numarasının olduğu belirten baba Dursun Akyasan umudunun olduğunu söyledi.
"İŞ İŞTEN GEÇMİŞTİ"
Oğlunun yeni ayakkabıyı deprem bölgesine gönderdiğini ve altınlarında o ayakkabının içinde olduğunu kaydeden baba Dursun Akyasan şöyle konuştu:
“Biz daha önce Sakarya’da depremi yaşamıştık. Deprem olduğunda ayrı bir duygulandık. Evde ailecek bir karar vererek depreme yardım etmek istedik. Evde yeni malzemelerden ne varsa acele bir şekilde hazırladık. Yatağın altında 3 çift ayakkabı vardı. Oğlum bir tanesi yeni ve kaliteli olduğu için onu da vermek istedi. Meğerse annesi de altınlara o ayakkabının içine koymuş. O ayakkabı da yardım poşetinin içine koyuldu. Annesi o anda unutmuş. O acele ile ilçemizdeki yardım toplama merkezine getirdi. Olayın 4 gün sonra farkına varabildik. Ama iş içten geçmişti. Asker bir oğlum var onun düğününü yapacaktık. Annesine altınları bir görüyüm dedi. Annesi yatağın altını kaldırdı ayakkabılardan birinin olmadığını gördü. Sonrasında öğrendik ki altınlar verilen ayakkabının içindeymiş. Sürmene’den çıkan ilk TIR'ı bulduk. Gaziantep’in Islahiye ilçesine boşaltmışlar. Bizde Islahiye’ye gittik. Orada bir araştırma yaptık ama netice alamadık. Orada karakola giderek bir ifade verdik. Tutanak tutuldu. 80 gram külçe altındı, hepsinin seri numarası var. Kayıp tutulan yere de seri numaralarını verdik. Bulan olmadı. Henüz bir haber yok. Oğlumun düğün altınlarıydı. Umudumuz var."
“AĞABEYİM BİR ŞEY DEMEDİ AMA İÇİ BURKULMUŞTU”
Evden topladığı eşyaları yardım toplama merkezine getiren Ahmet Akyasan ise ağabeyinin 5 ay sonra düğünü olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Depremin ilk günü ne yapabiliriz diye düşündük. Aklımıza yardım gönderebileceğimiz geldi. Evdeki az kullanılmış eşyalarımdan ayakkabı, elbise ve mont poşeti yaptım. Sürmene’de yardım toplama merkezine getirdim. 4-5 gün sonra altınlara bakalım dedik. Altınlar kutusuyla birlikte yerinde yoktu. Kardeşimin altınlarıydı. Kardeşime karşı mahcup oldum. Bana emanet etmişti. Ne yapabiliriz diye düşündük. Aracın nereye gitmiş olduğunu öğrendik. Oradan bir bilgi almaya çalıştık. Halen daha altınları bulamadık. Ağabeyim bir şey demedi. Ama içi burulmuştu. Kendisinin 5 ay sonra düğünü var. Bizde şimdi ne yapabiliriz diye düşünüyoruz. Altınları bulan biri gönderirse çok iyi olur. Eğer bulunmazsa elimizden geldiği kadarıyla düğün için bir şeyler yapacağız.”
(İHA)