Risk taşımayan tercih yok
ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, yol ayrımına girildiğinde risk taşımayan bir tercihin hiçbir zaman olmayacağını ifade etti.
Lübnan'da asker gönderilmesine ilişkin hükümet tezkeresi üzerindeki görüşmeler TBMM Genel Kurulu'nda başladı. Görüşmelerde ilk konuşmayı yapan Gül, Türkiye'yi Lübnan'a davet edenin, uluslararası toplumun yanı sıra Lübnan hükümeti olduğunu ifade etti. Lübnanlı tüm gruplar adına Lübnan Başbakanı'nın Türkiye'yi davet ettiğini kaydeden Gül, Lübnan'daki bütün grupların başkanlarıyla görüşmeler yapıldığını ifade etti.
Savaş sırasında Türk hükümetinin ve Türk halkının bütün dünyaya örnek olacak bir tutum sergilemiş olmasının Lübnan halkını ne denli memnun ettiğinin de kendilerine iletildiğini kaydeden Gül, "Akdeniz'in güvenliğinin sağlanması sadece Fransa'nın İspanya'nın İtalya'nın değil Türkiye'nin de sorumluluğudur. Doğu Akdeniz'i ihmal etmemiz tabi ki beklenemez. Lübnan krizinin ardında da Filistin sorunun yattığı ortadadır. Filistin'de 25 Ocak'ta yapılan seçimler yeni bir realite ortaya çıkarmıştır. HAMAS'ı dışlayıcı bir tutum izlenmesi bölgede gerilimi artırdı. Bölgede 1 askerin de öldürülmesi durumu daha da kötüleştirdi. O günlerde aktif bir tutum izledik. Taraflara yardımcı olmaya çalıştık ama gerilimin büyümesi engellenemedi. Ortadoğu'da yıllardır özlemi duyulan bölge insanların birlikte yaşama hayalı körelmiştir. Bölgeye gidecek gücün NATO gücü mü BM gücü mü olması gerektiği uzun süre tartışıldı. BM gücü gönderilmesine Lübnan'ın teklifi üzerine karar verildi. 1701 sayılı kararın alınması sonrasında Lübnan'da oluşturulacak güce katkıda bulunmamız konusunda Lübnan'ı talebinin yanı sıra diğer ülkelerle de görüşmelerde bulunduk" şeklinde konuştu.
TSK'nın Balkanlar ve Afganistan olmak üzere çeşitli ülkelerde gösterdiği başarılı görevlerin, Lübnan'daki Barış Gücü'ne davet edilmesinde rolünün büyük olduğuna işaret eden Gül, bir Doğu Akdeniz ülkesi olarak Türkiye'nin bir Doğu Akdeniz ülkesi olan Lübnan'ın istikrarıyla ilgilenmesinin doğal olduğunu söyledi. 2008 yılında yapılacak seçimlerde Türkiye'nin 2009-2010 BM Güvenlik Konseyi üyeliğimiz belirleneceğine dikkat çeken Gül, şöyle konuştu:
"İlk defa adaylığımızı açıkladık. Bölgenin en güçlü ülkesiyiz. Yol ayrımına girildiğinde risk taşımayan bir tercih hiçbir zaman yoktur. Biz Bosna'da, Kosova'da, Afganistan'da temsil edilmiyor olsaydık bölgedeki etkinliğimizden söz edilemezdi. Lübnan'da BM tarafından çatışmaların durdurulması kararı alınmıştır. Yıkılmış, yakılmış bir Lübnan'la karşı karşıyayız. Söz konusu kuvvet bölgedeki grupların silahtan arındırılması dahil güç kullanmayacaktır. Bu konularda halkın kafasını karıştırmak doğru bir siyaset değildir. Kararı yüce Meclis verecektir. Onların bütün Türk devleti olarak arkasında olmalıyız. Burada yapılan tartışmaların karar kesinleştikten sonra kesileceğini umuyorum. Nasıl Bosna'daki Kosova'daki askerlerimizin arkasındaysak karar çıkarsa bu askerlerimizin de arkasında olmalıyız."
