BİZE ULAŞIN
Ramazan ayının Müslümanlar için ayrı bir yeri olduğunu belirten Yılmaz, "Ramazan ayı boyunca dengesiz beslenmenin en belirgin örneklerini ve beraberinde oluşturduğu sağlık problemlerini yakından görürüz. Çünkü gün boyunca açlıkla karşı karşıya kalmak, akşam yemeği birden ve çok fazla yemek, sindirim problemlerine neden olmaktadır. Yine bireylerin akşam fazla aktiviteleri olmadığı için alınan besinlerin çoğu yağ deposunda depo edilerek şişmanlığa yol açmaktadır. Bunun en güzel örneği, 'oruç tutup da zayıflamadım ama kilo aldım' diye söyleyenlerdir. Özellikle şeker ve kalp hastaları, yüksek tansiyonu olanlar ve mide-bağırsak problemi bulunanlar kesinlikle oruç tutmamalı" dedi.
Ramazan ayında oruç tutanların beslenmelerine dikkat etmesi gerektiğini ve kaybettikleri su miktarını iftardan sonra mutlaka tekrar almaları gerektiğini ifade eden Yılmaz, "Uzun süre aç kalınmasıyla iş verimi de düşmektedir. Bireyin bu durumu savunma mekanizması sonucu organların çalışma hızını düşürmekte, ancak besin alımıyla tekrar hızlanmaktadır. Bu durum, vücudun çalışmasında bir takım dengesizliklerin oluşmasına neden olmaktadır. Oruç tutan sağlıklı kişiler iftarlarını küçük bir kahvaltı veya çorba ile açmalı; yemekleri azar azar ve sık sık tüketmeli. Kızartma ve kavurma türü yemeklerden Ramazan ayı boyunca mutlaka kaçınmalı. Günlük su ihtiyacı iftardan sonra mutlaka tamamlanmalı" diye konuştu.
Yılmaz, sahura kalkılmasının ve sahur yemeği yenilmesinin de günü zinde geçirmek açısından önemli olduğunu sözlerine ekledi.
