"Potansiyel ortaya çıkar"
LONDRA (İHA) - Financial Times gazetesinde yayınlanan Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya'dan sorumlu Başkan Yardımcısı Johannes Linn ile bankanın Türkiye Direktörü Ajay Chibber tarafından kaleme alınan makalede ülkenin 1960'lardan bu yana gösterdiği gelişme anlatılırken, Türkiye'nin yüksek büyüme potansiyelinin önünün açılması halinde büyük bir verimliliğin ortaya çıkacağı ifade edildi. Gazete, AB üyeliğinin de Türkiye'yi hızlandıracak bir etken olduğunu yazdı.
Türkiye'nin büyük ekonomik potansiyeli ve Müslüman demokrasisiyle pekçok ülkeye 'rol modeli' olabileceği kaydedilen makalede, iktidara gelen AKP ile soyal adaletle beraber önemli bir gelişme gösterebileceği belirtildi.
FT, 1960'larda tarım ülkesiyken 1980'lerde dünya ekonomisine açılan Türkiye'nin güçlü özel sektörüyle rekabetçi bir sanayileşme sürecine girdiğini hatırlatırken, ortalama bir ailenin hayat standardının da yükseldiğini yazdı. Bu kazanımların 1990'larda bir takım yetersiz koalisyon hükümetleriyle devam ettirilemediğini belirten gazete, kurumsal yapının oluşturulamaması nedeniyle gelişimin kalıcı hale getirilemediğini ifade etti.
FT, 90'larda yıllık yüzde 7-8'lik büyüme potansiyeline rağmen, yüksek enflasyon, artan borç, ekonomik kırılganlıkla uğraşan Türkiye'de aynı dönemde siyasi bozulma, azalan gelirler ve sosyal hizmetlerdeki yetersizliğin halkı öfkelendirdiğini kaydetti.
HÜKÜMETİN ACİL MÜDAHALESİ LAZIM Yeni hükümetin acil müdahalesinin gerektiğini ifade eden yazarlar, mali dengenin kurulması, bankacılık reformlarının tamamlanması ve özelleştirmenin hızlandırılması gibi tedbirlerle kısa vadede güven kazanması gerektiğini belirttiler. Kamu harcamaları, vergi, yerel hükümetler ve eğitim alanında reformların ise orta vadede gerekli olduğu kaydedilen makalede, hükümetin de niyetini açıkça göstermesi gerektiği vurgulandı.
Türkiye'nin sahip olduğu potansiyelin önünün açılması halinde önümüzdeki 10 yıllık dönemin çok daha verimli olacağına işaret eden makale, bunun için yukarıdan aşağıya çalışan devlet liderliğinde bir gelişme stratejisi yerine devletin yol gösterdiği piyasa ve sivil toplum odaklı bir stratejinin oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye'de ekonominin istikrar kazanması, kamu borçlarını azaltması, düşük faiz ve enflasyonu yakalaması durumunda yerli ve yabancı yatırımların hızla artacağını öngören gazete, tarımda verimliliğin de artırılması gerektiğine dikkat çekti.
AB ÜYELİĞİ GELİŞİMİ HIZLANDIRIR FT, Türkiye'nin tüm vatandaşları için eğitim ve sağlık hizmetlerini düzeltip sosyal koruma sağlaması halinde sosyal yönden çok daha adil bir konuma geleceğini belirtirken, yolsuzlukların azaltılması, yargı sisteminin daha adaletli hale getirilmesi ve kırsal alanların geliştirilmesinden ülkeye fayda sağlayacağını kaydetti.
Türkiye'nin ilerleme sürecinin Avrupa Birliği'ne kabul edilmesi halinde daha da hızlanacağını kaydeden yazarlar, ülkenin ekonomik gelişim hızının ortalama AB adaylarına denk olduğunu, İspanya, Yunaninstan veya Portekiz'in birliğe kabul edildiği dönemdeki seviyelerinin çok gerisinde olmadığını hatırlattılar.
