Edirne’de cinsel istismara uğradıkları iddia edilen yaşları 10 ile 13 arasında değişen 3 kız çocuğuna, istemedikleri için iç ve dış beden muayenesi yapamayan Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürcan Altun, ’Görevi ihmal ve adli görevi kötüye kullanmak’ suçlarından 3 aydan 1 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.
Edirne Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü’ne ait Kız Yetiştirme Yurdu’nda kalan ve cinsel istismara uğradıkları iddia edilen yaşları 10 ile 13 arasında değişen 3 kız çocuğu, iç ve dış beden muayenesinin yapılması için mahkeme kararıyla geçen 11 Ocak günü polis nezaretinde Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı’na gönderildi. O gün nöbetçi olan öğretim üyesi Prof. Dr. Gürcan Altun, kızlara kendilerini nasıl muayene edeceğini anlattı. Ancak kız çocukları muayeneyi kabul etmeyince, Prof. Dr. Altun tutanak tutarak durumu Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirdi. Bunun üzerine savcılık tarafından Prof. Dr. Altun hakkında ‘Görevi ihmal ve adli görevi kötüye kullanmak’ suçlamasıyla iddianame hazırladı.
**HAKİM KARŞISINA ÇIKTI**
İddianame kabul edilince bugün Altun, Edirne 1’nci Sulh Ceza Mahkemesi’nde hakkında 3 aydan 1 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada hakim karşısına çıktı. Mahkeme Hakimi Hüseyin Öksüz, Prof. Dr. Altun’a hakkındaki suçlamaları okudu ve savunmasını yapmasını istedi. Çocukların muayene olmak istemediğini belirten Prof. Dr. Altun, "Tıp etiği ve çocuk hakları sözleşmesi uyarınca zorla beden muayenesi yapılması diye bir kavram tıpta yoktur.Tüm uğraşımıza rağmen çocuklar muayene olmayı kabul etmemişlerdir. Bizim hekim olarak başkaca yapacak bir şeyimiz yoktu" diye savunma yaptı.
Mahkeme dosyanın incelenmesi için duruşmayı ertelendi.
**’ÇOCUKLARDA TRAVMAYA YOL AÇACAKTI’**
Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Adli Tıp Uzmanları Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Gürcan Altun, dava konusu olayı şöyle anlattı:
"Gönderilen 3 çocuk mesai saatleri dışında gönderilmişti. Hastanenin icapçı adli tıp uzmanı ben olduğum için gelip onlarla görüştüm. Her bir çocuğa, burada niçin bulunup bulunmadıkları bilip bilmediklerini sordum. Çocukların hiç biri hastanede neden bulunduklarını bilmiyorlardı. Savcılık tarafından talep edilen dış beden ve iç beden muayenesinin nasıl yapılacağı konusunda onları tek tek bilgilendirdim. Her biri için yarım saat süre ayırdım. Ancak çocuklar bu muayeneyi kabul etmek istemediler. Gerek temel insan hakları kavramları, gerek hasta hakları ve gerekse tıp etiği kuralları, her şeyin ötesinde insan onuruna yakışmayan bir davranıştır o çocukları zorla muayene etmek. Bu çocukları zorla muayene etmeye kalktığımda onlarda bir ruhsal travmaya yol açacağını tıbben bildiğim için böyle bir muayene yapamayacağıma yönelik bir tutanak düzenlenerek savcılığa illetim. Bunun üzerine hakkımda soruşturma başlatıldı. Sonra da dava açıldı."
**’OLMAMASI GEREKEN BİR DAVA’**
Edirne’deki davayı izlemek için gelen Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan da şunları söyyledi:
"Bugün maalesef olmaması gereken bir davayı takip etmek üzere buradayız. Çünkü meslektaşımız bize iyi hekimliği öğretmen için yol gösterici oldu. Hastaların insan olduğunu, hakları olduğunu Türk adliyesine ve Türkiye’ye bir kez daha anlattı. Çünkü hiç kimse, hiçbir insan arzusu dışında zorla muayene edilemez, bedenine istemediği bir işlem yapılamaz. Hocamız bize bunu bir kez daha hatırlattı. Bunu hekimlere hatırlatmaya gerek yok, ancak hukukçulara bir süre daha anlatmamız lazım."
**BENZER OLAYDA İLK DURUŞMADA BERAAT**
2010 yılında, aynı hastanede görevli Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yılmaz, Kırklareli’nde ’çocuğun cinsel istismarı’ iddiasıyla mahkeme kararı ile bakirelik muayanesi istenen bir kız çocuğunu, ailesinin ve kızın muayeneyi kabul etmemisi için yapapamış, hakkında aynı suçlamayla Edirne 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ne dava açılmıştı. Prof. Dr. Yılmaz, ilk duruşmada beraat etmişti. (DHA)