HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta kimdir, kaç yaşında ve aslen nerelidir? İşte hayat hikâyesi…

Televizyon programlarında yaptığı yorumlar ve bazı gazete ile internet sitelerinde yazdığı yazılarla tanınan Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, 2008’de emekli olduktan sonra özel muayenehanesinde çalışan Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, aslen Kayserilidir…

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta kimdir, kaç yaşında ve aslen nerelidir? İşte hayat hikâyesi…

Doğduğu memleketinde ilk okul 4. sınıfa kadar okuduktan sonra İstanbul’da eğitimini sürdüren Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra göğüs hastalıkları oldu. Feryal Küçükusta ile evlenen Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta’nın iki çocuğu bulunuyor…

PROF. DR. AHMET RASİM KÜÇÜKUSTA KİMDİR?

9 Ocak 1955’te Kayseri’de doğan Ahmet Rasim Küçükusta, dişhekimi ve şair Turhan Nesimî Bey ile Fevziye Hanım’ın oğludur.

4 sene Kayseri'deki Salih Avgun Paşa İlkokulu’nda okuduktan sonra beşinci sınıfı İstanbul Koca Ragıp Paşa İlkokulu'nda tamamlayan Ahmet Rasim Küçükusta, hazırlık sınıfını Alman Lisesi' nde tamamladı.

1973’te İstanbul Erkek Lisesi’ni bitiren Ahmet Rasim Küçükusta, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden 1979’da mezun oldu. 1984 yılında göğüs hastalıkları uzmanı olan Ahmet Rasim Küçükusta, 1986’da doçent, 1996’ da profesör unvanını elde etti.

1981’de Feryal Hanım ile evlenen Ahmet Rasim Küçükusta; 1982’de oğlu Umut ile 1991’de kızı Bestegül’ü dünyaya getirdi.

Ahmet Rasim Küçükusta, iyi derecede Ingilizce ve Almanca biliyor.

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta kimdir, kaç yaşında ve aslen nerelidir? İşte hayat hikâyesii

2008’de emekli olarak üniversiteden ayrılan Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, hem özel muayenehanesinde çalışıyor hem de yazarlık yapıyor.

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta’nın yazıları birçok günlük gazete ve internet sitesinde yayınlanıyor.

Independent Türkçe’de yazdığı yazısında; bir salgının, yani dünya çapında pandeminin bitebilmesinin iki şekilde mümkün olabileceğini söyleyen Ahmet Rasim Küçükusta, toplumun en az yüzde 70'inin enfeksiyon geçirerek ya da aşılanarak toplum bağışıklığının sağlanması gerektiğini veya mutasyonların ardından virüsün bulaş ve hastalık yapma riskinin azalması ya da gerektiğine inandığını vurguladı.

Hastalık geçirenlerin sayısı her gün arttığına dikkati çeken Ahmet Rasim Küçükusta, nüfusu çok az bazı yerler haricinde bugünlerde genel bir toplum bağışıklığından bahsetmenin mümkün olmayacağını savundu. Virüsün geçirdiği binlerce mutasyona karşın henüz bulaşıcılığı ve hastalık yapıcı etkisinin de azalmadığına dikkati çeken Ahmet Rasim Küçükusta, koronavirüse karşı hazırlanan aşıların da birkaç aydır uygulandığını anımsatarak, diğer taraftan yeterli miktarda aşının olmaması ile bir taraftan binlerce mutasyona uğrayan virüslere karşı aşıların kifâyetsiz kalmasının toplum bağışıklığının sağlanmasını da imkânsız kıldığını söyledi.

Henüz tek bir doz aşıya bile ulaşamayan ülkelerin dışında ihtiyaçlarının birkaç misli aşı anlaşması yapan ülkelerin olduğunu hatırlatan Ahmet Rasim Küçükusta, ancak ortada yeteri kadar aşının olmadığını belirtti. Bu durumda aşıların toplum bağışıklığını sağlamaktan ziyade esas olarak aşı olanlara şahsi korunma sağlamada işe yaradığını ifade eden Ahmet Rasim Küçükusta, insanlara yapılmakta olan ve Çin'den getirilen CoronaVac inaktif aşıların virüsün tamamını, tüm antijenlerini ihtiva ettiğinden dolayı başka metotlarla (mRNA, vektör, protein aşıları gibi) üretilen aşılara göre mutant virüslere karşı da etkili olabileceğini belirtti.


Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler