HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Problem çözümünde sakin kalmanızı sağlayacak öneriler!

Hayatımızdan hiç uzak olmayan problemler, gün içinde hiç beklemediğimiz bir anda karşımıza çıkar, çoğu zamansa gölge misali bizi takip eder. Öfke kontrolümüzü yitirmemize sebep olan bazense beynimizi yiyerek bizi tüketen problemlerle nasıl baş edeceğimizi bilmemiz süreci daha kolay atlatmamıza yardımcı olur. Peki problemlerle başa çıkmaya çalışırken nasıl davranmamız, problemleri çözerken nelere dikkat etmemiz gerekir? İşte problem çözümünü kolaylaştıran o öneriler...

Genelde birçoğumuz aynı problemlerle karşılaşırız. Bir sorunla karşılaştığımızda öfkeleniriz, sinirleniriz, moralimiz bozulur. Sonra ne yapacağımızı bilemeyebiliyoruz. İnsanlar sinirlendiğinde, öfkelendiğinde veya kızdığında beyin küçülmeye başlar ve kendini kapatır. İnsan beyni vücuttaki kanın yüzde 15'ini kullandığı için, almış olduğumuz oksijenin de yaklaşık yüzde 25'ini kullandığı için, beyin kendini kapattıkça doğru kararlar veremiyor ve doğru hareket edemiyoruz.

Sakin kalabilmek çok önemlidir. Öncelikle durulmalı, burundan çok derin bir nefes alınmalı, sonra ağızdan yavaş yavaş verilmelidir. Bunu toplamda 5 kere yaptığımızda göreceğiz ki beyin tekrar açılmış, gerekli kan ve oksijen beyne gitmiş, az önce yaşamış olduğumuz sinir ve kaygı yaşanmıyor hale gelmiştir. Bu noktada çok doğru kararlar veriyor olacağız.

PROBLEM ÇÖZERKEN NASIL SAKİN KALINIR?

Öncelikle şunun kararı verilmelidir; problemlerle karşılaşıldığında verdiğimiz kararın kısa bir süre sonra bize nasıl yansıyacağını düşünmek gereklidir. Problemleri çözerken yapılması gereken en önemli konulardan bir tanesi de, bu verilecek kararların bize ve çevremizdeki insanlara nasıl fayda sağlayacağı ya da ne kadar zarar vereceğini görebilmektir. Bunları analiz edip, nefesi normal şekline getirirsek, durumu normale getirip alacağımız kararlar çok daha sağlıklı olacaktır.

PROBLEM ÇÖZMEDE NEFES KONTROLÜNÜN ÖNEMİ NEDİR?

Problemleri çözerken nefes kontrolü inanılmaz bir rol oynar. Çünkü insanlar sinirlendiğinde konuşmaları değişir, konuştuklarıyla ilgili söylemleri de değişir. Aslına bakılırsa problem yaşandığında konuşan kişi biz değiliz başka birisidir. Çünkü sakinken vereceğimiz kararlarla, öfkelendiğimizde verdiğimiz kararlar hiçbir zaman birbirini tutmaz. Burada insanın kendisini dinlemesi lazımdır.

Problem yaşandığı zaman kişiler kısa kısa nefesler alır. Bu kısa nefesleri alırken beyne oksijen gönderemezsiniz. Ciğerin sadece üst kısmıyla nefes alırsınız. Daha derin ve düzgün nefesler almak gerekir. Nefesleri olabildiğince ciğerlerimize göndermeli, diyaframdan nefes alınmalıdır. Böylelikle problemden uzaklaşmış olacak hem de nefese odaklanacaksınız.

PROBLEM ÇÖZERKEN NEFES KONTROLÜ NASIL YAPILIR?

Problemle karşılaşıldığında dikkat edilmesi gereken bazı konular vardır. Bunlardan bir tanesi de nefes kontrolünün nasıl yapılacağıdır. Öncelikle biraz sakinleşmek gerekmektedir. Bu sakinleşmeyi yaparken farklı farklı nefes teknikleri uygulanabilir. Bunların hepsi bizim daha kontrollü olmamızı sağlayacaktır.

Sinirlenme anında beyin oksijensiz kalacağı için, içimizden beşe kadar sayıp nefes almalı ve beyne olabildiğince oksijen götürmeliyiz. Sonra nefesi orada tutup, beşe kadar sayarken yavaş yavaş nefes verilmelidir. Toplamda 3 kere bunu tekrar ettiğimiz zaman, hem ihtiyacımız olan oksijeni beynimize göndermiş oluruz hem de nefes kontrolünü sağlamış ve daha doğru nefes almaya başlamış oluruz.

PROBLEM ÇÖZMEDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER NELERDİR?

Bir problemle karşılaştığımızda, izlenmesi gerekenler yollar muhakkak vardır. Şunu unutmamak lazım ki, hiçbir problem bulunduğu noktada çözülmez. Her bir problemi farklı aşamada çözmek gerekir.

Yetiştiğiniz coğrafyadan, kültürden çıkıp belirli bir zaman sonra farklı bir topluluğun içerisine girersiniz. Orada yaşantı farklıdır. Dolayısıyla almış olduğunuz kültürle burada yaşamaya başladığınızda, oraya uyum sağlama ihtimaliniz çok zayıftır. Bu problemi çözebilmek adına bir basamak geriye gitmek, yaşantısını değiştirmek gerekmektedir. Bir alt basamağa dönülür, almış olunan eğitimler yeniden alınır. Bunları yaptıktan sonra tekrar üst basamağa çıkıldığında, bu sefer sorun ortadan kalkmış olur.

PROBLEM ÇÖZERKEN KALİBRASYON UYUM YAKALAMANIN ÖNEMİ NEDİR?

Yaşantımız içerisindeki en büyük problemlerden bir tanesi, insanlarla uyum yakalayamamaktır. Biriyle aynı heyecan paylaşılmadığında, o kişi heyecanını kaybeder. Bu iki insanın birbiriyle anlaşabilmesi mümkün değildir. Önce bedensel uyum yakalanmalıdır. Siz karşınızdaki insanın aynası olursunuz. Onu yansıtıyor olmalı, onun gibi konuşuyor ve oturuyor olunmalıdır.

Öncelikli olarak kişiyle oturuş eşitlenir. Daha sonra ses tonu, konuşma hızı eşitlenir. Bir süre sonra aranızda bir uyum olur. Bu uyumu yakaladıktan sonra kontrol size geçer, konuşma hızını düşürebilir ve oturuş şeklini değiştirebilirsiniz. Karşıdaki insan aynayı gördüğü için size uyum göstermeye başlar.

PROBLEM ÇÖZERKEN EMPATİNİN ÖNEMİ NEDİR?

Empati, hayatımızdaki en önemli konulardan bir tanesidir. Anlattığımızı acaba karşımızdaki insan mı anlamıyor, yoksa biz anlattığımızı onun anlama diline çeviremiyor muyuz?

Eğer bizim söylediklerimizi karşı taraf anlamıyorsa, muhakkak biz onun diline çeviremiyoruz demektir. Diğer tarafta da yaşadığımız duygusal olaylarla ilgili anlaşamamazlık vardır.

Kendimizi bir başkasının yerine koyarsak düşündüklerini ve hissettiklerini anlayabiliriz. Şunu unutmamak gerekir; gerçekleştirilen her eylemin altında, en azından gerçekleştiren kişi için muhakkak iyi bir neden vardır.

PROBLEM ÇÖZERKEN YÜZ YÜZE KONUŞMANIN ÖNEMİ NEDİR?

Bir problemle karşılaşıldığında en çok dikkat edilmesi gereken konulardan biri de, insanlarla yüz yüze konuşmaktır. Çünkü yüz yüze konuşulmadığı zaman, kendimizi gerektiği gibi ifade edemeyebiliriz. Bizim söylediğimiz ya da anlatmaya çalıştığımız şey, karşımızdaki insanın kendi anlamlandırmasına göre farklı anlaşılmalara ve yargılamalara yol açabilir. Bu yüzden ilişkilerde ya da problemleri çözerken, insanlarla mümkün olduğu kadar yan yana gelmeliyiz.

Onların yüzlerine bakmalı, ne anlatmak istiyorsak gözünün içine bakarak anlatmalıyız. Çünkü yazılı olarak veya telefonla konuşurken hiçbir zaman mimikler, vurgular, anlamlar yoktur. Bu yüzden kişilerle yan yana gelmek, hayatımızda yapabileceğimiz en doğru kararlardan bir tanesidir.

PROBLEM ÇÖZMEDE YÜZ YÜZE NASIL KONUŞULUR?

"Problem çözerken yaşadığımız en büyük sorunlardan bir tanesi bu iletişimsizliktir. SMS, e-mail ya da not gibi araçlarda duygu yoktur, mimik yoktur. SMS ile kişi okurken kendi içindeki ruh haliyle mesajı kötü anlayabilir. Dolayısıyla sorunlar bu şekilde çözülmez. Bunları yan yana geldiğimizde, yüz yüze baktığımızda konuşmak durumundayız. Çünkü burada dokunmak, göze bakmak, duygu, sevgi ve kendini ifade edebilme durumu vardır.

Sorunlar yaşadığımızda insanlarla yan yana gelmeli, onların gözünün içine bakmalı, güzel bir duyguyla sorunu anlatmalıyız. Sorunu anlatan insanları da aynı şekilde dinlemeliyiz ki onlarla uyum yakalayalım ve sorunların üstesinden gelelim. Telefonda konuşurken de duygu ve mimik yoktur. Dolayısıyla iletişimde bir insanın gözüne bakabilmek, ona dokunabilmek ve onunla aynı havayı soluyabilmek çok önemlidir."


Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler